Yaşlı ve hastaların camiye gitmesi

A -
A +
Hastanın, bir ayağı kesik olanın, yürüyemeyen ihtiyarın cemaate gitmesi lazım değildir.
 
Sual: Yaşlı, hasta veya gözleri görmeyenlerin de camiye cemaate gitmesi gerekir mi?
Cevap: Hastanın, felçlinin, bir ayağı kesik olanın, yürüyemeyen ihtiyarın ve âmânın cemaate gitmesi lazım değildir. Yardımcıları, nakil vasıtaları olsa da, lazım değildir. Yağmur, çamur, çok soğuk ve karanlık da, özürdür. Çok rüzgâr, yalnız gece özür olur. Hırsız ve başka sebeple malı gitmek korkusu, fakir olanın alacaklısından korkusu, canı ve malı için zalimden korkusu, abdest sıkıştırması, yolcunun nakil vasıtasını kaçırmak korkusu, hastaya bakmak, imrendiği yemeği kaçırmak korkusu, fıkıh bilgisini öğrenmeyi kaçırmak korkusu, cemaate gitmemek için özürdür. İmamın bidat sahibi olduğunu veya abdestin, guslün, namazın şartlarını gözetmediğini bilmek de özürdür.
           ***
Sual: Cemaatle namaz kılarken, imam olacak kimsede ne gibi şartların bulunması gerekir?
Cevap: Abdestin, guslün, namazın şartlarını daha çok bilenin ve gözetenin, başkalarından önce imam seçilmesi lazımdır. Bundan sonra, tecvid ile okuyan seçilir. Hafız olması şart değildir. Bunlar birkaç kişi ise, vera sahibi olan seçilir. Vera, şüphelilerden kaçınmak demektir. Bundan sonra, yaşı çok olan seçilir. Bundan sonra, sıra ile, huyu, yüzü, nesebi, sesi, elbisesi güzel olan seçilir. Bunlar birkaç kişi ise, aralarından malı, mevkisi çok olan seçilir. Bunlar da benziyor ise, mukim misafire imam olur. Seçimde uyuşulmazsa, çoğunluğun seçtiği imam olur. Daha üstünü varken, başkası seçilirse, çirkin olur. Fakat, günah olmaz.
           ***
Sual: Bir evde veya ziyafette, cemaatle namaz kılınacak olsa, kim imam olur?
Cevap: Bir evde, ziyafette, seçim aranmadan, ev sahibi, ziyafet sahibi imam olur. Yahut, imamı bu seçer. Kiracı, ev sahibi demektir. İstenmeyen kimsenin imam olması mekruhtur.
           ***
Sual: Dişi ağrıyan, dişine koyduğu ilaç sebebiyle, namazda okunması gereken duaları okuyamazsa ne yapar?
Cevap: Bu konuda Halebî-yi kebîrde deniyor ki:
“Diş ağrısını kesen ilaç, okumaya mâni oluyorsa ve vaktin sonu ise, imama uyar. İmam bulamazsa, okumadan kılar.” Çünkü, ağrı meşakkat olup, zaruri hasıl olmuştur.
           ***
Sual: Namaz kılacak kimse, namazda okunan sûre ve duaların tercümesini okuyabilir mi?
Cevap: Namazda kıraat olarak, Kur’ân-ı kerimin tercümesini okumak caiz değildir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.