İman ve ibadet bilgilerini öğrenmek

A -
A +
 
Her müminin itikatta ve amelde mezhebini öğrenmesi vaciptir.
 
Sual: İnanmakta, iman etmekte olsun, amel, ibadet etmekte olsun, her Müslümanın kendi mezhebinin bildirdiği hükümleri bilmesi, öğrenmesi ve buna göre amel etmesi mi gerekir?
Cevap: Her müminin İtikatta ve Amelde mezhebini öğrenmesi vaciptir. Mezhep, yol demektir. Kur’ân-ı kerimde ve hadîs-i şeriflerde kapalı bulunan bilgileri, müctehid denilen derin âlimler, ictihad ederek bulur. İtikatta mezhebimiz Ehl-i sünnet ve cemaat mezhebidir. Ehl-i sünnet ve cemaat mezhebi demek, Resûlullah efendimizin Eshâbının ve cemaatinin itikadı ve imanları demektir. Eshâb-ı kiramın her biri müctehiddir. İslâm dininin nurudur, ışığıdır. Müslümanların imamları, önderleri ve senetleridir. Onların yolundan ayrılan, Cehenneme gider. Ehl-i sünnet fırkasının imamı, önderi ikidir: Birisi Ebû Mensûr Mâ-Türîdî hazretleridir. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretlerinin mezhebinde yetişen derin bir âlimdir. Hanefi âlimleri, bunun mezhebindedirler. İkincisi, Ebül Hasen-i Eş'arî hazretleridir. Şafii mezhebindeki âlimlerin büyüklerindendir. Çok derin âlimdir. Bu iki mezhep arasında çok az fark vardır.
           ***
Sual: Namaz vakitlerinde ve oruç tutmakta, hesapla bulunan takvimlere itibar edilebilir mi?
Cevap: İbadetlerin vakitlerini tayin ve tespit etmek, yani anlayıp anlatmak, din bilgisi ile olur. Fıkıh âlimleri, müctehidlerin bildirdiklerini fıkıh kitaplarında yazmışlardır. Bildirilmiş olan vakitleri, hesap etmek caizdir. Hesap ile bulunanların, din âlimleri tarafından tasdik edilmesi şarttır. Namaz vakitlerini ve kıbleyi hesap ile anlamanın caiz olduğu İbni Âbidînde ve Fetâvâ-i Şem-süddîn Remlîde yazılıdır. Mevdû'ât-ul-ulûmda deniyor ki:
“Namaz vakitlerini hesap etmek, farz-ı kifayedir. Müslümanların, namaz vaktinin başını ve sonunu güneşin hareketinden veya âlimlerin tasdik ettiği takvimlerden anlamaları farzdır.”
           ***
Sual: Hayatta olan herhangi bir Müslüman için, "muhakkak Cennetliktir" denilebilir mi?
Cevap: Bir insanın ahirette mümin olup olmayacağı, son nefeste belli olur. Altmış senelik bir kâfir, ölümünden az önce, Müslüman olsa, ahirette mümin olarak dirilir. Peygamberlerden ve Cennete gidecekleri bildirilmiş olanlardan başka, hiç kimse için Cennetliktir denilemez. Çünkü, son nefesin nasıl olacağı bilinemez.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.