Tecdîd nedir, müceddid kimdir -2-

A -
A +
Eski ümmetler zamanında, Peygamberlerin yaptıkları dîni kuvvetlendirme işini, artık Ehl-i sünnet mezhebindeki derin âlimler yapmaktadır.
 
Bugün de aynı konuya devam ediyoruz...
"Müceddid" lügatte yenileyici demektir. "Müceddid"in ıstılâhî manası ise: "Unutulmuş olan dîn bilgilerini meydana çıkaran, dîni bidat ve hurâfelerden (dînde sonradan ortaya çıkarılan şeylerden) temizleyen, dîni kuvvetlendiren kimsedir."
İlk Peygamber Hazreti Âdem’den sonra, insanlara her bin senede bir yeni dîn getiren bir Resûl (Peygamber) gelir, evvelki dînde yapılan değişiklikleri bildirirdi. Her yüz senede bir ise bir Nebî (Peygamber) gelir, dîn sâhibi Peygamberin getirdiği dîni değiştirmez, fakat kuvvetlendirirdi. Son Peygamber Muhammed aleyhisselâm gelinceye kadar, bu böyle devâm etti. O’nun getirdiği İslâmiyet, son dîn oldu.
İslâm dîni, kıyâmete kadar değiştirilmeyecektir ve yeni bir dîn de gönderilmeyecektir. Eski ümmetler zamanında, Peygamberlerin yaptıkları dîni kuvvetlendirme işini, artık Ehl-i sünnet mezhebindeki derin âlimler yapacaklardır. Bu yüksek âlimler, câhil halk tarafından, Müslümânlar arasına sokulan hurâfeleri, bidâtleri (dînde sonradan meydâna çıkarılan, uydurulan söz, yazı, usûl ve işleri), yanlış inançları ve işleri düzeltirler. Ehl-i sünnet inancına bağlı olan müctehidlerin, mezhep imâmlarının Eshâb-ı kirâmdan işiterek bildirmiş oldukları doğru bilgileri meydana çıkarırlar; kendilerinden bir şey söylemezler. Bunların geleceğini ve İslâmiyete hizmet edeceklerini, hadîs-i şerîfler haber vermekte ve övmektedir.
Kur’ân-ı kerîmde, Âl-i İmrân sûresinin 85. âyetinde (meâlen) (Muhammed’in (aleyhisselâm getirdiği) İslâm dîninden başka dîn arayanların/isteyenlerin dînlerini, Allahü teâlâ kabul etmez (ve sevmez). İslâm dînine arka çeviren, âhirette hüsrâna düşecek, ziyân edecek, Cehenneme gidecektir” buyuruldu.
Mîr Hüsâmeddîn (rahimehullah) isimli zât buyurmuştur ki:
"Rüyâda, Resûlullah Efendimizi gördüm. Bir minber (câmilerde hutbe okunan yer)  üzerinde, İmâm-ı Rabbânî hazretlerini medh ederek (överek) şöyle buyurdu: "Ben, ümmetim içinde, onunla iftihâr ediyorum (övünüyorum). Allahü teâlâ onu, ümmetim arasında müceddid kıldı."
"Kur'ândan, hadîslerden sonra gelir eserin,/Rûhlara şifâ olan, o mübârek sözlerin,/Başkumandânısın sen velîlerin, erlerin,/Ve Müceddid-i elf-i sânî adını alan." (M. Sıddîk Gümüş)
İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin tasavvuftaki yoluna "Müceddidiyye" denilmiştir. İmâm-ı Rabbânî müceddîd-i elf-i sânî hazretlerinin buyurduğu kıymetli sözlerden bâzıları şunlardır:
"İbâdetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahü teâlâya en çok yaklaştıran şey namazdır."
"Dünyâyı ele geçirmek için âhireti vermek ve insanlara yaranmak için Allahü teâlâyı bırakmak, ahmaklıktır."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.