Osmanlılarda adam yetiştirme ideali...

A -
A +
Dünyânın neresinde olursa olsun, her insana en önce lâzım olan şey, dînini, îmânını doğru bir şekilde öğrenmektir. Dîn, eskiden kolayca öğrenilirdi.
 
 
16. Yüzyıl Osmânlı Târihçilerinden Gelibolulu Mustafâ Âlî Efendi, bir şiirinde şöyle yazmıştır: “Mesâcid ü meâbidi ko, âdem yap,/Ka’be yapmakcadur âdem yapmak./Taş, ağaç kaydı ne lâzım şâhım,/Yaraşır şâhlara âdem yapmak.” Yani “Mescid ve mabedleri bırak da insan yetiştir. Bir insan yetiştirmek, Kâbe yapmak gibidir. Taş ve ağaç düşüncesi ile oyalanmak şâhlara yaraşmaz/ya­kışmaz. Onlara yaraşan/yakışan şey adam yetiştirmektir.”
Millî ve manevî duygularımızı güçlendirmek için millî, manevî, dînî, ilmî, ahlâkî, târihî, kültürel bir eğitime ihtiyaç vardır. Kendisine, âilesine, milletine; vatanına, devletine, İslâm âlemine ve tüm insanlığa faydalı nesiller yetiştirilmesi lâzımdır.
Yûnus Emre’miz, "İlim"le ilgili şöyle demiştir:
İlim ilim bilmektir;
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsin,
Ya nice okumaktır?
     Okumaktan murat ne?
     Kişi, Hakk’ı bilmektir.
     Çün okudun bilmezsin,
     Ha kuru bir emektir.     
Okudum bildim deme,
Çok tâat kıldım deme,
Eğer Hak bilmez isen,
Abes yere gelmektir...
İslâm âlimlerinin buyurdukları gibi, dünyânın neresinde olursa olsun, her insana en önce lâzım olan şey, dînini, îmânını doğru bir şekilde öğrenmektir. Dîn, eskiden İslâm âlimlerinden kolayca öğrenilirdi. Şimdi, âhir zamân olduğu için, neredeyse, hiçbir yerde hakîkî dîn âlimi kalmadı. Câhiller, gayrimüslimlere satılmış olan ahmaklar, dîn adamı olarak her tarafa yayıldılar. Şimdi dîni, îmânı doğru olarak öğrenmek için tek çâre, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumaktır. Bu kitapları bulmak, Allahü teâlânın büyük bir ihsânıdır.
İslâm düşmânları, gençleri aldatmak için, bozuk dîn kitapları yazıp yayıyorlar. Hakîkî dîn kitâbı bulup okumak, çok güç oldu. Gençler, muhtelif oyunlara bağlanıp, hakîkî kitap bulmaktan ve okumaktan mahrum edilmektedir. Birçok gencin, oyundan başka birşey düşünmediklerini görüyoruz. Bu hastalık, gençler arasında yayılmaktadır. Müslümân ana-babaların, çocuklarını bu hastalıktan korumaları çok lâzımdır. Bunun için, analar, babalar çocuklarına hâkim olmalı, onları doğru kitapları okumaya alıştırmalıdırlar.
Âlim ve velîlerin en büyüklerinden olan, “Müceddid-i elf-i sânî=İkinci bin yılın yenileyicisi sıfatıyla anılan İmâm-ı Rabbânî (kuddise sirruh) hazretleri, “Mektûbât-ı Rabbâniyye”sinde [I. cild 213. Mektûb] buyuruyor ki:
"Bütün vaazların özü ve  nasîhatlerin en kıymetlisi, Allah adamları ile buluşmak, onlarla birlikte bulunmaktır." [İnşâallah yarın da, bu önemli konuya devam edelim.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.