Hakikat gazetesi

A -
A +

"Nereden çıktı bu Hakikat gazetesi?" diyebilirsiniz. Adı üzerinde O, bir gazete; günlük ve yalnızca 4 sayfa. İnanılması ne kadar zor değil mi? Bu kadar mütevazı bir gazete 400 bin satışlı bir gazetede konu yapılmakta. Eğer bir gazete, yayında 53. yılına giriyorsa bu başarıyı fark etmek lazım. Gazete olmak, sayfa sayısı ile alakalı değil ki. O, kâğıttan öte bir şeydir, sayfalara siner, okuyucuyu alır ve götürür. İşte zamana dayanan bu ruh, heyecan, azim ve samimiyettir. İsterse tek yaprak olsun; yarım asır her sabah insanlara bu tek yaprağı ulaştırmak öyle zordur ki. Bir düşününüz her gün mektup yazıyorsunuz. Mümkün mü? İşte gazeteci o mümkün olmayanı zorlayan insandır. İcra edilen, bir sevda mesleğidir. Biz, Hakikat'in isminden başka hakkında bir şey bilmiyoruz. Yığınla gelen postanın arasında dörde katlanmış bir de gazete gördük. Daha doğrusu birinci sayfanın dörtte birini kaplayan 53 rakkamı dikkatimizi çekti. Sağını solunu yırta yırta zımba tellerini çıkartarak açtık. Dediğimiz gibi 4 sayfalık bir Anadolu gazetesi. Sivas'ta çıkıyor. Bir de hoş bir uygulaması var. Bayram tebriği yerine gazete yolluyorlarmış. Aldığımız, aslında gazete olduğu kadar aynı zamanda tebrikmiş de. Gazete doğum gününü şu cümle ile özetlemiş: "53 yıl bir ömür hep imtihan veriyoruz." Bu prensip her gazete hakkında doğrudur. Ancak "gazete" için, kirli kâğıtlar için değil. Bu yüzden sayfa çok da mühim değil diyoruz. Önceki akşam J.P. Müller'in müthiş oyunu 'Kapı Komşu' oyununu görmek maksadıyla Hadi Çaman Tiyatrosu'na girmeden evvel yanımızdaki arkadaşa yol kenarında asılı olan gazetelerden birini gösterdik. Bu gazetelik iddiasındaki kâğıt yığını birinci sayfanın sağ üst köşesinde belden yukarısı çıplak olan bir kadın resmi basmıştı. Arkadaşımıza sorduk; bu gazeteleri çıkartanların kendi aileleri yok mu; kadınları, kızları... Onlar bu gazeteleri evlerine götürmezler mi? Son senelerin hileli yollarından biri. Bazı basın grupları, ikinci-üçüncü derecede yayınlar çıkartarak emellerine hizmet ettirmekteler. Şunu demek istiyoruz. Babıali'de medya yozlaşması tehlikeli bir biçimde tırmanıyor. Matbuattan basına, basından medyaya doğru giderken yükselme değil, düşüş yaşandı, yaşanıyor. Bundan dolayı Anadolu basınını görmek lazım. Gazetesini, dergisini hatta kitabını desteklemeli. Yayıncılık her yerde zor. Anadolu'da daha zor. Anadolu basınını ayağa kaldırmak, Turgut Özal'ın kuvveden fiile çıkartamadığı projelerinden biri. Bunu özel televizyonculukta yaptı. Üniversitelerde de yaptı. Üniversiteler Anadolu'ya yayıldı. Yazılı basında olmadı. O, Babıali kulesinde kuyruğunu yiyen canavar gibi kendi itibarını tüketmekte. Anadolu medyası, hem yokluklarla mücadele etmekte, hem İstanbul gazeteleri ile rekabet etmekte. Buna tahammül, bir kahramanlıktır. Onları kutluyoruz. Onlardan haber aktaran Tv'leri de kutluyoruz. Anadolu basını ne işe yarar? Mahalli bir haberleşme unsurudur. Anadolu günlüğüdür, tabii salname. En değerlisi ise onlar, milli medyaya eleman yetiştirir. 50 seneyi arkada bırakmak dile kolay. Hakikat'i tebrik ediyor, bol sayfalı fakat hep yüz akı imtihanlı zamanlar dileriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.