EĞİTİMİ MİLLÎ VE YERLİ KILMAK!

A -
A +
Bütün zamanlarda, devletin bin türlü işinin arasındaki bir numaralı işi eğitimdir. Bu gerçek, dün böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak...
Malûm olduğu üzre iki bakanlığın isminin başında "millî" kelimesi yer alır. Bunlar eğitim ve savunma bakanlıklarıdır. Savunma Bakanlığı çok mühim olmakla birlikte bu ikinin de en mühimi eğitim bakanlığıdır. Bundan dolayıdır ki ismi "Millî Eğitim Bakanlığı"dır. Ne var ki tabelayla her şey bitmiyor. İsmi "Maarif Vekâleti"yken Millî Eğitim Bakanlığı yapılmakla bir şey değişmediği gibi.
"Eğitim sistemiyle çok oynandı"ğına dair toplumda ortak bir şikâyet var. Bu şikâyetler doğrudur ve haklıdır. Ancak o çok oynama bugüne ve yalnızca bu iktidar dönemine mahsus değildir. Bir asırdan beri müdahaleler sürüp gitmektedir.
Bu zaman zarfında bir milletin harfiyle, diliyle, irfanıyla oynanmış ve tarih yapıcı milletimiz bir kültür kaymasına maruz kalmıştır..
Okullarımız yüz yıldır:
-Ne Türkçe öğretebilmiştir.
-Ne tarih öğretebilmiştir.
-Ne din öğretebilmiştir.
-Ne ilim öğretebilmiştir.
-Ve ne de dil öğretebilmiştir.
Dünyada bir yabancı lisanın en zor öğrenilebildiği memleket, herhâlde Türkiye'dir. Kendi ana dilini iyi bilmeyen nesillerin, yabancı dil öğrenmesi çok zordur. İlk günden beri bu memleketin çocukları, bu zorluğu yaşayagelmekteler. "Servet" denecek para harcayıp özel okulda dil öğrenme ayrı bahistir.
Bir eğitimin unsurları:
-Öğretmen,
-Ebeveyn,
-Kitap,
-Ve mekteptir.
Bunların en önde gelenleri öğretmen ve cari müfredatın mahsulü olan ders kitabıdır.
Bu ikisinin en kıymetlisi de öğretmendir.
Ebeveyn veya onlardan biri okuma-yazma bilmeyebilir, alâkasız olabilir, hayatta olmayabilir, hapiste veya yurt dışında olabilir.
Okul, kerpiç dam, çadır veya barakadan olabilir.
Eğer, öğretmen müktesebatlı ve rehberlik vasfına sahipse o, yarınlarımız için dünya ile yarışabilen donanımlı iyi insanlar yetiştirebilir. Dolayısıyla öğretmen seçmek çok büyük hünerdir ve öğretmene yapılacak her türlü yatırım yerindedir. Bunun için de işi baştan ele almak gerekir. Öğretmene yüksek memur maaşı verilmesi hâlinde üniversite tercihinde tabiî ki en evvel öğretmen yetiştiren fakülteler tercih edilir.
Eğitimimizin 4 dönemi vardır:
1-İnkâr dönemi.
2-Soluk dönem.
3-Gasbedilmiş dönem.
4-Arayış dönemi.
İnkâr dönemi, 1923-1950 arasıdır:
Bu dönemde eski Yunan, Roma ve Avrupa'ya yapışılır ve düne, dine, medeniyetimize, ailemize, tarihimize, örfümüze... dair çok değer red ve inkâr edilir. Bu dönemde gençlerde yurdumuzu işgal eden emperyalist zihniyet ve medeniyete  hayranlık ve taklit duyguları gelişir. Kayıp nesiller firesi azımsanmayacak miktarları bulur. Anlattığımız zamanlarda kendi tarihimizden çok Roma tarihi ve Yunan tarihi öğretiliyordu.
Soluk dönem, 1950-1980 arasıdır:
Bu dönemde de önceki uygulama çok değişmemiş, ayrıca 1960-1980 arasında şiddetli bir ideolojik süreç yaşanmıştır. İdeolojik süreçte neredeyse her "izm" topraklarımıza boca edildi.
Gasbedilmiş dönem:
Eğitimimiz 1980-2015 arası, FETÖ örgütü tarafından dört koldan gasbedilmişti.
Arayış dönemi:
2003'ten bugüne kadarki ve bilhassa 15 Temmuz 2015'ten sonraki dönem arayış dönemidir.
AK Parti, iktidarı zamanında yeni okul binaları yaptı, okullara akıllı tahtalar, masalara bedava kitaplar koydu ve daha birçok hizmetler verdi. Bununla birlikte ulaştırma, sağlık gibi bazı sahalarda gösterdiği başarıyı eğitimde gösteremedi. FETÖ darbe teşebbüsünden sonra eğitimimiz çok daha fazla yerli ve millî hassasiyetler taşımalı ve FETÖ ve izm sızmalarına karşı uyanık olunmalıydı...
Oysa bugün de üstelik de ilkokul çocuklarının okuma parçalarında eski Yunan tanrı safsatalarının okutulduğu hayretle görülmektedir. Tek Parti zihniyetinin hâkim olduğu dönemlerin hovarda tanrılar bahsi bu defa müzik tanrılarının pespaye laflarıyla hortlamış görünüyor.
Bugün de 1 numaralı dâvâmız, millî ve yerli nesiller yetiştirmektir.
Değerlerine bağlı, öz medeniyetini yaşayan nesiller.
Bu da Millî Eğitim'le olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.