İSTİKLAL MARŞI'NA YAKIŞIR BESTE

A -
A +
Kendimizi bildiğimizden beri İstiklal Marşı’nın tartışma mevzuu olduğuna şahidiz. Şiir değil, beste tartışılıyor. İstiklal Marşı’mızın sözleri, mânâ ve maddesiyle milletimizi ifade etmekte bir âbide eserdir. Ne var ki güfte/şiir, ne kadar muhteşemse beste de o kadar zayıf. Bundan dolayıdır ki bu beste zaman zaman ağır tenkit ve hicivlerle konuşuldu.
Bestenin değiştirilmesi de zaman zaman dile geldi ama olmadı. Son olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstiklal Marşı’mızın kabulünün 97. Sene-i devriyesi münasebetiyle bu ihtiyaca işaretle yeni bir beste yapılması gereğini hatırlattı. Ümit ederiz bir yerlerde kalmayıp gerçek olur. Bir de lüzumsuz bir muhalefet görmez.
Taksim Camii’nin, yapılmasına karşı çıkıp inşaatı senelerce geciktiren geri zihniyet, yeni besteye de direnebilir. Taksim Camii’ne ve ömrünü doldurup köhneleşmiş kültür merkezinin yenilenmesine karşı çıkanlar, 28 Şubat’ta kendini gösteren, bu ülkenin köklerine yabancı bir zihniyetin temsilcileridir. Ümit ederiz ki unutulmamıştır; 28 Şubat Post Modern İhanet Darbesi bin yıl yaşayacağı hayaliyle haddini bilmezlikte öylesine şımarmıştı ki yalnızca analarımızın, bacılarımızın, kızlarımızın başörtülerine değil İstiklâl Marşı’mıza da saldırdılar. Şunu diyorlardı:
-İstiklal Marşı’nda İman, Allah, Peygamber, Ezan, Cami, gibi çokça kelimeler geçmekte. Bu hâliyle gericiliği özendiriyor.
Yeni veya metni ayıklanmış bir marş peşindeydiler. 28 Şubat darbesi tarihin çöp sepetine süpürüldüğü için böyle bir cinayeti işlemeye ömürleri yetmedi. İstiklal Marşı’mız, milletimizin imanını, Yüce Allah ve Şanlı Peygamber -aleyhisselam- aşkını, vatan muhabbetini ve hürriyet ve istiklaline düşkünlüğünü ve kahramanlık meziyetini ifadede büyük bir destandır.
Hikâyesi de kısaca şöyledir:
Sene 1921’dir. Millî Mücahede, İstiklal Harbimiz bütün cephelerde devam etmektedir. Mehmetçik, canhıraş bir mücadele içindedir. Bugün Afrin’de haçlı dünyasını şaşırtan yiğitlerin dedeleri, o gün de haçlılar karşısında şanla şerefle çarpışmaktadır. İnanç odur ki bir kahramanlık şiiri yazılması askeri şaha kaldıracaktır. Maarif Vekâleti, bir yarışma açar. 724 şiir katılır fakat beklenen bulunamaz. Bunun üzerine Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey, 5 Şubat 1921’de Mehmed Akif Beye O’nun da bir şiir yazması için kendisine bir mektup gönderir. Mehmed Akif Bey Taceddin Dergâhına kapanarak “Kahraman Ordumuza” hitabıyla İstiklal Marşı’mızı kaleme alır. Şiir, 17 Şubat’ta Hâkimiyet-i Millîye ve Sebilürreşad mecmuasında daha sonra da Konya’da Öğüt gazetesinde neşredildi. Demek oluyor şair, bu muazzam şiiri 10 günü biraz aşkın bir zamanda yazmış. Kahramanlık destanı önce cephelere gönderildi. Asker, onu çok beğendi. Bunun üzerine 12 Mart 1921’de Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey, şiiri TBMM kürsüsünden meb’uslara okudu. Alkışlarla Millî Marş olarak kabul edildi.
Şiirin bestelenmesi için yarışma açılması ise iki sene sonra yapılabildi. Vazife, 12 Şubat 1923’te İstanbul Maarif Müdürlüğüne verildi. Ancak besteler arasında net bir değerlendirme yapılamadı. Aynı şiir farklı yerlerde farklı bestelerle okunuyordu. Bunun üzerine 1924’te bir hey’et toplanarak çalıştı. Ali Rifat Beyin bestesi kabul edilmişti. 1930’a kadar İstiklal Marşı olarak bu beste çalındı. Fakat 1930’da CB Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Beyin bestesi çalınmaya başlandı. Hâlbuki bestekâr, bu besteyi 1922’de hazırlamıştı. Daha da önemlisi beste, Mehmed Akif Beyin şiiri için değil başka şiir için hazırlanmıştı. Buna rağmen kabul edilmişti. Bestenin orkestra uyarlamasını ise İtalya’da tahsil görmüş olan Kayseri Ermenilerinden Edgar Manas Efendiye, bando düzenlemesi de İhsan Servet Beye verildi.
Ne kadar gariptir ki TDK/Türk Dil Kurumu Ermeni azınlıktan Agop Efendiye, Millî Marş da yine aynı azınlıktan bir başka kimseye teslim edilmişti. Bilindiği gibi harf inkılabından sonra dil inkılabıyla Türkçe mahvedildi. İstiklal Marşı ise hiç olmaması gerekirken yıllardır devam eden tartışma ve hicivlere mevzu oldu.
12 Mart 2021 İstiklal Marşı’mızın TBMM tarafından kabulünün 100. Yılı olacaktır. O gün Millî Marşımız, şiirin kendisiyle ahenkli yepyeni, canlı, diri, heyecanlı ve dinleyenleri aşka, şevke getirecek coşkun bir beste ile çalınmalıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.