Dost, doğruyu söyleyendir!

A -
A +
İslâm âleminin gözünün üzerinde olduğu, iftihar ettiğimiz, destek verdiğimiz bu güzel yükselişe yıldırım düşmesin. İki asır sonra tökezlediğimiz yerden doğruluyoruz. Farkında olmadan bile yaşansa mes’uliyyet mevkiinde olanların doğru yoldan, ana caddeden zerre kadar inhiraf etmeleri felaket olur. Bu mânevî ürperti elzemdir, geçmişten ders çıkarmalıdır.
Abdülhamid Han, Fatih Sultan Mehmed Han, Sultan Alparslan, Kılıçarslan, Salahaddini Eyyubi, İmamı Muhammed Gazali, Muhyiddini Arabi, İmamı Ahmed Rabbani, İbni Abidin diye bilinen Seyyid Muhammed bin Ömer, Ahmed Cevdet Paşa, Aziz Mahmud Hüdai, Emir Sultan, Ahmed Yesevi, Yunus Emre gibi on binlerce müşterek kıymetimiz neye nasıl inanıyorduysa biz de bu yolda olmaya ve kalmaya devam etmeliyiz. O yol, bizi zirveye taşımıştı. Ondan uzaklaşmak da bizi düşüren asıl sebepti.
Kişiye göre, devre göre İslamiyet olmaz. Dinin kendinde başladığını vehmeden bazı kimselerin kafa karıştırmaktan öte bir şey olmayan şahsi görüşlerinin İslamiyet’e ziyanı, mezheblerin düşmanı İsmail Hakkı İzmirli gibilerin tek parti devrinde yaptığı dini çağa uydurma faaliyetlerinin diğer bir ifadesidir.
Erken Cumhuriyet’te Tek Parti’nin dediği de “asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı”ndan başka bir şey değildi. Mehmet Akif, İstiklal Marşı adlı bir abide manzume yazmış, fakat Halife Sultan Abdülhamid’e galiz hakaretlerinin dışında bir de “Doğrudan doğruya Kur’ân’dan almalıyız ilhamı/Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâmı” deme vahim hatasını işlemişti. Orada da kalmamış tahsili veterinerlik olduğu hâlde tefsir yazmaya kalkışmıştı. Şiir duyguyla, kitap ilimle ve icazetle yazılır.
Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselam- “söyleyene değil, söze bakılır” buyurmaktalar. Doğruyu kim söylerse söylesin doğrudur. Hatayı kim yaparsa yapsın hatadır. Nitekim merhum Ahmed Davutoğlu “Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri” adlı eserinde merhum Necip Fazıl da “Doğru Yolun Sapık Kolları” adlı eserinde mason Cemaleddin Efgani ile talebesi Abduh ve onun talebesi Reşid Rıza ve Seyyid Kutup gibi isimlerin sözlerini çürütürken Mehmet Akif’i de bu mısraından dolayı şiddetle yermektedirler.
Anadolu’ya tasavvuf, Hazreti Türkistan Ahmed Yesevi ve diğer büyüklerin açtığı çığırla Türkistan’dan geldiği gibi, itikaddaki imamımız İmam-ı Muhammed Maturidi Türksitanlı olduğu gibi 19. Asrın ikinci yarısından itibaren dinde reformcuların bazıları da Türkistan, Kafkaslar ve Lübnan ile Mısır’dan gelmedir. Sıralamaya daha sonra Mevdudi ve Hamidullah ile Pakistan da eklenecektir. Bu demektir ki, İngiliz, İslamiyet’i içten tahrip için bütün İslam coğrafyasında köstebek gibi çalışmıştır.
Cemaleddin Efgani, Payitaht’a Sultan Abdülhamid zamanında sızmıştır. Şimdilerde ise birtakım kimseler, tek nakil yapmadan tefsir yazmakla övünmekteler. Daha Regaib Gecesi’nin ne olduğunu bile bilmeyen bunlar, Prof. etiketlerine rağmen roman yazmakla tefsir yazmayı karıştırmaktalar.
“Dinini doğrudan doğruya Kur’ân’dan öğren, me’âlden öğren, hadisten öğren” demek dinî ilimleri, İslamiyeti ve ulemayı hafife almak ve haddini bilmemektir..
Bir tıp veya hukuk kitabı bile ancak belli merhalelerden geçmiş ehli tarafından anlaşılıp anlatılır.
Mezhebleri inkâr eden, miracı inkâr eden, âlimleri öteleyen, tasavvufu reddeden nevzuhur kimseler, bu toprakların malı değildir. Komünizm, faşizm nasıl yabancı ideolojilerse ve vatanımıza büyük zararlar verdiyse bunlar da kökü itibariyle yabancı ideolojilerdir. En dip noktada da haç vardır. Bunlar, bu milleti ayakta tutan temel güç, İslâmiyet’i içten çökertmekle vazifeli ya şuurlu veya kullanıldığının bile farkında olmayan ahmak ajanlardır. Cerbezeli, tumturaklı laflarına kanmamalı.
Tuzaklarına zinhar dikkat etmelidir.
Takiyye yalnızca FETÖ’ye mahsus değildir.
 
                 *
 İLGİLİ MAKAMDAN AÇIKLAMA
 
Önceki günkü makalemizle alâkalı olarak Başbakan yardımcısı Sn. Bekir Bozdağ’ın makamından aradılar. Basın Müşaviri Sinan Çetin, şunları dedi:
-İllere kadın müftü tayini yapılmamıştır. Böyle bir karar da mevzubahis değildir. Vaki olan sadece kadın müftü yardımcılığı tayinidir. Bu tasarrufta da Mustafa İslamoğlu veya bir başka ismin dahli ve tesiri olmamıştır. Kurumlarımız, FETÖ örgütünden temizlenirken başka bozuk yapıların sızmasına karşı da gerekli hassasiyet gösterilmektedir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.