DARBE SEVİCİLER!

A -
A +
 27 Mayıs 1960 Darbesi, zalim bir cinayettir. Seçimle işbaşına gelmiş DP iktidarına karşı yapılmış ve bu darbenin kurdurduğu uydurma Yassıada mahkemesinin aşağılık mahkeme hey’eti eliyle, Başvekil Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan asılarak, İçişleri Bakanı Namık Gedik de emniyetin penceresinden atılmış olarak şüpheli bir şekilde katledilmişlerdi.
İngiliz yapımı bu darbe, Türkiye’nin 14 Mayıs 1950’de yakaladığı hürriyet yolunu ve kalkınma hamlelerini kapatarak sonraki bütün darbelerin başlangıcı olmuş ve Türkiye’yi İngiliz-Amerikan vesayeti altına sokmuştur.
27 Mayıs anlaşılmadan cunta, CHP, basın, üniversite, yargı, aydın ihaneti  ve darbecilik devri itibariyle layıkıyla anlaşılamaz. Adı geçen darbe, Türkiye’ye bir asır kaybettirmiştir. Sonraki bütün fukaralıkların da sebebi bu darbedir. Darbeciler, iktidarı “anayasanın dışına çıkarak anayasayı ihlal suçu işlediği” iddiasıyla silahla devirdiler. Hâlbuki kendileri, hâkimiyeti ele geçirince aynı anayasayı bütünüyle lağvedip, 1961 Anayasası denen ve sonraki bütün anarşi ve teröre geçit veren bir anayasa yaptılar. Bu güya anayasaya bir de madde koyarak kara bir günü “27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı” diye  12 Eylül 1980 darbesine kadar millete zorla kutlattılar…
Toplum, şimdilerde darbelerin artık tarihte kaldığına, darbeler devrinin bittiğine, son darbe ihanetinin 15 Temmuz 2016 olduğuna inanmanın eşiğindeydi. Ama yaşanan bir hadise, hiç de öyle olmadığı; darbeci zihniyetin bütün kin, intikam ve öfkesiyle mevcut olduğunu ve fırsatını bulunca gözünü kırpmadan yeniden katliama girişeceğini gösterdi:
Gündem, 27 Mayıs 2018 günü  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bir açıklamasıyla sarsıldı. Açıklama şöyleydi:
-27 Mayıs 2018 Günü Atatürkçü Düşünce Derneği Twitter hesabından  yayınlandığı iddia edilen bir paylaşımla 27 Mayıs 1960 darbesi övülmekle TCK 215. Maddesinin suç ve suçluları övme fiili işlenmiş olduğundan re’sen soruşturma başlatılmıştır.
Suç unsuru paylaşım, adı geçen derneğin resmî hesabında şu şekilde yapılmıştır:
@add_genelmerkez
“TSK bundan yarım yüzyıl önce anayasa ve hukuk dışına çıkmış bir siyasal iktidara karşı direnme hakkını kullanmıştı. Ordunun arkasında milletin desteği vardı.#27 Mayıs”
Burada iki maksat güdüldüğü net şekilde bellidir. Birincisi 27 Mayıs darbesini yapanları haklı çıkarma gayretkeşliği vardır. Ancak bu birinci hedefleri olamazdı. Asıl hedef DP, Menderes ve 27 Mayıs üzerinden AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’dır. Millet, sokağa çağrılmakta.
Bu tweet üzerine Başsavcılık harekete geçtiği gibi sosyal medyadaki vatanseverler ve İçişleri Bakanlığı da suç duyurusu ve Dernekler Masası üzerinden hazırlığa girişti.
Bunlar olup da millî tepki  şiddetlenince ADD, mevzubahis tweeti hesabından silerek bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Vaki açıklamaya göre o tweet, kurum ile yönetici ve üyelerinin görüşünü yansıtmamaktadır ve zaten haberleri olmadan yazılmış ve yönetimin bilgi ve tasvibi alınmadan yayınlanmıştır. Yapanlar hakkında da hukuk müşavirliği soruşturma açmıştır.
Ne var ki açıklamada darbeler kötülenmemektedir. Merhum şehidlerle ailelerinden ve kamuoyundan özür dilenmemektedir. Reaksiyonun büyüklüğü karşısında bir sinme olmuş fakat ortadan bir reddiye kaleme alınmış.
Acaba; Savcılık takibat başlatmasa kamuoyu infial göstermese, İçişleri Bakanlığı harekete geçmese o tweet silinir miydi?
Hukukta “objektif mes’uliyet” denen bir kavram vardır. Mesela bir merkep, sahibinin haberi olmadan bir tarlaya girip taze ekinleri yese, çiğnese ve ziyan verse merkep sahibinin bundan haberi olmasa bile sorumludur. ADD “sildim kurtuldum, benim görüşüm, üyelerimin de görüşü değil” diyemez! Onu yazanlar da bu derneğin üyesi değil mi? Hatta sosyal medya yöneticileri olmalı ki resmî hesabı çalıştırıyorlar.
Savcılık işin peşini bırakmayarak bu dernekte geriye doğru bütün darbe tarihlerinde neler yapıldığını araştırmalı, Dernekler Masası da iğneden ipliğe tahkikat yapmalıdır. Eğer bu hadise mazur görülürse sosyal medyada suçun yolu açılır. Herkes diyeceğini der ve sıkıntı doğacağını anlayınca “affedersiniz” diyerek suç unsurunu siler.
Hiç lamı-cimi yok. ADD bir dernek iken siyaset yapmış, resmî Twitter hesabından suç ve suçluları överek TCK/Türk Ceza Kanununun 215. Maddesine göre suç işlemiştir. İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası bu derneğin faaliyetine izin veremeyeceği gibi tam da böyle fiil ve failler için var olan OHAL kararnamesi de devreye girmelidir.
Politika yapan, çıkar alenen ne diyecekse der. Ancak tarihî şahsiyetleri maske edinip dernekçilik adı altında, düşünce üretiliyormuş zannı vererek milletin değerlerine hakaret edilemez, darbe seviciliği yapılamaz!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.