25 HAZİRAN'DA SİYASİ MANZARA

A -
A +
Evvela TBMM’nin bugünkü vaziyetine bakalım. Bugün Meclis’te AK Parti 316, CHP 131, HDP 47, MHP 35, İYİ Parti 6, bağımsızlar 2 vekille temsil edilmekte. Meclis’te 5 parti ve 2 de bağımsız mevcuttur.
24 Haziran akşamı seçim sandıkları kapandığında şekillenecek olan yeni yapı ise şöyle bir seyrin ardından doğmaktadır:
Alınan erken seçim kararından sonra AK Parti ve MHP “Cumhur İttifakı”nda anlaşmış bulunuyorlar. Buna göre MHP cumhurbaşkanı adayı göstermeyerek AK Parti adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerinin de adayı olduğunu ilan etmiştir. Milletvekilliğindeyse seçim pusulasının aynı hanesinde her iki parti kendi markasıyla görülmektedir. BBP de cumhur ittifakındadır. Fakat birkaç isimle AK Parti listesinde yer almakla birlikte markasıyla seçim pusulasında görülmemektedir.
CHP, İYİ Parti, SP ve DP ise “Millet İttifakı” adı altında bir küme oluşturmaktalar. Millet İttifakı’nın himayesindeki HDP’nin vaziyeti farklıdır. Bu parti, ittifaka dâhil olmadan seçim yarışındadır. Aynı tarafta bir de VP vardır.
Görüldüğü gibi bugün 24 Haziran için koşan 7 parti bulunuyor. Dediğimiz gibi; MHP genel seçime katılmakta fakat cumhurbaşkanlığında AK Parti namzedini desteklemekte, CHP seçime katılırken CB için bir vekilini aday göstermiştir. AK Parti, İYİ Parti, HDP, SP, VP ise milletvekili seçimine iştirak ettiği gibi genel başkanlarını da CB adayı olarak göstermiştir.
Adı ne olursa olsun bir ittifakta yer alan parti yüzde 10 barajına takılmayarak TBMM’ne girebilecektir. Buna göre VP/Vatan Partisinin Meclis’e girme ihtimali yoktur. HDP’nin Meclis’e girebilmesi için toplam oyların yüzde 10’unu bulması şarttır. Bu partinin yüzde 3-5’lik bir temel oyu vardır. Bunun dışında yüzde 10’a kadar yükselen oyları, esen rüzgâra göre ve baskılarla almıştı. Artık tam sandık emniyeti kurulduğundan bundan böyle baskıyla rey kazanması mümkün değildir. Rüzgâr ise aleyhinedir. HDP’nin baraj altında kalması en fazla Cumhur İttifakı’na yarayacaktır. Barajı geçmesi ise adı geçen ittifaka hatırı sayılır bir ziyan verir. CHP’nin “rakibimin rakibi dostumdur” tavrıyla seçmenlerinin bir kısmını HDP’ye yönlendirebileceği konuşulmaktadır. CHP bu şıkkı ne kadar işletir, 5-10 milletvekili eksik çıkartmayı göze alır mı? Bilinmez. Ama; İYİ Parti seçime girsin diye 20 vekilini pazara çıkartırcasına o partiye gönderen ana muhalefet, bunu da yapabilir. CHP oy desteği vermezse HDP barajı aşamaz. Kürtçü partiye destek verirse Muharrem İnce yerine bu partinin CB adayı Selahattin Demirtaş’a da destek verebilirler. Ancak CHP destek verse de vermese de adı geçenin CB yarışında şansı yoktur.
İttifakta olduğu için Meclis’e girecek diğer partilere gelince. SP ve BBP 2-3 vekille meclise girerler gibi görülmekte. DP olsa olsa 1 belki 2’dir. İYİ Parti, genel başkanının üslubuyla antipati toplamıştır. Mevcut 6 vekilin altına da düşebilir 10, en fazla 15 vekile de çıkabilir. Fakat istikbali yoktur. Seçimlerden sonra CHP, HDP, SP gibi bu partiyi de kavga beklemektedir.
CHP’nin mevcut 131 vekili aşıp aşmayacağı HDP’ye destek verip vermemesine bağlı. Destek vermezse belki 140’a kadar çıkar.
HDP destek almazsa barajın altında kalır. Alırsa 30-40 arası vekil çıkarabilir.
Cumhur İttifakı ise 305-315 arası vekil çıkarabilir. Bunun 40-45’i MHP’nin görünmekte. HDP barajı aşarsa tablo aşağı doğru seyreder. Ancak her hâlükârda Millet İttifakı, Meclis ekseriyetini bulamaz. Uzak ihtimal ama; şayet bunu bulursa hiç vakit kaybetmeden marttaki mahalli seçimlerle genel ve CB seçimini yenilemelidir.
Cumhurbaşkanlığı seçimine gelince:
Doğu Perinçek ve Temel Karamollaoğlu, yüzde 1-3 civarında oy alabilirler. Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş’ın alacağı oylar ise yüzde 5-8 aralığında görülüyor.
Muharrem İnce, yüzde 25-30 bandındadır. 30’u aşması imkânsıza yakındır.
Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 52-54 gibi bir oy alması kuvvetle muhtemeldir.
Milletimizin güçlü bir sağduyusu vardır.
Seçmen, maceraya oy vermeyecektir.
Seçmen çoğunluğu, istikrar ve huzurun devamıyla millî ve yerli duruştan yanadır.
Bu tablo bir istatistik kat’i veri değil tahmindir.
Görebildiğimizdir. Unutulmasın ki seçime iştirak yüzdesi de önemli bir sebeptir. Bu defa geçen defaki iştirak yüzdelerine varılır mı? Şüphemiz var.
Kesin olan bir tek husus var ki o da netice, her ne olursa olsun bu defa sandıktan muhakkak surette ders çıkacağıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.