HALK PARTİSİ’NDE MÜCADELE SÜRECİ BAŞLAMIŞTIR!

A -
A +
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da İyi Parti  Genel Başkanı gibi 24 Haziran seçimlerinden 2 gün sonra  26 Haziran öğle saatlerinde ortaya çıktı. Sn. Kılıçdaroğlu’nun habercilere yaptığı kısa açıklamadaki sözleri 4 maddede toplanabilir: 1-Muharrem İnce’nin CHP’den daha fazla oy alması tabiidir. Ancak, İnce, beklenenin altında oy almıştır. 2-Bir CHP’linin “ben, milletvekili değilim; dolayısıyla istediğim eleştiriyi yaparım!” deme hakkı  olamaz. 3-Koltuk sevdasına tutulanların partimizde yeri yoktur! 4-Parti örgütümüz, iktidar partisine 7 puan kaybettirmiştir. Bu, herkesin göstereceği bir başarı değildir. Böylece iktidarın 1 duvarını yıktık, kalan 3 duvarını da yıkacağız… Şimdi; bunların üstüne düşünelim: -Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlıkta  rakibi Muharrem İnce’yi kerhen CB adayı olarak göstermiştir. Şayet; Meral Akşener, Millet İttifakı’nın “Abdullah Gül” teklifine evet deseydi Halk Partisi’nin CB adayı İnce değil, Gül olacaktı. -Muharrem İnce, partisinden tam bir destek görmemesine; TV reklamlarında kıyısından köşesinden Kılıçdaroğlu’na da kırpmalar yapılmasına rağmen 30.64 puan alabilmiştir. Bu rakam, 30 yıldan beri her Halk Partilinin rüyasıdır. -Hâlbuki aynı 24 Haziran seçiminde CHP,  22.64  puan alabilmiştir.  Muharrem İnce, partisinden tam 8 puan öndedir. Bu hiç  de küçümsenecek bir fark değildir. -Erken seçim kararı alınınca Kemal Kılıçdaroğlu, grup kurabilsin diye partisinden İYİ Parti’ye emrivaki ile 20 vekil  gönderme ayıbına imza attığı gibi seçimlerde de “örgüt” dediği teşkilatını HDP ve İYİ  Parti’ye yönlendirmiştir. Bu iki partinin aldığı oyların bir kısmı “ahali partisi” malıdır. HDP oylarının doğu ve güneydoğuda düşerken batıda yükselmesinin esrarı bundandır.  Onun için Halk Partisi, 1 Kasım 2015’te 25.3 oy almışken, 24 Haziran’da  22.64’te kaldı. Dolayısıyla kayıpta olan yalnız AK Parti değil, aynı zamanda CHP’dir. Kendisi iktidara  talip bir ana muhalefet partisi, diğer partilerden oy almaya çalışacağına oylarını, oraya-buraya aktarırsa “hâline bakmadan Hasan Dağı’na oduna gidiyor!” kınamasına muhatap olur. Bu icraat da parti içi hesaplaşmada tenkit mevzularından birini teşkil eder. Hakkı teslim etmek lazım; Muharrem İnce, beklenenin altında değil, üstünde oy almıştır. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı bu muvaffakiyeti gösterirken parti patronu, partisine ziyan yaşatmıştır. Bu ziyanın ne kadar olduğu Sn. İnce’nin oyları esas alınırsa  8 puan denebilir. Bu kıstas, elbette AK Parti-Erdoğan oy kıyaslamasına da uygulanabilir. Keyfiyet bu iken dobra dobra konuşan Muharrem İnce’ye alabildiğine yüklenen Kemal Kılıçdaroğlu’nun haklı görülmesi mümkün değildir. “Koltuk sevdasına tutulanların partimizde yeri yoktur” sözünün muhatabı doğrudan doğruya  Muharrem İnce’dir. Kılıçdaroğlu, bu sözle kılıcını çekmiştir. Ancak; bu defa genel başkanı, delegenin kurtarması  da çok zordur. Vaziyet, “gel buraya Muharrem İnce!” dediği deli-dolu  siyasetçi  lehine gözükmektedir. Unutulmasın ki Sn. İnce,  bu seçimin 3 kazanan isminden biridir. Diğerleri  Sn. Erdoğan ve Sn. Bahçeli’dir.  İlk parti içi ihtilaf,  Halk Partisi’nde çıktı. Bunu İYİ Parti, HDP ve SP’nin takip etmesi beklenebilir. AK Parti’ye gelince;  Sn. Erdoğan’ın dut ağacı silkelercesine kibirlilerden, rantçılardan, ekranlarda adını kullanarak şaklabanlık yapanlara kadar  kim varsa onlara uzanması beklenmektedir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.