"Yarın seni hastaneye götüreceğim Hacer"

A -
A +
"Doğumuna çok fazla bir zaman yok. Tahlillerin yapılsın, böyle hiç bakılmadan olmaz."
 
 
Hikmet Kemal Bey keyifle haykırdı:
- Hay Allah senden razı olsun be kızım, bol köpüklü olsun kahvem... Bu yorgunluğun üzerine çok iyi gider... Dinlendirir bizi...
Hacer koşar adımlarla mutfağa geçti. Hemen cezveyi koydu ocağa. Çok güzel şeyler almışlardı. Terlik, ayakkabı, gecelik, kazak, etek, eşofman, iç çamaşırı... Bir insanın ihtiyacı olan her şey alınmıştı. Hayatında ilk defa bir şeylerin sahibi olmuştu Hacer. Bugüne kadar hep onun bunun verdiği eskilerle yaşamıştı. Kahveleri pişirip salona geldiği zaman Betül tebessümle baktı ona:
- Yarın seni hastaneye götüreceğim Hacer. Bir de kontrolünü yaptıralım. Doğumuna çok fazla bir zaman yok. Tahlillerin yapılsın, böyle hiç bakılmadan olmaz.
Hacer minnetle gülümsedi:
- Allah razı olsun abla...
Münevver Hanım kahvesinden bir yudum aldıktan sonra kocasına döndü:
- Arka tarafta senin kitapların olduğu odayı boşaltalım bugün. Orası Hacer’in odası olsun.
Hacer yutkundu:
- Ben salonda yatarım abla...
- Olsun kızım, salonda olmaz. Misafirimiz gelir, canın erken yatmak ister. Yarından sonra bebek doğunca ne olacak. Orası hem aydınlıktır, hem de sıcaktır. Biraz küçüktür ama olsun. İdare edersin artık. Betül’ün eski karyolası aşağıdaki depoda duruyor, kapıcıya söyleriz onu çıkartır yukarıya. Düzenleriz. Hele bir dinlenelim. Bir de dolap ayarladık mı sana oldu, bitti işte, ne olacak ki daha fazla...
Betül ayağa kalktı. Kahvesini bitirmişti:
- Bu kadar avarelik yeter, ben odama gidiyorum, ders çalışacağım.
Hacer heyecanla atıldı:
- Bir şey istersen seslen abla, ben hemen ne istersen yaparım.
Betül onun çenesini okşadı şefkatle:
- Tamam canım, seslenirim.
Münevver Hanım da ayağa kalktı:
- Eh, haydi gel Hacer, biz de odayı toparlayalım, Hikmet Kemal Amcanın eşyaları ancak toparlanır... Kutulara koyarız kitaplarını. Sonra kaldırırız.
            ***
Doktor, Hacer’i dikkatle muayene ettikten sonra kaşlarını kaldırarak ayakta beklemekte olan Betül’e döndü:
- Her şey normal görünüyor. Bir de tahlil sonuçlarına bakalım. Beslenmesine dikkat edecek, bir de hareket yapması lazım. Benim tahminim doğuma iki buçuk ay falan var.
Betül başını salladı:
- Ben de öyle sanıyorum hocam, çok teşekkür ederim.
Hacer muayene yatağından kalkıp giyindi. Merakla konuşulanları dinliyordu. Betül genç kadına döndü ve onu bilgilendirdi:
- Bak Hacer, hocam her şeyin normal olduğunu söylüyor. Bir ay sonra yeniden geleceğiz kontrole. Biraz hareket edeceksin, yürüyüş yapacaksın, beslenmene dikkat edeceksin. Şimdi tahlillerine bakacağız, belki, takviye birkaç ilacın olabilir. Her şey normal yani...
Hacer sevinmişti:
- Allah razı olsun abla... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.