Madde bağımlısı özlemler!

A -
A +
İnsan yaradılış itibariyle kendisini mutlu eden veya rahatsız eden şeylere çok çabuk alışır.
Hep hayalini kurduğunuz arabayı aldığınızda yaşayacağınız mutluluğun ömrü birkaç haftadır. Hayat standartlarınızı yukarı çekecek olan maaş artışı da aynı şekilde. Birkaç ay sonra mutluluk seviyeniz yine sabit değerlerine dönecektir.
Öyleyse mutluluk seviyemiz, bazı olaylara verdiğimiz anlık tepkiler haricinde genelde aynıdır. Çok mutlu veya aşırı üzgün olduğumuz zamanlar, sadece iyi ve kötü olaylara adapte olma sürecinde yaşadığımız dalgalanmalardır.
Çok sevdiği bir kişiyi kaybeden insanla, yeni çocuğu olmuş bir insanın duygu durumları bir süreliğine farklılık gösterir. Ancak adaptasyon sağlandıktan sonra her şey eskisi gibi olur.
Bu duruma da hedonik adaptasyon denir.
Yani hazza ve üzüntüye uyum...
-
Hedonik adaptasyon kavramını, 1970'li yıllarda mutluluk üzerine araştırma yapan Brickman ve Campbell isminde iki bilim adamı ortaya atmıştır.
Brickman, önce piyango kazanmış bir grupla, sonra da hayatlarının bir döneminde önemli bir hastalık veya kayıp yaşamış insanların bulunduğu bir grupla çalışmıştır.
Araştırma sonucunda her iki grubun da mutluluk seviyelerinin birkaç aydan sonra, eski seviyelerine döndüğünü görmüştür.
Bu araştırma sonuçlarına göre kişinin duygusal sistemi hayattaki bazı değişikliklere kısa süreli tepkiler verse de, genelde mevcut hayat şartlarına uyum göstermektedir.
Koşu bandının hızına göre insan nasıl koşu temposunu ayarlıyorsa, ruh dünyamız da yaşanan olaylara uyum göstermek için titiz bir mesai yapmaktadır.
-
Hedonik adaptasyonun ne olduğunu tam olarak bilmediğimiz için hep şaşırırız. Çok zengin bir insanın canının sıkılmasına veya bir kanser hastasının kahkahalar atmasına anlam veremeyiz.
Bu kadar parası varken nasıl mutsuz olabilir insan veya çaresiz bir hastalığa yakalanmışken nasıl böyle içten gülebiliyor diye şaşırırız içten içe.
Hâlbuki dönüp kendi hayatımıza baksak durumun çok da farklı olmadığını görebiliriz. Hayatımızda dönüm noktası diye tarif ettiğimiz şeylerde bile mutluluk seviyemizde kalıcı değişimler olmadığı çok açıktır.
Bu konunun fiziksel ispatları da vardır aslında.
Çok pis kokan bir yere girersiniz mesela. İlk girdiğinizde burnunuzu tıkamaya kalkarsınız, mideniz bulanır. Ama birkaç dakika dayanırsanız artık o koku sizin için normalleşir.
Aslında ortam hâlâ çok kötü kokmaktadır ama siz alıştığınız için kokuyu almazsınız.
Aynı şey gül bahçesinde bahçıvan olarak çalışan kişi için de geçerli. Bahçeye girenleri bayıltacak kadar güzel olan koku, bahçıvan için yoktur.
-
Bu konu hakkında uzun uzadıya yazmak mümkün... Mutluluk arayışının boş olduğundan, vitrindeki bir çift ayakkabıya bağlanan mutluluk hedeflerinin gerçekçi olmadığından dem vurarak sayfalarca yazı yazılabilir.
Ama hepsini içine alabilen tek bir cümle varken, milyon tane cümle yazmaya gerek yok!
Bu dünya geçicidir!
Birileri çıkıp hedonik adaptasyon demiş. Başkaları çıkıp başka bir şey diyebilir. Kim ne derse desin, gerçek apaçık meydanda işte!
Bu dünyada geçici olduğunu bilen ve ona göre yaşayan kimse en mutlu insandır.
-
Türk Dil Kurumunun mutluluk tarifi de aslında çok güzel. TDK'nın sitesine girip bakın. Orada mutluluk; "Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu" olarak tarif ediliyor.
Bu durumda eğer madde bağımlısı özlemleriniz varsa geçmiş olsun. Hiç birisine eksiksiz ve sürekli ulaşamayacağınıza göre mutluluk sizin için bir hayal.
Ama özleminiz Allah'ın rızasını kazanmaksa durum farklı. Bu özleminize eksiksiz ve sürekli olarak kavuştuğunuzda zaten her şey bitmiş demektir.
Alın size mutluluğun resmi!
Çerçeveniz de Ehli Sünnet olursa bu tabloya paha biçilebilir mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.