FACEBOOK VE KARAGÖZ

A -
A +
Facebook hesaplarının amacı dışında kullanılmasıyla ilgili skandal bütün dünyayı ayağa kaldırdı. Birçok insan olayın duyulması sonrasında tepki olarak Facebook hesabını kapattı. Bu olay, senaryosu aynı, ismi ve oyuncuları farklı başka bir film getirdi aklıma.   İşte o filmden bazı sahneler… Bundan 80 sene önceydi. Tek parti döneminde yaşanan hızlı değişime karşı halkın direncini önlemek için bazı sosyal mühendislik girişimleri planlanıyordu. 1937 yılının mayıs ayında İçişleri Bakanlığı, zamanın meşhur yazarlarına yönelik bir genelge yayınladı. Dönemin İçişleri Bakanı olan CHP Genel Sekreteri Ş. Kaya genelgede özetle şunları söylüyordu; “Halk kitap kahramanlarını seviyor. Bu kahramanlar aynen bırakılsın; yalnız bunlar, rejimin ruhuna uygun, yüksek manalı, yeni vakalar içinde gösterilsin. Böylece halka, sevdiği kitaplar vasıtasıyla telkin etme imkânı hazırlansın.” Bu genelge devrin okuryazar kesimi arasında büyük bir tartışmaya sebep oldu. Çoğunluk bu fikre şiddetle karşı çıkıyor, küçük bir kesim de halk kahramanlarının miskin Şark havasından kurtarılarak modernleştirilmesinin mümkün olduğunu savunuyordu. Mesela zamanın meşhur şairlerinden olan Behçet Kemal Çağlar, aşkı için dağları delen Ferhat’ın trenin sembolü olarak kullanılabileceğini söyledi. Amacı yurdu demir ağlarla ören hükûmete sempati duyulmasını sağlamaktı. Yapılan tüm itirazlara rağmen halka mal olmuş kahramanların rolleri yeniden yazıldı. Pelerinleri çıkarılan ve makyaj odasına alınan kahramanlar, yeni senaryonun içinde garip figüranlara dönüştüler.   Karagöze kravat takmak   1930'lu yıllarda Karagöz'e el atıldı. Bir anlamda “Karagöz'e kravat takmak ve modernleştirmek” için yürütülen hareketi bizzat CHP ve Halkevleri üstlendi. Geri kalmış ve değişime ayak uyduramayan halkı çağdaş uygarlık düzeyine eriştirmek için diyaloglar yeniden yazıldı. Sonuç olarak Hacivat halktan kopuk, geri kafalı ve tembel bir karaktere dönüşürken, Karagöz de çalışkan ve dürüst bir Türk köylüsü oluverdi. Karagöz artık Hacivat’ı tokatlarken, "Seni gidi medrese kaçkını, softa bozuntusu seni!" demeye başlamıştı. Özellikle dil konusunda Hacivat’ı fena paralıyor, “Arapça, Acemce ile yaldızlanmış dil, Türk dili olmaz. O dil softaların, zevzeklerin, küflü kafalıların dili!” diyerek halka mesaj veriyordu. Ercüment Behzat Lav’ın “Cumhuriyet Halk Partisi Yeni Seri Temsil Yayını No: 18” olarak 1940’ta basılan ve tek Karagöz piyesi olan “Karagöz Stepte” adlı oyununda aşağıdaki satırlar yer alıyordu;
H -Sarığı cübbeyi bir tarafa at!
K -Atarım. Hiç merak etme!..
H -Evde muska tespih ne varsa kaldır!
K -Hay hay!
H -Aman Karagöz'üm, bu ne uysallık? Sen bana hiç itaat etmezdin hani?
K -İstersen etme. Kanunun satırı şaka dinlemez. Bir de bakarsın, hiç ummadığın bir günde boynuna iniverir!
             *** Halkı kanunun satırıyla tehdit etmek için satır aralarında halk kahramanlarını kullanan zihniyet başarılı oldu diyemeyiz. En azından Peyami Safa’nın deyişiyle, “Nasrettin Hoca'ya smokin giydirmeyi, Leyla ile Mecnun’a tango yaptırmayı” beceremediler. Halka mal olmuş kahramanlara sufle veremeyen zihniyet, bu sefer kendi gölge kahramanlarını oluşturdu ve yeni senaryolar yazıldı. Yıllar geçtikçe jenerikte akan isimler değişti ama zihniyet hiç değişmedi. Ama Türk milleti artık uyandı. En son 15 Temmuz’da yine gölge kahramanlarla sahnelenmek istenen senaryonun son sahnesini kanıyla yazarak oyunu bozdu.  Artık çok iyi biliyoruz ki, Hakk'a düşman olanlar halka dost olamıyor. Ve halkı satırla, darbeyle tehdit edenlerin sonunun ne olduğunu herkes çok iyi biliyor. Mark Zuckenberg’e kızıp Facebook hesabını kapatmak kolay. Asıl kapatılması gereken hesaplar hâlâ bekliyor!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.