Çocuk istismarında dijital tehlike

Çocuk istismarıyla ilgili son yaşanan olaylar hepimizi derinden sarstı. Kaybolan çocuklar, kaybettiğimiz ne varsa gün yüzüne çıkardı.

Üzüntümüz kanımızın akmasını engelleyecek kadar yoğun. Hepimiz, hücrelerimizi parçalayacak kadar güçlü bir nefret duygusuyla baş etmeye çalışıyoruz.

Bir yandan da bu olayların bir daha yaşanmaması için tedbir almak zorundayız. Özellikle internet kullanımıyla ilgili yeniden büyük bir farkındalık oluşturmak gerekiyor.

Çünkü sanal dünyanın loş ve kimliksiz ortamı, cinsel istismar ve zorbalık için çok elverişli bir ortam oluşturuyor.

Yapılan araştırmalar hep aynı şeyleri söylüyor;

- 2 yaşından önce çocuklar hiçbir teknolojik cihazla tanıştırılmamalıdır.

- 10 yaşına kadar çocuklar internete girerken mutlaka ailelerinin gözetiminde olmalıdır ve yaşlarına uygun olmayan sitelere girmeleri engellenmelidir. Bunun için mutlaka güvenli internet hizmeti kullanılmalıdır.

- 11-14 yaş arasındaki çocuklar internete ailelerinin gözetiminde girebilir. Ancak sosyal medya sitelerine veya başka sitelere üye olmaları için hâlâ çok erkendir. Eğer çocuğunuzun bu tür bir üyeliği varsa, şifrelerini mutlaka sizinle paylaşmalıdır.

- 15-18 yaş arasındaki çocuklar artık sosyal medya üyelikleri alabilir ve daha geniş bir kullanım hakkı elde edebilirler. Ancak bu yaştaki çocuklar da muhtemel tehlikelere karşı aileleri tarafından yakından takip edilmelidir.

 

 

8 yaşındaki çocuğumuzun tek başına herhangi bir kafeye gidip, tanımadığı insanlarla konuşmasına izin veriyor muyuz? Eğer vermiyorsak, internette tanımadığı insanlarla sohbet etmesine izin vermeyeceğiz demektir.

14 yaşındaki çocuğumuz gece yarılarına kadar arkadaşlarıyla dışarıda takılabiliyor mu? Eğer buna izin vermiyorsak, yatağında akıllı telefonuyla arkadaşlarıyla sohbet etmesine nasıl izin verebiliriz?

Çocuğumuzun dışarı çıkarken giyeceği kıyafetlere karışıyor muyuz? O hâlde sosyal medyada yayınladığı fotoğraflara da karışacağız.

Vızır vızır arabaların geçtiği bir caddede küçük çocuğumuzun elini bırakmakla, onları ekran karşısında yalnız bırakmak arasında bir fark yok.

Artık bir şekilde gerçek dünyadaki ebeveynlik görevimizi, dijital dünyaya aktarmak zorundayız.

Çocuklarımızın ruh dünyası bitkisel hayata geçiş yapmadan önce tedbir almak gerekiyor.

Hayata güzel bir başlangıç yapmalarını sağlamak için teknolojik aletlerin fişlerini arada bir de olsa çekmeli.

Çünkü bitkisel hayata girdikten sonra çekilen fişler başlangıç değil, son oluyor.

 

 

Dünyanın birçok ülkesinde aileler internet kullanımıyla ilgili sözleşmeler hazırlayıp çocuklarına imzalatıyor. Özellikle 16 yaşından küçük çocuklarınız için siz de yazılı veya sözlü olarak aşağıdakine benzer bir aile içi sözleşme yapabilirsiniz;

- Normal hayatta tanımadığım kişilerle sosyal medya kanallarında arkadaşlık yapmayacağım.

- İnternette tanıştığım bir kişi bana yüz yüze buluşma teklif ederse hiç tepki vermeyecek ve hemen sizi bilgilendireceğim.

- Rahatsız edici mesajlar alırsam yine hiçbir şey yapmadan önce size söyleyeceğim.

- Sosyal medyada gerçek kimliğimi kullanmayacağım. Sadece ilk isim veya fazla ilgi çekmeyecek bir rumuz kullanabilirim.

- Sizin izniniz ve onayınız olmadan internette hiçbir fotoğraf paylaşmayacağım.

- Online oyunların sohbet özelliğini asla kullanmayacağım.

- Ev adresimizi veya araç plakamızı gösteren fotoğrafları sosyal medyada yayınlamayacağım.

- Sosyal medyada hobilerimden, ilgi alanlarımdan ve özel zevklerimden bahsetmeyeceğim.

- Yatmadan önce teknolojik cihazları kapatıp size teslim edeceğim.

- Sosyal medya üyeliklerim varsa şifrelerini sizinle paylaşacağım ve benim iyiliğim için arada bir kontrol etmenizden rahatsız olmayacağım.