Necile Hanım dayanamadı hıçkırıkları duyuldu...

A -
A +
Bekir ayakkabılarını çıkartarak girdi. Oturma odasına geçti. Acıyarak baktı kadının yüzüne.
 
Bakkal Bekir dükkânını kapatıp karşıya geçti. Ağır adımlarla ilerledi. Cahit Beylerin kapısına geldiği zaman durup soluklandı. Aldığı telefondan çok etkilenmişti. Esra’nın ses tonundan, konuşma şeklinden yorumlar yapmaya çalışıyordu kafasında. Zile uzanıp beklemeye başladı. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Necile Hanım bitkin bir şekilde duruyordu karşısında:
- Necile Teyze, merhaba… Nasılsınız?
- Nasıl olalım oğlum, bildiğin gibi işte.
Bekir içeride dolaştırdı bakışlarını:
- Cahit Bey yok mu?
- Birazdan evde olur Bekir Efendi. Gel içeriye…
Bekir ayakkabılarını çıkartarak girdi. Oturma odasına geçti. Acıyarak baktı kadının yüzüne. Necile Hanım zayıflamış ve sararmıştı. Gözlerinin altı çöküktü. Tam oturdukları sırada kapı çalındı. Necile Hanım fırladı:
- Cahit Bey geldi. Dedim ya, şimdi gelir diye…
Dışarı çıkıp kapıyı açtı:
- Bekir geldi Cahit Bey, içeride seni bekliyor…
Cahit Bey gülümsemeye çalışarak girdi oturma odasına:
- Hoş geldin Bekir. Nasılsın bakalım?
Bekir hemen toparlanmıştı:
- Ben iyiyim ağabey… Size bir haberim var. Şimdi oturup dinleyin beni dikkatlice. Beni Esra aradı.
Necile Hanım hafif bir çığlık attı. Gözleri açılmıştı fal taşı gibi. Cahit Bey yutkundu heyecan içinde.
- Ne zaman aradı Bekir? Ne dedi?
Bekir arkasına dayandı. Nasıl başlayacağını bilemiyordu:
- Esra telefon etti. Kendini tanıttı. Annem, babam üzülmesin dedi. Mutluymuş, Bursa’daymış. Beni merak etmesinler, mutluyum dedi.
Cahit Bey gözlerini dikmiş bakıyordu Bekir’e. Bekir devam etti:
- Ayrıca bir başka konu daha var… Esra bir bebek bekliyormuş…
Necile Hanım dayanamadı, hıçkırıkları duyuldu. Cahit Bey şoke olmuştu. Hiç konuşmadan bakıyordu karşısındaki adamın yüzüne. Bekir onların nasıl yıkıldıklarını anlamıştı:
- Tatlıya bağlansın bu iş Cahit Bey. Bak bir de bebek varmış…
Necile Hanım hıçkırıklar içinde girdi lafa:
- Ah Esra’m… Ah benim güzel prensesim, nasıl yaptın bunu? Telli duvaklı gelin gitmek varken… Nerede yanlış yaptık biz Cahit Bey? İki çocuğumuzda da yaşadığımız bu hayal kırıklığı neden?
Bekir daha fazla oturmasının doğru olmadığını düşünerek kalktı ayağa:
- Ben müsaadenizi isteyeyim.
Bekir’i, Necile Hanım uğurladı. Cahit Bey yıkılmıştı. Bir anda çökmüştü sanki. Necile Hanım gelip yanına oturdu kocasının. Uzanıp onun titreyen ellerini tuttu:
- Cahit Bey, ne olursun kuvvetli ol… Sana bir şey olursa ben sürünürüm… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.