CHP’deki fanatik dinciler!
12 Mart 2018 02:00
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İslam'ı 14 asır öncesi hükümleri ile bugün uygulayamazsınız" sözüne destek veren de var tepki koyan da...
"Yok öyle demedi de aslında şöyle demek istedi" diyerek o sözleri savunmaya niyetim yok. Bir hata, bir yanlış anlama veyahut bir dil sürçmesi var ise Erdoğan zaman içinde gereğini yapacaktır zaten.
Ancak o sözleri nasıl anladığımı soracak olursanız şunu söyleyebilirim:
Şayet Cumhurbaşkanı, "Kur'ânın âyetleri yeniden güncellenmelidir" demiş olsaydı, bugün ağır tepki koyanların arasında ben de olmuş olurdum.
Ama bunu söylemiyor.
"İslam'ın hükümleri yeniden güncellenmelidir" diyor. "Âyeti sorgulamak" değil, "Âyetten ne anladığını sorgulamak" gerektiğini söylüyor. Bir başka deyişle "Âyetlerin güncellenmesi" değil, "Hükümlerin güncellenmesi gerekir" diyor.
Hükümler fetvalardan ibarettir ve bu fetvalar zamanın ruhuna göre âlimler tarafından değiştirilebilir.
Değiştirilmelidir de...
Yoksa bu gidiş, gidiş değil arkadaşlar. Pek çok tarikat ve cemaatin verdiği fetvalar günümüz şartlarında insana, inanca ve İslam'a hizmet etmiyor artık, bunu kabul edelim.
Tarikat ve cemaatlerin tamamı Ku’rânı ve Sünnet'i rehber edinerek fetva verdiğini söylüyor değil mi? Âyet aynı âyet, sünnet aynı sünnet. Peki o zaman nasıl oluyor da bir cemaatin ak dediğine diğeri kara diyor, söyler misiniz?
"Deve sidiği helaldir" diyen de "Haramdır" diyen de aynı âyetten yola çıkarak fetva verdiğini söylüyor.
İçelim mi içmeyelim mi ne dersiniz?
Dün, âyetlerden yola çıkarak, "Televizyon şeytan icadıdır ve izleyen imanından olur" diye fetva veren cemaatlerin tamamının bugün kendine özel kanalları var.
İman duruyor mu yoksa uçtu mu dersiniz?
"Çevresindekiler Hazreti Peygamberin sümüğünü yerdi" diyene inanan var mı içinizde?
"Yanmaz kefen ürettik", "Sırat‘ta kaymayan terliği imal ettik" diyerek pazarlamacılık işini bile âyetlere bağlayan hocaların din-i İslam'a hizmet ettiğini iddia ediyor musunuz?
Şahsi gelirlerini, evlerini, arabalarını ve tatil beldelerini ve bindikleri süper yatları her yıl güncelleyen bu hocaların, verdiği fetvaları güncellememesi anormal bir durum değil mi?
Karşılıklı oturup hangi fetva İslam'a hizmet ediyor, hangisi etmiyor diye konuşmamızın, başkaları din ile, Kur'ân ile alay etmeden bizim kendimizi eleştirmemizin ne zararı var söyler misiniz?
Bu tür tartışmalardan zarar değil, aksine fayda gelir.
Olaya bir de şu yönden bakalım.
Erdoğan meseleyi öyle bir yerden ele aldı ki bugüne dek laik bildiklerimizin tamamı başımıza "şeriatçı" kesildi! Ne kadar dinsiz, donsuz varsa ortaya döküldü. Hepsi Kur'ânı yaprak yaprak inceliyor, kimi Nisa Suresi'ni, kimi Maide Suresi'ni ezberliyor iki gündür.
Al sana bir fayda!
90 yıldır kendini "güncellemeyen" CHP bile anında son sürüme yükseldi.
7 dakikada bir domuzun 1/4'ünü götüren, Meclis'te mescit açıldı diye ortalığı ayağa kaldıran, "Hacca gidip ne yapacaksınız? Bu saatten sonra sizi Muhammet mi kurtaracak?" diyen, Kur'ânın seçmeli ders olmasını AYM'ye götüren CHP'liler başımıza fanatik dinci kesildi bir anda!..
Engin Altay, "İslam'ın güncelleştirilmesi sözü çok tartışma götürür. Âyetleri sorgulamak kulların işi değil" dedi yahu daha ne olsun.
Al bir fayda daha...
Bakın, iddiayla söylüyorum. Böyle iki açıklama daha yapılsın. Muharrem İnce hafızlık kursu açar tallahi!
Erdoğan "Ben laikliğe dönüyorum" desin, minimum 60 CHP'linin şeriatı savunması garanti! Hele "Namaz gereksiz" desin var ya! Bırakın beş vakit namazı, her gün teravih namazı kılar ve hatta vitr-i vacipleri bile kaçırmaz CHP'liler!
Bakın, denemesi bedava…
Aha bu hafta Onuncu Yıl Marşı'ndan bir dize okusun Cumhurbaşkanı. CHP'liler, "CHP Genel Merkezi'nde Şeyh Kemal Efendi önderliğinde zikir programına tüm halkımız davetlidir" diye ilan vermezse ben de ne olayım!
Özetle, görüyorsunuz!
Bu tür tartışmalar zarardan çok yarar getiriyor. Ben görüyorsam siz zaten kesin görüyorsunuz!
"Yok öyle demedi de aslında şöyle demek istedi" diyerek o sözleri savunmaya niyetim yok. Bir hata, bir yanlış anlama veyahut bir dil sürçmesi var ise Erdoğan zaman içinde gereğini yapacaktır zaten.
Ancak o sözleri nasıl anladığımı soracak olursanız şunu söyleyebilirim:
Şayet Cumhurbaşkanı, "Kur'ânın âyetleri yeniden güncellenmelidir" demiş olsaydı, bugün ağır tepki koyanların arasında ben de olmuş olurdum.
Ama bunu söylemiyor.
"İslam'ın hükümleri yeniden güncellenmelidir" diyor. "Âyeti sorgulamak" değil, "Âyetten ne anladığını sorgulamak" gerektiğini söylüyor. Bir başka deyişle "Âyetlerin güncellenmesi" değil, "Hükümlerin güncellenmesi gerekir" diyor.
Hükümler fetvalardan ibarettir ve bu fetvalar zamanın ruhuna göre âlimler tarafından değiştirilebilir.
Değiştirilmelidir de...
Yoksa bu gidiş, gidiş değil arkadaşlar. Pek çok tarikat ve cemaatin verdiği fetvalar günümüz şartlarında insana, inanca ve İslam'a hizmet etmiyor artık, bunu kabul edelim.
Tarikat ve cemaatlerin tamamı Ku’rânı ve Sünnet'i rehber edinerek fetva verdiğini söylüyor değil mi? Âyet aynı âyet, sünnet aynı sünnet. Peki o zaman nasıl oluyor da bir cemaatin ak dediğine diğeri kara diyor, söyler misiniz?
"Deve sidiği helaldir" diyen de "Haramdır" diyen de aynı âyetten yola çıkarak fetva verdiğini söylüyor.
İçelim mi içmeyelim mi ne dersiniz?
Dün, âyetlerden yola çıkarak, "Televizyon şeytan icadıdır ve izleyen imanından olur" diye fetva veren cemaatlerin tamamının bugün kendine özel kanalları var.
İman duruyor mu yoksa uçtu mu dersiniz?
"Çevresindekiler Hazreti Peygamberin sümüğünü yerdi" diyene inanan var mı içinizde?
"Yanmaz kefen ürettik", "Sırat‘ta kaymayan terliği imal ettik" diyerek pazarlamacılık işini bile âyetlere bağlayan hocaların din-i İslam'a hizmet ettiğini iddia ediyor musunuz?
Şahsi gelirlerini, evlerini, arabalarını ve tatil beldelerini ve bindikleri süper yatları her yıl güncelleyen bu hocaların, verdiği fetvaları güncellememesi anormal bir durum değil mi?
Karşılıklı oturup hangi fetva İslam'a hizmet ediyor, hangisi etmiyor diye konuşmamızın, başkaları din ile, Kur'ân ile alay etmeden bizim kendimizi eleştirmemizin ne zararı var söyler misiniz?
Bu tür tartışmalardan zarar değil, aksine fayda gelir.
Olaya bir de şu yönden bakalım.
Erdoğan meseleyi öyle bir yerden ele aldı ki bugüne dek laik bildiklerimizin tamamı başımıza "şeriatçı" kesildi! Ne kadar dinsiz, donsuz varsa ortaya döküldü. Hepsi Kur'ânı yaprak yaprak inceliyor, kimi Nisa Suresi'ni, kimi Maide Suresi'ni ezberliyor iki gündür.
Al sana bir fayda!
90 yıldır kendini "güncellemeyen" CHP bile anında son sürüme yükseldi.
7 dakikada bir domuzun 1/4'ünü götüren, Meclis'te mescit açıldı diye ortalığı ayağa kaldıran, "Hacca gidip ne yapacaksınız? Bu saatten sonra sizi Muhammet mi kurtaracak?" diyen, Kur'ânın seçmeli ders olmasını AYM'ye götüren CHP'liler başımıza fanatik dinci kesildi bir anda!..
Engin Altay, "İslam'ın güncelleştirilmesi sözü çok tartışma götürür. Âyetleri sorgulamak kulların işi değil" dedi yahu daha ne olsun.
Al bir fayda daha...
Bakın, iddiayla söylüyorum. Böyle iki açıklama daha yapılsın. Muharrem İnce hafızlık kursu açar tallahi!
Erdoğan "Ben laikliğe dönüyorum" desin, minimum 60 CHP'linin şeriatı savunması garanti! Hele "Namaz gereksiz" desin var ya! Bırakın beş vakit namazı, her gün teravih namazı kılar ve hatta vitr-i vacipleri bile kaçırmaz CHP'liler!
Bakın, denemesi bedava…
Aha bu hafta Onuncu Yıl Marşı'ndan bir dize okusun Cumhurbaşkanı. CHP'liler, "CHP Genel Merkezi'nde Şeyh Kemal Efendi önderliğinde zikir programına tüm halkımız davetlidir" diye ilan vermezse ben de ne olayım!
Özetle, görüyorsunuz!
Bu tür tartışmalar zarardan çok yarar getiriyor. Ben görüyorsam siz zaten kesin görüyorsunuz!