İzmir’de büyük sürpriz yaşanabilir!

A -
A +
Geçtiğimiz hafta sonu, AK Parti'nin seçim startını verdiği İzmir'deydim. İl Kongresi öncesi sokakları dolaşma ve halkın nabzını tutma imkânı buldum.
Başbakan Binali Yıldırım'ın Belediye Başkanlığı'na adaylığını koyduğu dönemde, İzmir'de iki-üç ay bulunma şansım olmuştu.
Enteresandır...
Şehir, o günleri gölgede bırakacak bir heyecan içinde. Doğu ve Batı şehirlerinde neredeyse hiç duymadığım Meral Akşener ve İyi Parti ismi sık sık kulağıma çalındı.
Bugüne kadar CHP'ye oy verenler, AK Parti'ye karşı İyi Parti'ye oy vereceklerini söylüyor. Ortaya çıkan tablo, İzmir'de CHP'den ciddi bir kopma olacağını gösteriyor. 
İyi Parti'ye verilecek oy miktarının ne olacağını kestirmek güç ancak eğer 3-4 puanlık bir kayma olursa, bu durum ortaya yeni sürprizler çıkarabilir. 
Nedenini şöyle anlatayım.
Yeni nesil gençlik İzmir'i CHP'nin kalesi olarak bilir. Ama durum pek de öyle değil.
Burhan Özfatura, 1984 seçimlerinde ANAP kadrolarından aday olup İzmir'de Büyükşehir Belediye Başkan oldu. Ancak bazı yanlış politikalar, bir sonraki dönem CHP'li Yüksel Çakmur'un belediye başkanı olmasına neden oldu.
Yüksel Çakmur döneminde yapılan hatalar, bir sonraki dönemde, 1994-1999 seçimlerinde Burhan Özfatura'ya belediye başkanlığını tekrar kazandırdı.
Lakin geçmişten ders alınmayınca Burhan Özfatura dönemi sona erdi ve DSP'li Ahmet Priştina dönemi başladı. İzmir'e en çok hizmet eden efsane başkanlardan biri oldu Priştina. Ancak 2004 yılında geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybedince, dönemin Bornova Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu görevi devraldı.
Kocaoğlu, CHP'liler başta olmak üzere herkesin ciddi tepkisini çeken bir isim oldu görev süresi içinde. Ancak eleştirenler dahi yerel seçimlerde dönüp dolaşıp yine kendisine oy verdi. 
Bunun sebebi çok ilginçti…
Erdoğan'ın bir İzmir gezisinde söylediği, "İzmir'e geçmişte yakıştırılan bazı ifadeler vardı" sözleriyle 'Gâvur İzmir' imasında bulunduğu yalanı ciddi alıcı bulunca, AK Parti'ye eşi benzeri görülmemiş bir tepki oluştu.
Sırf bundan dolayı Aziz Kocaoğlu'na ateş püskürenler bile dönüp dolaşıp CHP'ye oy vermeye devam etti.
Gelelim bugüne...
Yukarıda da söylediğim gibi, İzmirli bu dönemde CHP'ye alternatif olarak İyi Parti'yi görüyor. 
Oturduğumuz kalabalık ortamda söz alan bir taksici, "Neden İyi Parti?" sorusuna şu anlamlı cevabı verdi:
"Türkiye'nin tüm şehirlerinde olağanüstü bir gelişme yaşanırken İzmir yerinde sayıyor. Yapılan hizmetlere hizmet demek mümkün değil. Metro, İzban, su sıkıntısı, sel baskınları ve daha pek çok nedenden dolayı herkes burnundan soluyor. Bugüne kadar oy vereceğimiz ikinci bir parti olmadığı için CHP'ye oy veriyorduk. Ancak bu kez İyi Parti alternatifi var."
Gösterilen tepkilerin ne kadarı oy sandığına yansıyacak bunu ancak seçimlerde görebileceğiz.
Lakin, yine yukarıda söylediğim gibi, bu tepki beraberinde çok ilginç sonuçlar getirebilir.
Bir önceki genel seçimde AK Parti, İzmir’in AK Parti’ye oy vermemesi için yapılmaması gereken bütün hataları ardı ardına yaptı. Bölgede sayıları 70 bini bulan Kürt seçmen, yanlış politikalar nedeniyle HDP’ye kaptırıldı.
AK Parti 24 Haziran seçimlerinde CHP ile İyi Parti ve HDP arasındaki oy geçişkenliğinden yararlanırsa, fazladan 3 hatta 4 milletvekili kazanabilir. Hatta HDP’yi buradan çıkacak sonuçlarla barajın altına indirebilir.
Ama daha da önemlisi, yerel seçimler...
AK Parti ile CHP arasında 5-6 puan fark var. CHP ile İyi Parti arasında yaşanacak çekişme, bu farkın kapanmasına ve AK Parti'nin İzmir'i CHP'nin elinden almasına neden olabilir.
Bunun başarılabilmesi için İl Teşkilatı'nın, herkesi kucaklayan bir çalışma yapması ve yine herkesi kucaklayan kuşatıcı bir adayın öne çıkması gerekiyor.
Umarım ve dilerim ki daha önceki seçimlerde yapılan hatalar tekrarlanmaz ve İzmir AK Parti ile barışma ve AK Parti’nin verdiği hizmetlerden yararlanma şansı bulur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.