24 Haziran kimlerin seçimi?

A -
A +
Zaman zaman, “Bu seçim sadece Türkiye’nin değil, umudu Türkiye olan tüm mazlumların da seçimidir” diyorum.
Bunu neden söylediğimi anlatayım müsaade ederseniz...
Bilenler bilir, ben yılda iki kez Filistin’e gidip gelen biriyim. Gitmeden önce sosyal medya üzerinden duyuru yapar, yaklaşık 300-400 kişi toplar, öyle giderim.
İki ay önce yine böyle bir çalışma başlattık. Tur şirketi ile konuştuk, mayıs ayının birinci veya ikinci haftasında gitmeye karar verdik. Sayımız 300’ü geçince, tur şirketi Kudüs’teki otellerle bağlantı kurmaya başladı.
Gerekli çalışmalar tamamlanmak üzereyken nisan ayının ortalarına doğru Kudüs’teki oteller verdikleri rezervasyonları iptal etmeye başladı.
Sebep ne diye merak ederken, ilginç bir durumla karşılaştık. Tur şirketlerinin rezervasyonları iptal etmesinin nedeni neydi biliyor musunuz?
Erken seçim!
“Ülkenizde sizin, bizim ve bizim gibi milyarlarca mazlumun kaderini ilgilendiren bir seçim yapılacak. Bize destek amacıyla gelecek olsanız dahi, böylesi önemli bir seçim döneminde buralarda olmanızı kabul edemeyiz. Seçim bittikten sonra sizi ağırlamaktan memnuniyet duyarız...”
Ve…
Gidiş için bize hangi tarihlerin uygun olduğunu belirttiler dersiniz?
26 Haziran 2018…
Bir başka örnek vereyim…
Geçenlerde bir arkadaş grubuyla oturduk, iftar yapacağız. Sohbetin konusu tahmin edeceğiniz üzere, seçim…
İslam adında bir arkadaşımız başından geçen bir olay anlattı. Bunlar nisan ayının son haftasında yaklaşık 10 kişilik bir kafile ile Karadağ’a turistik gezi için gitmişler. Tarihî ve turistik yerleri dolaşırken, yöre bölge halkı bunların etrafında toplanmış.
Öne çıkan biri, “Siz Türk müsünüz?” diye sormuş.
“Evet, Türk’üz” diye cevap verilince, “hemen ülkenize geri dönün” diye çıkışmış soruyu soran… “Yahu hayırdır, bir kabahatimiz mi oldu ne yaptık?” demiş bizimkiler.
Aldıkları cevap aynen şöyle:
“Sizin lideriniz kelle koltukta bağımsızlık mücadelesi verirken, sizin ülkeniz ümmetin kaderini ilgilendiren bir seçime hazırlanırken, buralarda gezmeye utanmıyor musunuz? Gezip eğleneceğinize, biraz onurlu olun, gidin seçimi kazanmak için çalışın!..”
Tunus’u biliyorsunuzdur…
“Hanginizin evinde Tunus bayrağı var?” diye sorsam kaç kişi elini kaldırır? Belki bir, bilemedin iki…
Peki Tunus’ta, her hanede Türk Bayrağı olduğunu biliyor muydunuz? 15 Temmuz darbe girişiminin başladığı gece, Tunus’ta 20 bin kişinin ellerinde Türk bayraklarıyla meydanlara fırladığını biliyor muydunuz?
Dile kolay, 20 bin kişi ve ellerinde 20 bin Türk Bayrağı…
Geçtiğimiz günlerde Twitter sayfama girdim, gelen mesajlara göz atıyorum. Mounir Rayan isimli birinden gelen bir mesaj dikkatimi çekti. Tamamı Türkçe yazılmış bir mesajda seçim sonuçlarının ne olacağını soruyor bana Mounir Rayan…
“Araştırmaları takip ediyorum. Reis Erdoğan’da sıkıntı yok gördüğüm kadarıyla… Peki AK Parti 301 rakamının üzerine çıkabilecek mi?” diye soruyor. 
“Çıkacak, endişe etmeyin” diye cevap verdim.
Karşı mesaj: “Erdoğan’ı bunların eline bırakmayın. Yoksa bekleyeceğiniz bir yarınınız olmayacak!..”
Yerim dar olduğu için sadece üç ülkeden örnek verebildim. Benzer heyecanı, benzer duyguyu yaşayan o kadar ülke var ki anlatamam…
Ne diyeyim…
Keşke içimizde olan ve eften püften meselelerden dolayı kırgın olduğunu, AK Parti’ye oy vermeyeceğini söyleyen içimizdeki dostlar da olayı bu kadar net görebilse…

 
  TİKA ve Atatürk  
Muhalif Cumhurbaşkanı adaylarından bazıları, “İşbaşına geldiğimde TİKA’yı kapatacağım” diye açıklama yapmış. TİKA, durup dururken niye hedef tahtasına oturtuldu diye merak ettim ve araştırdım.
Dünyanın dört bir yanında altına imza attıkları başarılı çalışmalara değinmeyeceğim. Sadece şu iki çarpıcı detayı verip yazıyı sonlandıracağım:
Atatürk’ün çocukluğunu geçirdiği Selanik’teki evi, AK Parti döneminde yeniden restore edildi biliyorsunuz. İşte o restorasyonu yapan kurum, bugün kapatılacağı duyurulan TİKA’dan başkası değil…
Bir başka çarpıcı örnek:
Atatürk’ün askerî eğitim hayatı Makedonya’daki bir manastırda geçti biliyorsunuz. Burada kaldığı odanın restorasyonu da yine TİKA tarafından yapıldı. O odanın bakım ve onarımı hâlen TİKA tarafından yapılıyor.
TİKA’ya bugüne kadar karşı çıkan tek bir yapı vardı, o da bildiğiniz üzere FETÖ… Hâl böyle olunca insan sormadan edemiyor:
Atatürkçü, Kemalist olduğunu söyleyen muhalif liderler neden TİKA’yı istemiyor?
Atatürk’ün manevi hatırasına sahip çıktığı için mi?
Yoksa FETÖ terör örgütü istemediği için mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.