BİZDEN BİR MARKA SEFA MERVE-OYA OKUR ERCİYES

A -
A +

Alışılmış ticaretin internet ortamına uyarlandığı, ticaretin elektronik versiyonu e-ticaret ülkemizde de son yıllarda tüm sektörlerdeki pazar payını hızla arttırdı ve arttırmaya da devam ediyor. Biz de tekstil sektöründe e-ticaretin öncülerinden Sefa Merve’nin sahibi başarılı girişimci Oya Okur Erciyes ile markasının 5 yılda ulaştığı başarıyı, tesettürlü bir bayan olarak ezber bozan hikâyesini ve gençlere tavsiyelerini konuştuğumuz çok keyifli röportaj gerçekleştirdik...

BİZDEN BİR MARKA  SEFA MERVE-OYA OKUR ERCİYES

Oya Hanım, Boşnak kökenli bir ailenin üç evladından biridir. Şöyle anlatıyor: “Biz demirci bir babanın, ev hanımı bir annenin evlatlarıyız. Hayata tutunmayı da mücadele etmeyi de onlardan öğrendik. Hep kendi kendimize bir şeyler yaptık. Büyük abim babam trafik kazası geçirdiği için 9 yaşında çalışmaya başladı. Abim işe giderken annem eline liste vermesin diye sabahları erkenden evden kaçarak çıkardı, ya bugün para kazanıp listedekileri alamazsam diye…”

Evlendikten sonra Kanada’ya yerleşen Oya Hanım 12 sene orada yaşar. Bu süre zarfında tekstile olan ilgisinden moda tasarım eğitimi alır. Standartların üstünde bir boyu olan Oya Hanım senede bir Türkiye’den valiz dolusu kumaş, iplik alıp Kanada’da kendi için kıyafetler tasarlayıp, dikip bir sene boyunca bu kıyafetleri giyer. Türkiye’ye geldiği bir dönemde iş dünyasında büyük başarılar yakalamış olan iş adamı abisi Mehmet Metin Okur’a tesettürlü kesimin tekstil ile ilgili sıkıntılarını anlatır. Başta bu sıkıntıların gerçekliğine pek inanmaz Metin Bey ve bir piyasa araştırması yapar. “Pazartesi günü dönüş uçağım vardı. Pazar günü kahvaltıda abim Oya dönmüyorsun Kanada’ya. Hemen başlıyoruz, dedi ve ben ertesi gün 2 çocuğuma okul bakmaya başladım” diyor.

ANNEMİN ELBİSELERİNİ GİYEREK BÜYÜDÜM

Sefa Merve aslında abimin beni Türkiye’de tutmak için girdiği bir iş oldu. Ne yaptığımızla başlangıçta çok ilgilenmiyordu. Bize bir hedef verdi. Biz üç ayda onun söylediği hedefin 3 katına ulaştık. Ne oluyor burada diye döndü bize. Bu yolculuktaki amacım tesettürlü hanımlara ihtiyaçları doğrultusunda uygun fiyata ürünler sunmak. Türkiye’de evet tesettür markaları var ama inanılmaz yüksek fiyatlara satış yapıyorlar. Türkiye’de biz tesettürlü bayanların ihtiyaçları için hâlihazırdaki markalar hiçbir araştırma yapmıyor, ihracat amaçlı ürünler tasarlanıyor. Maddi durumu olanlar bunları giymek zorunda bırakılıyor, olmayanlar ise bu kıyafetlere bile ulaşamıyor. Tesettürlüyüz diye, seçenek hakkımız az diye bu fiyatları ödemek zorunda değiliz. Biz aslında çok daha çeşitli giyinmek istiyoruz. Kendimize özeniyoruz. Ama maliyetlerden dolayı yapamıyoruz. 12 yaşında kapandım. Annemin elbiselerini giyerek büyüdüm. Kızlarımız için de bu böyle olmasın istedim.

UCUZ KALİTESİZ Mİ?

En başta işimiz çok zordu. Ucuza bir şey sattığınızda bunun kalitesiz ve avam olduğu düşünülüyor. İlk iki yıl savaşımız bununlaydı. Kâr marjımızı çok yüksek tutmadık. İnsanlara bir ürün alabilecekleri fiyata 5 ürün alabilme fırsatı sunduk. Kadınların fıtratında çeşitli giyinme isteği var. Şu an 4 milyon 600 bin üyemiz bulunuyor. Onların hassasiyetlerini önemsediğimizi biliyorlar ve bize güveniyorlar. Tesettürlü bir bayan olarak kendim giymeyeceğim hiçbir ürünü satışa sunmuyorum. Ben de sitemdeki 19 TL’lik tuniği giyiyorum.

BİZDEN BİR MARKA  SEFA MERVE-OYA OKUR ERCİYES

BOYUN VE KULAKLAR DIŞARIDA OLMAZ!

2012 Mart’ta başladık. 8-9 ay sadece şal ve eşarp sattık. Satışları izledik. Kendi IT ekibimizi oluşturup, web sitemizi sıfırdan tasarladık.  Başta üreticilerle görüşmeye gittiğimde beni ciddiye almıyorlardı. Tesettürlü bir bayansın ve teksin. Asla ve asla sana güvenmiyorlar. 105 santimlik etek istiyorum diyorum. Olmaz satılmaz, sadece Araplar alır diyorlar. Yılmadım. Şimdi birçok marka 105 santimlik etek satıyor. Bunu piyasaya biz kabullendirdik. Tesettürlü giyimin kurallarına göre üretim yaptırmak için çok çaba sarf ettik. Tesettür eşofmanı, tesettür bone, çıtçıt şal, akıllı eşarp hep tesettürlü bayanların ihtiyaçlarını dikkate alarak çıkardığımız ürünler. Mesela başı kapalı genç kızlarımız şallarını, eşarplarını geniş bağlamak istiyorlar. Ama öyle de boyunları, kulakları hep dışarıda. Bu yanlış. Biz de buradan yola çıkarak tesettür kuralına uygun istedikleri gibi örtülerini bağlayabilsinler diye tesettür boneyi satışa sunduk.

-Sefa Merve’nin bu hızlı yükselişini neye borçlusunuz Oya Hanım?

Sefa Merve benim hayalimdi. 35 yaşında başladım bu işe. 5 senede çok güzel bir yerdeyiz elhamdülillah.
5 kişilik başladığımız ekibimiz şuan 160 kişi. Çalışanlarımızın %80’i ailemizden. 5 kişilik başladığımız ekipte bu sektörle ilgili bilgisi olan tek kişi bendim. Öyle ki ekibimizde ipekle pamuğu ayıramayan arkadaşlar vardı. Herkese nasip olmayacak bir ekibiz çok şükür. Ekipte herkes kendini geliştirmeye ve öğrenmeye açık. Başarımızın en temelinde bu var. 400 üretici firmayla çalışıyoruz. Onların çalışanlarını da sayarsak bu işten ekmek yiyen binlerce insan var. Çek ve senetle çalışmıyoruz. Üreticilerimize haftalık ödemelerimizi asla aksatmıyoruz. Baştan uca herkes yaptığı işten keyif alıyor ve kazanıyor.

FACEBOOK’TA THY’DEN SONRA İKİNCİ MARKAYIZ

Türkiye’de sosyal ağ üzerinden e-ticaret geliştirebilen ilk firmayız. Facebook’la büyüdük. Reklamcılık kökenli Mehmet Metin abim en büyük destekçimiz. Bağlantılarımız onun sayesinde çok kuvvetli. Facebook’ta çıkacak bir geliştirmenin beta versiyonlarını ilk biz kullanıyor ve deneyimliyoruz. Sonra kullanıma açılıyor. Reklam değerlendirmelerimizi çok iyi yapıyoruz.
En önemlisi de hassasiyetlerimizden asla taviz vermiyoruz, Rabbim de nasip ediyor.

BİZDEN BİR MARKA  SEFA MERVE-OYA OKUR ERCİYES

-Sefa Merve’nin gelecek hedefleri ve vizyonu nedir?

Satışlarımızın %35’ini yurt dışına yapıyoruz. Fransa, Almanya, Fas ve Dubai’de ofislerimiz var. Bu sene içinde yurt dışı ile ilgili çok güzel projelerimiz olacak. 2019 hedeflerimiz var. Onu gerçekleştirebilirsek ki buna gönülden inanıyoruz, Çağrı gibi bir film çekmeyi planlıyoruz. Dünyaca ünlü oyuncuların yer alacağı bu film için tüm imkânlarımızı kullanacağız. Her sene minimum %100 büyüyoruz. %180’leri de gördük bu 5 yılda. Bu yıl darbe girişimi yaşanmasına rağmen %130 büyüdük. Darbe girişimi süresince tüm işleri bıraktık. Gece gündüz sokaklardaydık. Ne zaman ki cumhurbaşkanımız evlere dönün, yatırımları durdurmayın ve risk almaya devam edin dedi, biz yine kaldığımız yerden onun verdiği cesaretle devam ettik. Biz sağlam durursak ülkemiz de sağlam olur. Bunu unutmamalıyız.

 

-Tesettürlü bir girişimci olarak çok güzel bir örneksiniz. Gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Ekovitrinden yılın genç girişimcisi ödülünü aldım. Salondaki tek tesettürlü bayandım. İnanılmaz gurur vericiydi. Abim ödülü aldıktan sonra dönüp “Sen kardelensin” dedi. Her alanda biz tesettürlüler olmayız. Kendimizi geri çekmemeliyiz. Gençlere en büyük tavsiyem başladığınız işten, hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Ben 35 yaşında sonra hayallerimi gerçekleştirdim. Aman boş ver, beni dinlemezler, dikkate almazlar, söylesem gülerler diyerek kendilerini de fikirlerini de geri plana çekmesinler. Fikirlerinizin arkasında durup, sana çözüm sunabilecek, yol gösterebilecek kişileri bulduğunuzda asla onları bırakmayın. Sonuna kadar gidin. Biz tesettürlü olduğumuz için çok bastırıldık, çok ezildik. Bir kesime göre biz sadece çocuk bakabilir, ev temizleyebilir, yemek yapabiliriz. Başımızın kapalı olması beynimizi ve fikirlerimizi kapatmıyor. Biz her şeye çekinerek başlıyoruz. Geride durmamalıyız. Her alanda olmalıyız ve herkesin buna gözlerinin alışması gerek artık. Doğru insanlarla, doğru şekilde ilerleyebilmeliyiz.
Bir de birbirimize destek olmalıyız. Açıklarımızı aramak yerine nasıl destek olabiliriz diye düşünmeliyiz. Hep beraber yükselmeliyiz.

           ***

Oya Okur Erciyes iki çocuk annesi, eş ve başarılı bir iş kadını. Ülkemizin inançları doğrultusunda yaşayan ve özellikle tesettürlü başarılı, örnek isimlere ihtiyacı var. Bugün sayıları iki elin parmaklarını geçmez. Şu zamana kadar durduk, bir şekilde durdurulduk. Bundan sonra bırakalım “el âlem ne der”i, özellikle tesettürlü genç kardeşlerim potansiyelimizin farkına varalım artık. Bugün kural diyerek kendimizi sınırlandırdığımız çizgileri de bir başkası belirledi. Kendi sınırlarımızı doğru yoldan ve emredilenlerden ayrılmadan kendimiz belirleyelim. Yetmez mi bu kadar beklediğimiz? Hadi başlayalım…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.