Ağır ağır çıkacaksın basamakları…

A -
A +

Cenk Tosun sonunda Türk futbol tarihinin transfer hikâyelerine çok kalın bir imza koydu ve gitti. Bu karakterde bir gencin başarılı olacağına inancım sonsuz. Kariyer planlamasını doğru biçimde yaptığını ve uygulamaya koyduğunu görüyorum. Premier Ligin tepe takımlarının radarına gireceğine olan inancım da sonsuz…
Yaşı ve çalışma disiplini son derece uygun...
Diğer örneklere de pek benzemiyor gibi geliyor bana...
Mesela; Emre Mor daha ‘kalın’ bir takıma gitti ama toyluğu, hamlığı ve tamamlanmamış gelişmesi nedeniyle orta karar bir takımda iz bırakmaya çalışıyor. Oysa işe oradan başlamalıydı...
Aynı şekilde Cengiz Ünder de çok yukarıdan aldı meseleyi ve oynamak için bekliyor ve biraz da köreliyor.
Dortmund ve Roma elbette Everton’dan büyük ama Cenk Tosun’un kariyer planlaması hepsinden büyük…
Mesela; Emre Çolak doğru yerden başladı ama gelişmeye pek niyeti yok gibi duruyor…
Mesela; Çağlar Söyüncü doğru yerden başladı kariyerine ve basamak atlayacak gibi duruyor…
Mesela; Enes Ünal çok dolaştı ve unutulmakla yüz yüze kaldı genç yaşında. Çünkü Manchester City gibi bir takıma giderek çok yukarıdan başlamıştı ve aşağı doğru iniyor...
Bir de Arda meselemiz var tabii ki...
Çok doğru yerden bir başka zirve tırmanışına başladı, hepimizin ‘rol model’ alacağı bir oyuncu olarak gelişirken birden evrildi ve ‘halk kahramanından’ dönüşüp ‘bir numaralı halk düşmanı’ oluverdi!
Kariyer planlaması yapacak zamanı yok iç pazar oluşturmaya çalışmaktan...
Bütün bu listenin dışında bir yerlerde duruyor Cenk Tosun...
Her hafta, bazen haftada iki kez Şampiyonlar Ligi kıvamında maçlara çıkacak ve en önemlisi kalenin önüne otobüsü çekmeye çalışan değil, gidip gol atmaya çalışan bir ekol takımın futboluna soyunacak.
Everton basamağını doğru kullanıp çok daha yukarılara çıkacağını hissediyorum.
Cenk öyle bir kıvama gelecek ki yakında ‘Everton artık onu kesmez’ olacak…
Ağır ağır, sabırla ve çok çalışıp hep gelişerek geldiği bu yerden; artık daha hızlı çıkması gerekiyor basamakları…

Hayırsız transferler…

- Mehmet Topuz...
 -Ozan Tufan…
- Nordin Amrabat...
- Robin van Persie...
- Igor Tudor…
- Mehmet Ekici...
- Caner Erkin…
- İsmail Köybaşı...
- Diego Ribas...

Bütün bunlara Galatasaray’ın elinden koparılarak alınan Fatih Terim’i de ekleyebilirim ki; Millî Takım hayrını göremedi bir numaralı teknik adamın…
Dikkat ederseniz bu isimlerin hepsi birilerinin elinden çekilip alınan transferler…
Kimi durumdan mütevellit, kimi hırs nedeniyle…
“O yemesin yeter” mantığıyla yapılan transfer hamleleri ve hiçbirinden hayır görülmedi…

Çete toplandı!

Eskinin siyah beyaz Fransız filmleri vardı. Genelde Jean Gabin hapisten çıkar ve bir intikam soygunu yapmak için eski çetenin yaşlı ekibini tekrar toplar, bir hangarda bir masanın üstüne bir harita-plan açarlar ve soygunu planlarlar...
Sıklıkla da Lino Ventura bir polis şefidir ve peşlerindedir...
İşte Fatih Terim çeteyi topladı yine...
Claudio Taffarel-Hasan Şaş-Ümit Davala...
Bakalım nereyi soyacaklar!..
Veee...
Lino Ventura’nın yerli versiyonu kim olacak!..

POST-İT

Size iki haberim var…
Biri iyi, diğeri kötü…
Birincisi; 2018 sonundan geçerli olmak üzere Mecidiyeköy’de yapımı süren otelin bir grubun işletmesine verilmek üzere yapılması gündeme gelen 60 milyon dolarlık anlaşma ihtimali…
Bu iyi haber...
Kötü olan ise bir geçmenizdir İstanbul Boğazı’nı sahilden.
Ada’nın hâline bir bakmanızdır...
Sakın durup seyretmeyin, içiniz fena hâlde acıyacaktır...
Bir göz atmanız bile yeter ahval ve şeraiti anlamak için...

S-ÖZ:

‘’Değişimin sırrı, eski ile savaşmak değil, bütün enerjini yeniyi inşa etmeye odaklamaktır.” - Sokrates

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.