Bayrampaşa’dan Başakşehir’e...

Direk otobüsle 20 dakika... İşte size son 4 yılın ve son bir ayın kısa öyküsü...
Barcelona’nın göğsüne ‘Turkish Airlines’ yazıldı ve tarihi yolculuk başladı.
Atletico Madrid’e ‘fazla’ gelen çocuk, Barcelona’ya ‘az’ gelmeye başladı sonra...
Göğsünden de THY çekildi, sadece kala kala “Quatar Foundation” kaldı ve bizim Bayrampaşalı gencimiz de ortada kaldı...
Önce Barcelona’da kadro dışı kaldı. Avrupa’da kulüp bulamadı. Çin’e kapağı atamadı. Amerika arandı, tarandı, ses çıkmadı. Galatasaray’a haber yolladı. Terim gelince iş yattı. Beşiktaş’ı yokladı. Cevap alamadı. Tanıdıklarını araya soktu yine olmadı. En büyük sorun devasa kontratıydı. Kimse Arda için paraya kıyamadı.
Sonunda Başakşehir taliplisi oldu, teklifi yaptı, görüşmelere başladı. “Maaşın yarısını biz öderiz diğer yarısını siz ödeyin” teklifini getirdi. Bu sezonun ikinci yarısı için 2 milyon avro (9 milyon TL), gelecek sezon için ise 4 milyon avro (18 milyon TL) ödemeyi teklif etti. Barcelona da ‘safradan kurtulmak’ niyetiyle ağırlığı suya atmayı tercih etti...
Bekliyorum Başakşehir’in göğsüne ne zaman “THY” yazılacak diye...
Sonunda bol parayla geldiği nokta mahallesinden az ötede...
Ama cebi dolu olarak...
Yeteneğine bu kadar ihanet eden biri daha çıkmadı Türk futbolunda...
Lefter ‘Ordinaryüs’tü...
Hiçbir rakibi ona olan saygısı nedeniyle hiçbir oyuncusuna bu lakabı takmadı...
Metin Oktay ‘taçsız kral’dı...
Hiçbir rakibi bunu kendi efsanelerinden biri için kullanmadı...
Fatih Terim’i sevseniz de sevmeseniz de ‘imparator’u isminin başına koydular ve kimse alamıyor ondan. Tıpkı Can Bartu’nun ‘sinyor’luğu, Hakkı Yeten’in ‘baba’lığı gibi...
Oysa Arda ‘imparator’ diye anılmaktan pek memnun...
Hayat onu artık 4 işlemle sınayacaktır...
Önce gerçeklerle çarpacak, sonra ayrılıklarıyla bölecek, ardından insanlıktan çıkaracak ve ‘topla kendini’ diyecektir...
Şimdi ona Florya’nın girişindeki bir yazıyı; alın yazısı gibi okutmak gerekir...
Ne der o yazı?..
“Sizi buraya getiren yeteneğiniz, burada kalmanızı sağlayan da karakterinizdir!”

Yayıncılık evriliyor

2017-2018 sezonunun ilk yarısında Süper Lig seyirci ortalaması maç başına 12 bin 639 kişiye ulaştı...
Dolabilen sadece iki stadımız var oysa...
Oysa...
İngiltere Premier League’de 1992’de 216 milyon avro olan TV yayın hakları 2016’da 5 milyar 827 milyon avroya satıldı.
Büyüdüler bizim gibi ama biz kalitede sondan yedinciyiz...
Seneye İngiliz ligi yayın hakları için Facebook, Netflix, Amazon ve Twitter teklif verecek ve artık yayınlar bu iletişim kanalları üzerinden izlenebilecek...
Olay büyüyor ama farkında bile değiliz...

POST-İT

Arda Turan’ın sahadaki yeteneklerini sergileyip kısmet olursa şampiyonluk turunu atacağı stadın adının “FATİH TERİM STADYUMU” olduğunu hatırlatmak istedim...

S-ÖZ

“Bir orkestranın doğru müzik çalması ve zevk vermesi için orkestra şefi mutlaka seyirciye arkasını dönmelidir...” - ŞENOL GÜNEŞ