İçerisi tamam dışarıya bakalım

Galatasaray artık klasikleşen iç saha coşkusunu rakibin de güçsüzlüğünden yararlanarak hiç zorlanmadan farka taşıdı. Bu maçın öncesinde genel beklenti Mariano’nun oynamasıydı ama nedenini bilmediğimiz ve bu durumu sakatlığa yorduğumuz seçim nedeniyle idmanların çalışan adam Linnes tercih edildi.
Aslında dün akşam kimi nerede oynatırsanız oynatın ayağından geldiğini yapmaya çalışan ama ahı gitmiş vahı kalmış Bursaspor karşısında başarılı olmamak mümkün değildi.
Orta alanı iki kişiyle turmak bile Bursaspor’un hücum başlangıçlarını önlemeye yetti. Galatasaray’ın genelde iştahlı ve istekli oyuncu sayısının fazlalığı maçı kolay kazanılan bir iç saha karşılaşmasına çevirdi..
Zaten farkın nedeni de buydu.
Bu oyun dış sahada oynanabilir mi?..
Galatasaray’ın yüzleşmesi gereken gerçek budur. Eğer bunu başarabilirlerse bu yarışın içinde iddialı takımlardan biri olup zirvede yer kapabilirler. Ancak ilk 11 için tercih edilmeyen isimlerin ilk 11’de oynayanlar kadar birşeyler başarmak istemelerini takdir edebilirim ama kapasitelerinin üstüne çıkamadıklarını da söylemeliyim.
Oyunun sonlarına doğru Mariano’yu da oyuna alan Fatih Terim böylece ideal kadosuyla maçı bitirdi ama bu kadronun üzerine eklenecek Fernando da gelirse o zaman ortaya zorlu maçlar periyodundan başarılı çıkma ihtimali olan bir Galatasaray belirebilir. Bu da ligin kritik haftalarında Galatasaray’ın bu oyuncu profiliyle yüzleşmesi ve hesaplaşması gereken bir gerçektir. Bu gerçeğe dün akşamki Bursaspor maçı ayna tutamaz...
Eğer bu hesaplaşmadan bir sinerji oluşturabilirse Galatasaray’ın ligi hayal ettiği yerde bitirmesi durumu ortaya çıkabilir. Aksi taktirde dün geceye bakarak hayal kurmak doğru bir yöntem değildir.

MAÇIN ADAMI: Gomis