Hayaletler değil gerçekler turladı

A -
A +

G.Saray ne oyunu, ne golü, ne uzatmayı, ne de turu asla hak etmedi, hak eden taraf ise finale yükseldi.

İlk maçın skorundan gelen bir tolerans mı, ya da hafta sonu beklenen deplasman fobisi mi bilinmez; sadece Fatih Terim’in bildiği bir nedenle farklı bir kadro seçimi yapan Galatasaray golü de erken yiyerek başladı..
Savunmayı orta çizgiye taşımak, Muğdat’ı yakalama ihtimali olmayan adamlara emanet etmek ve tabii ki Maicon’un kara tren kadar ağır dönüşü uygulamayı uygulayamayacak oyuncu grubunun hatasıydı..
1-0 geriye düşünce, oyun; Galatasaray’ın kapalı savunmaları açma becerisi gösteremediği ve öne çıkınca da arkada hep yakalandığı tipik bir deplasman fobisine dönüşüverdi..
Rakip kaleye ilk şutunu 26. dakikada bulan Galatasaray’ın ofsayt olsa bile ağlarına giden ikinci top nasıl bir felaketin eşiğinde olduğunun kanıtıydı.. 
Nitekim Seleznov parçaladığı Galatasaray savunmasının içinde ikinciyi de buldu. Çünkü markajcısı değil refakatçileri ile oynuyordu..
Maicon, Ahmet Çalık, Lato, Eren, Tolga, Yasin hayalet gibiydi..
Hayaletlerden ikisini temizleyen Terim biraz klasik kadrosuna yaklaşırken riski de dibine kadar aldı ama pozisyonları veren yine Galatasaray oldu. 
Ardından etkisiz eleman durumundaki Maicon da atılınca kaderin ördüğü ağlara dolandı kaldı Galatasaray..
Ne oyunu, ne golü, ne uzatmayı, ne de turu asla hak etmemişlerdi ve hak eden taraf finale yükseldi..

Maçın adamı: Seleznov

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.