İzlanda ‘Go home!’

A -
A +

Atletizm ile romantizmin maçı gibi geldi bana daha başında işin. Zor, estetiği ne kadar bozacaktı; merakım buydu...
İzlanda oyun planını Arjantin’i uzun topa ve yüksek pasa mecbur bırakmak üzerine kurmuştu. Bunu bekleyen Arjantin ise bol pasın dışında duran topları bile bel hizasından daha yukarı kaldırmadan hücum etti.
Messi ise alan bırakılmayan ve bulduğunda da hemen indirilecek bir malzemeydi Adalılar için…
İzlanda’nın hiçbir şey oynamayan ama kararlı ve sıkıcı savunma anlayışını Agüero’nun hünerli bir hareketi çözdü ve rakibine ‘sen de oyna’ dedi. Ardından davete icabet eden İzlanda aniden ve ilk defa çok kalabalık geldi ve maçı tekrar ortaya getirdi.
Sadece geriye düştüğü 4 dakika futbola benzeyen bir şey oynayan İzlanda’nın katlettiği bir maçı ve Arjantin’in kilit üstüne kilit yiyen artistlerinin hızlanamayan oyunu sayesinde maç keçiboynuzu çiğnemek kıvamında oynandı. Bunun en büyük sebebi de Dünya Kupası’nın Messi’ye kör bakması ve İzlanda’nın futbolun ırzına geçen savunma anlayışıdır…
‘İzlanda evine dönse de biraz futbol seyretsek’ diye söylenerek bitirdim maçı...
HHH
Günün ilk maçında ise Fransa’nın ‘teknolojik’ zaferine şahit olduk. VAR mı, yok mu derken Fransa teknoloji sayesinde çizgiyi geçip hanesine 3 puanı yazdırdı Avustralya karşısında. Pogba’nın nefis füzesi ise gol olmasa yazık olacak cinstendi…

Maçın adamı: İzlanda kalecisi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.