Gülizar’ı yanlış anlayan komşu!..

“Gülizar’ın amacı kötü değildir, kestirme yoldan kocasına ulaşıp kavgaya engel olmaktır…”

 

Adam, oğlunu döven komşusundan hesap sormak için elinde sopa gider ama bunu gören Sultan isimli bir kadın, iki adam kavga edecek diyerek Mahmut Amcanın hanımı Gülizar kadına koşar:

-Kız Gülizar çık dışarı hele, çık çabuk!

Gülizar, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan, herkese elinden geldiğince iyilik yapan, dini bütün bir kadıncağızdır… Dışarı çıkar çıkmaz anlatır Sultan Hanım:

-Kız duymadın mı ortalık yıkılıyor! Selami elinde kocaman sopayla kocan Mahmut’tan intikam almaya gidiyor! Dövüşecekler belli… Git kocana yardım et yürü!

Gülizar, duyduklarına pek inanmak istemez ama ısrarla söylenince rengi solar, telaşlanır birden. Ama onun endişesi başkadır. Kocasına doğru koşarken Sultan Hanıma da tembih eder:

“Sultan çocuklara göz kulak ol. Ben bizim adamın yanına koşuyorum. Belinde hançeri var… Ola ki öfkeyle çeker de Selami’ye saplar… Durduk yerde katil olur… Gidip engel olmalıyım… Hançeri alayım belinden… Uzaklaştırayım oradan…"

Sultan Hanım içinden “aferin Gülizar abla” diyerek sevinir. Sağduyulu davranışla, kocasını savunmak değil kavgaya karışmasını engellemek istemektedir çünkü. Bir çocuk yüzünden iki ailenin arasının açılmasını istememektedir.

Ne var ki Gülizar’ın bu iyi niyetini kim bilsin? Kendisini bekleyen tehlikeden haberi yoktur… Yol ayrımına geldiğinde karşısında Selami’yi görür… Hem de elinde kocaman sopa ve öfkeden gözleri dönmüş hâlde…

Gülizar bağırsa kocası duyacak mesafededir aslında. Öyle bir yakınlıkta iken öfkeli komşu Selami’nin üzerine gelmesine rağmen kocasına seslenmek istemez…

Selami ise "niyet okuyuculuğu" yapar. Gülizar’ı kocasına yardım etmek için gittiğini düşünerek; bulmuşken hırsını ondan çıkarmak ister. Hiç sorup öğrenmeden Gülizar’a saldırır:

-Siz misiniz benim oğluma saldıran! Çocuk öyle değil böyle dövülür! Al sana al!..

Var gücüyle vurmaya başlar kadıncağıza… Kadın bu, sopaya dayanabilir mi? İki darbede yere yuvarlanır… Fakat Gülizar’daki asalete bakın ki “arada kan akmasın, katillik çıkmasın” diye ses çıkarmaz. “Kocam duyar da kavga büyür” diyerek Selami’nin bir iki sopa vurup çekip gitmesini bekler.