Kaymakamdan soğan isteyen eş!..

A -
A +
“Turan, soğansız yemek olmaz. Hemen soğan bul bana” der; Hâkime Semra Hanım...   Köyünüzde, kasabanızda, beldenizde bir iş yeri açılsa, ne güzel olur; değil mi? “Elbette iyi olur. Hareket olan yerde bereket olur. İnsanlar çalışır. Her eve az çok ekmek girer” dediğinizi duyar gibiyim. Evet, öyledir, öyledir de… Ama hiçbir şey dıştan ve uzaktan göründüğü gibi değildir. Evinize fazladan bir dilim ekmek girecek diye beklerken, kimi zaman, ağız tadıyla yediğiniz bir lokma ekmek bile zehir zıkkım olur size. Gelin, biraz uzaklara, biraz gerilere gidelim bugün. Kars ilimizin, eski adı Cılavuz olan, Susuz ilçesine… Yıl, 1980… Yeni bir kaymakam atanmış bu kasabaya. Adı da Turan Eren… Kışa “güle güle”, bahara “hoş geldin” dedikleri günlerde, bir bakar ki Kaymakam’ın eşi, evde kuru soğan kalmamış. “Turan, soğansız yemek olmaz. Hemen soğan bul bana” der; Hâkime Semra Hanım. Böyle bir durumda, kaymakam da olsa, vali de olsa “hayır” deme lüksü var mıdır evin “sözde reis”inin? Çarşıda dolan, pazarda dolan, hiçbir yerde yoktur ama kuru soğan. Hanım da sıkıştırır durmadan: “Pirinç olmasa da olur; makarna olmasa da olur. İlle de soğan, ille de soğan...” Ne yapsın Kaymakam, dert yanar Belediye Başkanına. Başkan olmak kolay mı? İlçenin Kaymakamına da soğan bulamazsa, başka ne işe yarar? Birkaç gün sonra, üç kiloya yakın soğan getirince Başkan, “Nereden aldın?” diye merakla sorar Kaymakam: “Ben de bulamadım da hiçbir yerde, iki kişi çıkarttım mahalleye. Her evden bir iki soğan toplatınca, bulmuş oldum böylece” der belediye başkanı. Soğan deyip küçümsemeyin sakın. Yemek yapanlar bilir onun kıymetini. Ve dahi  -hiç değilse bir yıl- Kars’ta, Arpaçay’da, Cılavuz’da, Çıldır’da, Sarıkamış’ta, Kızılçakçak’ta yaşayan… “Köylere Hizmet Götürme Birliği”ni kuran Kaymakam, köyleri dolaşıp köylülerin dert ve dileklerini dinler. Bir gün, ilçenin en uzak köylerinden biri olan Alçılı köyüne gider. Kars Çimento Fabrikası, alçıtaşı ihtiyacını bu köyden sağlamaktadır. “Öyleyse çok zengin bir köy olmalıdır bu. Alçıtaşı gibi önemli bir ham maddeye sahiptir çünkü: Dolayısıyla çok şanslı, çok mutlu olmalıdır köylüler...” Öyle midir acaba? Hele bir muhtarı dinleyelim... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.