Üç dakikanın hesabını sordular!..

A -
A +
“Bu düşmanlık aslında Hollanda’da değil İsviçre’de başladı ama Hollanda’daki basına yansıdı...”
 
 
Ben 15 Temmuz’dan sonra şunu anladım: Ben düşünüyorum ki Avrupalı siyasetçiler ayrımcılık yapan azınlıklara ve terör örgütüne prim veriyor ve onları destekliyorlar… Ne zaman ki beni 15 Temmuz akşamı ülkemize ve Cumhurbaşkanımıza karşı başlatılan kalkışmaya karşı sokağa fırladığımda gözaltına alıp tutuklamak istediler. O zaman anladım ki bu Avrupalı siyasetçiler Recep Tayyip Erdoğan’a kim düşman ise onu destekliyorlar…
15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan üç dakika önce dışarı çıkmışım ben… Ve İsviçre polisi bu üç dakikayı tespit edip beni hesaba çekiyor:
“Erdoğan ile aranızda bir iş birliği mi var?” “Var!” dedim “Aynı şeyi düşünüyoruz! Üstelik bizim gibi düşünen milyonlar var!” Beni gözaltına aldıkları zamana kadar Avrupa’nın, Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyen terör örgütü ve onu destekleyenlerle dost zannediyordum. O akşam bana sorulan sorulardan şunu anladım ki Türkiye’nin, Recep Tayyip Erdoğan’ın düşmanı kim varsa onların dostuymuş. Dini dili rengi ırkı hiç fark etmiyormuş. Bu düşmanlık aslında Hollanda’da değil İsviçre’de başladı ama Hollanda’daki basına yansıdı. Mesela terör örgütü İsviçre’de yasak değil. Orada yuvalanıyorlar. 15 Temmuz gecesi kaç defa polisle karşı karşıya geldim Zürih Meydanında. Adam bize “toplanamazsınız” diyor. Bize bir süre tanıdılar zorla. O süre dolunca sözümüzde durduk: “Haydi, ayrılıyoruz” dedik. Ama orada kardeşime dedim ki; “Buradan konsolosluğun önüne gideceğiz. Türkiye’den ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan bir haber alana kadar meydanı terk etmek istemiyoruz. Uçaklar kalkmıyor filan...” Benim bu konuşmamı tercüme ettirmiş polis. Geldi ve aramızda şu konuşmalar geçti:
-Ne yapıyorsunuz?
-Gidiyoruz
-Nereye gidiyorsunuz?
-Sana ne?
-Ben biliyorum nereye gittiğinizi.
-Biliyorsan niye soruyorsun?
-Gidemezsin!
-Gideriz niye gidemeyelim orası Konsolosluk ve bizim... Evet-hayır derken polisle yaka-paça olduk. Ben bir taraftan polisle mücadele ediyorum, bir taraftan bağırıyorum:
“Herkes Konsolosluğun önüne!” diye... Biz gidene kadar anons etmişler ve konsolosluğa giden yolun sağı solu kapanmış polis tarafından... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.