Hayatımda iki kez çaresiz kaldım

A -
A +
 “İsviçre’de şöyle bir karar aldık. Çağırdım herkesi: Herkes gidip ailesiyle vedalaşsın!..”     İsveç polisi bizim sokaklara çıkmamızı ve konsolosluk önünde gövde gösterisi yapmamızı engellemek için elinden geleni yapıyordu. Türkiye’de devletimize Cumhurbaşkanımıza yönelik bir kalkışma olmuş biz burada buna tepki göstereceğiz ama İsveç polisi bizi neredeyse sokağa çıkartmak istemiyordu. Ama gitmedik o çevrede sabaha kadar kaldık... Ben Avrupa’da iki defa çaresiz kaldım. Biri 1992 Erzincan Depremi... Kimseye ulaşamıyoruz. Telefonlar çekmiyor…  Bir de 15 Temmuz akşamı çok çaresiz kaldım. Türkiye’deki kardeşlerimiz dışarıda mücadele ediyor biz bir şey yapamıyoruz. Çünkü uçaklar kalkmıyor, havaalanları kapalı. Ama İsviçre’de şöyle bir karar aldık. Çağırdım herkesi: “Gelin buraya! Herkes gitsin ailesiyle vedalaşsın!” Çocukları da çağırdık: “Anneleriniz kardeşleriniz size emanet!" -Ne yapacağız? -Arabalara binip gideceğiz. Havaalanları açılmazsa arabalarla Türkiye’ye geliyoruz… Niyetimiz öyle… Hepimiz hazırlıklarımızı yaptık… Yola çıkacağız… Ne zaman ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geldi havaalanına indi. Biz kendimize geldik. “Çok şükür” dedik. Allah bir daha o günleri yaşatmasın. O bilinci unutmamak lazım. Bu vesileyle şunu da belirtmek istiyorum ki: Avrupa’da Türklerin durumu, karşı karşıya kaldıkları problemler aslında hemen her ülkede aynı… Birinde bir şey olduğunda öteki de etkileniyor. En son bizi üzen bir şeyi oldu. Korkuyorum ki İslam düşmanlığını artık burada resmî olarak yapacaklar. Çünkü mecliste karar aldılar. Camilerimize dışarıdan para yardımı artık gelemeyecek. Hutbeler artık Türkçe okutulmayacak. Hangi cami hangi yörede ise o yörenin dili ne ise o dille okunacak. Düşünün İsviçre’de üç tane dil var... Bir başka kısıtlama da yeni gelen imamlara sıcak bakılmaması. İsviçre’de yetişmiş olanların din görevlisi olmasını istiyorlar. Türkiye’den din görevlisi gelerek görev yapmasını istemiyorlar. Resmî politika olarak sistematik olarak biz Müslümanlara bir baskı var. Aslında Sayın Cumhurbaşkanımız nezdinde, onu bahane ederek Türklere ve Müslümanlara resmen düşmanlık ediliyor… Bu artık değişik vesilelerle açıkça görülmeye başlandı. Bundan birkaç ay önce İsviçre’de bir cami basıldı. Bundan sonraki süreç bizim için zor bir süreç. Ne olursak olalım birlik olmamız lazım. Yoksa işimiz çok zor...          Suat Ş.-İsviçre
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.