"Bir baklası eksilse olur mu?"

A -
A +
“Babam yaşlı bir saatçidir. Ona götürün, yapabilir mi bilmiyorum. Ama yapabilirse o yapar...”
 
Birkaç sene öncesiydi… Yurt dışında yaşayan kız kardeşim Türkiye’ye tatile geldiklerinde anneme bir saat hediye etmişti. Çok güzeldi… Saati ile kordonu yekpareydi… Birbirinden ayrılmaz durumda bir bütün hâldeydi…
Çok uzun süre kullandı annem o saati… Ama nasıl olduysa kordon, ucundan bir yerden kırılmıştı. Saat kola takılamayacak hâle gelmişti. Ama tıkır tıkır çalışıyordu…
Aldık bize yakın çarşıdaki saatçiye götürdük. Saatçi eline aldı. Baktı, baktı… Sonra boynunu büktü:
“Bu çok özel bir kordon… Bunu yapabilmemiz mümkün değil” dedi.
Çok üzüldük… Ama başka bir saatçiye daha götürüp gösterdik. O saatçi de aldı baktı baktı… “Yekpare kordon olduğu için bir şey yapamayız” dedi.
-Bunu yapabilecek yer yok mudur?
-Bilmiyoruz efendim…
Bu defa ümidimiz hayli kırılmıştı… Güzelim saat, bir kordonu tamir edilemiyor diye kullanılamayacak durumda mı kalacaktı?
Üzgün bir şekilde oradan da ayrıldık… Yolumuz bir üçüncü saatçiye denk geldiğinde “şansımızı bir de şurada deneyelim” gibisinden ümitsiz ama çaresiz içeri girdik.
Gençten bir saatçiydi. Aldı eline evirdi çevirdi… Boynunu büktü… “Bu kordon yekpare… Yapamam…”
Alışmıştık zaten, sürpriz olmadı… Tam çıkarken dedi ki:
“Size bir adres vereceğim… Babam yaşlı bir saatçidir. Ona götürün, yapabilir mi bilmiyorum. Ama yapabilirse o yapar…”
Adresi aldık… Dediği yere girdik… Gerçekten yaşlı bir saatçiydi…
Saati eline aldı, o da evirdi çevirdi… Sonra şu soruyu sordu:
“Bu kordonun bir baklasını eksiltsem olur mu?”
“Olur olur… Zaten annemin koluna da biraz bol geliyordu.”
Adamcağız bunun üzerine aldı saati, hemen oracıkta bir iki dakikada saatin bir bakla eksilterek ama kordonu kullanılacak hâle getirerek yapıp verdi…
Nasıl sevindik… Yurt dışından hediye olarak gelmiş çok değerli bir saat kullanılacak hâle gelmişti… Ne istese ustalık parasını hak etmişti… Sevinç içinde sorduk:
“Ustam borcumuz ne kadar?”
“Para istemez” dedi…
Aa ne kadar da mütevazı idi… Sanatkâr, usta olmak gerçekten böyle bir şeydi… Ve değerleri böyle durumlarda ortaya çıkıyordu… Kendisine ve ustalığına hürmetlerimizle…
             A.T.-Beylikdüzü/İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.