Karşıdan gelen üç kadın!..

A -
A +
“Broşürdeki internet sitesini göstererek detaylı bilgileri araştırabileceğimi söyledi...”
 
Efendim, tahmini 2 ay kadar önce başıma gelen bir hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu hadiseyle, misyonerlerin, masonların ne derece içimize sızdıklarını, ne derece tehlike altında olduğumuzu ve güzel dinimizi yaşayabilmek için ilim sahibi olmanın gerekliliği ve önemini anlamış oldum.
İstanbul'un Avrupa Yakası'nda pek gözde olmayan bir semtinde, ağır adımlarla yürüyordum. Yürürken karşıdan gelen üç kadın dikkatimi çekti. Görünüşlerinden yabancı olduklarını tahmin etmiştim. Etrafı süzerek yürüyorlardı ki onlar da beni fark etti ve bana doğru gelmeye başladılar. İçlerinden biri bozuk bir Türkçeyle; 
-Pardon, dedi. 
Elindeki dar uzun 4 sayfadan müteşekkil bir broşürü uzatarak; 
-Alır mısınız, hediye, dedi.
Yüzümdeki şaşkınlık ifadesine karşılık ısrarla: 
-Hediye, hediye! Ücretsiz, dedi.
Broşürün arkasındaki internet sitesini göstererek detaylı bilgileri araştırabileceğimi söyledi. Teşekkür ederek (etmez olaydım) aldım broşürü. Kadınlar da yürümeye devam ettiler.
Ağır ağır ilerlerken broşürü incelemeye başladım. Broşürün ön yüzünde bir aile resmi vardı ve yanlış hatırlamıyorsam "Sizce aileyi ayakta tutan nedir?" gibi bir soru vardı.
Sorunun altında maddeler: "Sevgi, saygı, para, diğer..."
Böyle yazıları görünce normal bir broşür sanıp içini açtım. En üstte "kutsal kitabımızda buyuruluyor ki..." yazıyordu.
Şimdi hâliyle herkes Kur'ân-ı kerimden bir âyet-i kerime yazdığını düşünür.
Çünkü Türkiye'deyiz. Müslüman bir ülkedeyiz. İşte bu düşünceyle aileyle ilgili yazıyı meal diyerek okudum.
Altına geldiğimde baktım ki “Kitab-ı Mukaddes” yazıyor.
Bir tuhaf oldum. “Allah Allah, bu İncil mi ki?” dedim ama yine de öyle olduğuna inanamadım ilk başta…
Çünkü Kur'ân-ı kerim harfleriyle olsaydı hiç karıştırmazdım ama meal diyerek Latince yazılınca bizde de yıllardan beri bir meal alışkanlığı oluştuğundan bu yazıları da bizim âyet meali zannettim.
Devam ettiğimde Yuhanna'dan, Luka'dan falan bahsettiğini okudum ve tabiri caizse o zaman kafama dank etti.
Bir tiksinti geldi bana… Daha fazla dayanamadım ve yırtıp çöpe attım broşürü.
Şok yaşıyordum. Yürürken kendi kendime şaşkınlıklarıma cevap arıyordu beynim… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.