Beni nereden tanıyorsunuz?

A -
A +
“Beyefendi hoş bulduk. Kusura bakmayın siz beni tanıdığınız hâlde ben sizi tanıyamadım!..”
 
Geçtiğimiz hafta Kütüphaneler Haftasıydı. Ne bulunduğum okulda ne okuduğum gazetelerde ne arkadaşlarımın sosyal paylaşımlarında bununla ilgili bir kutlama ya da bir ifade gördüm…
Ben 1985 yılından beri Millî Eğitimde hasbelkader Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Yaklaşık otuz sene boyunca her sınıfımdan hiç üşenmeden sınıf kitap okuma listesi istedim… Öğrencilerim de bu isteğimi büyük memnuniyet içerisinde yerine getirdiler. Hepsine buradan teşekkür ediyorum.
1999 senesinde de Manisa’ya tayin oldum. Bu uygulamamı burada da sürdürdüm. Aradan birkaç ay geçmişti. Bir gün okul idaresinin de bilgisi dâhilinde öğrencilerimi alarak kütüphanedeki kitap sergisine ziyarete gittik.
Kütüphanede bir beyefendi beni görünce yanıma yaklaştı ve ismimle hitap etti:
-Orhan Bey hoş geldiniz kütüphanemize.
Şaşırdım. Bu beyefendiyi ben hiçbir yerden tanımıyordum. O ise benim ismimle hitap ediyordu. Doğrusu mahcubiyet yaşadım ama kendisine durumu açıkladım:
-Beyefendi hoş bulduk ama kusura bakmayın, siz beni tanıdığınız hâlde ben sizi tanıyamadım.
Beyefendi dedi ki:
-Efendim ben bu kütüphanenin müdürüyüm.
İçimden “eyvah” dedim. O beni ismimle tanıyor benim ondan haberim bile yok.
Ben bu utanç dolu merakı içimde çözmeye çalışırken müdür bey anlatmaya devam etti:
-Hocam aslında ben de sizi tanımıyorum. Ama bu öğrencilerle içeri girdiğinizde “Orhan Hoca kesinlikle budur” diye söyledim. Çünkü ben sekiz seneden beri bu kütüphanedeyim. Şu bir sene hariç hiçbir öğrenci gelip de burada kitap okumaz, bizden okumak için ödünç kitap istemezdi. Bu sene kütüphanemize öğrenciler gelmeye başladı. Bizden ödünç kitap almaya başladılar. Merak ederek sorduğumda öğrenciler hep sizin okulun öğrencisiydi. Ve hepsi “kitap alıp okumamızı Orhan hocamız istiyor” dediler. Şimdi sizin etrafınızda aynı öğrencileri görünce “bu siz olmalısınız” diye düşündüm.
Kütüphane Müdürünün bu konuşması karşısında gurur duymamı bekleyebilirsiniz ama ben çok üzüldüm. Kimselerin öğrencisinin kitap okumasıyla ilgili bir derdi olmayışına üzüldüm. Öğretmen sadece derste ders anlatıp not veren bir teknisyen miydi, yoksa öğrencisini hayata hazırlamakla görevli bir eğitimci mi?..
            Orhan Hoca-Manisa
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.