“Gazetemi aksatma ha!..”

A -
A +
“Türkiye gazetemizin abonelerinden rahmetli Ali Soytürk Amca’nın hatırasıdır...”
 
Onun gerek hastalığında gerek vefatı öncesi bana ve gazeteme olan tutum ve davranışını hiç unutamıyorum... Rahmetli Ali Soytürk Amca, ben gazetede dağıtıcı olarak çalışmaya başladığımda da gazetemize abone imiş... Benden sonra da abone olarak devam eden abonelerimden biriydi.
O artık gazetemizle bütünleşmiş bir insandı... Öyle ki, Türkiye gazetesi, sabah kahvesini yudumlarken mutlaka önünde olmalıydı... Kar kış, yağmur çamur hiç fark etmez... O, sabahleyin kahvesini yudumlarken gazetenin mutlaka kendisine ulaşmasını gözü yolda beklerdi...
Kendisine gazetemizi takdim ettiğim hemen her gün de teşekkür ederdi. Gazetenin kendisine ulaşmasında emeği geçen başta gazetemizin sahibi Enver Ören Ağabeyimiz olmak üzere biz dağıtıcılarına varana kadar bu gazetenin yayınlanmasında kimin emeği geçmişse herkese çok dua ederdi... Bir gün değil beş gün değil... Hem de her gün...
Aradan yıllar geçti. Bir gün gazetesini bırakırken Ali Amca’yı göremedim... Hastalandığını öğrendim. Biz abonelerimizle ağabey kardeş olduğumuz için evine hasta ziyaretine gittim. Yatağında bitkin bir şekilde yatıyordu:
-Geçmiş olsun Ali Amca deyip elini öptüm.
Beni görünce gözleri doldu. Hâl hatır sorduktan sonra yanından ayrılırken arkamdan seslendi:
“Oğlum, gazetemi aksatma ha!”
Döndüm cevap verdim:
“Sen düşünme Ali Amca.”
Hasta yatağında bile gazetemizi okuyan Ali Amca’nın bu hassasiyeti beni çok duygulandırmıştı...
Aradan dört beş ay geçmişti. Ali Amca beni çağırtmış. Yanına gittim. Durumu bu defa çok ağır gözüküyordu:
-Buyur Ali Amca beni istetmişsin.
-Oğlum Zeynel bana artık gazete getirme.
Şaşırdım tabii. Çok da zor konuşuyordu.
-Neden Ali Amca, dedim.
Konuşmasına devam etti:
-Borcum da ne kadarsa çıkart ve hesabını al. Hakkını da helal et.
Yanında torunu vardı:
“Dede parasını ben vereyim bir ay daha gelsin” dedi.
“Evladım mesele para değil. Benden bu kadar” deyince biz gözyaşlarına boğulduk...
Ben vedalaşıp oradan ayrıldım. Ertesi sabah evlerinin önünde taziye çadırı kurulmuş olduğunu görünce çok sarsıldım.
Ali Amca vefat etmişti ha... Hakkın rahmetine kavuşmuştu. Bir gün önce bana “bende hakkın kalmasın” dediğinde anlamıştım, öleceğini bildiğini...
Rabbim gani gani rahmet eylesin Ali Amca... Nur içinde yat. Mekânın Cennet olsun...
            Zeynel Abidin Güloğlu-Antakya/Hatay
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.