Benim için çok önemli

A -
A +

 

"Sizin için önemli olmasa da benim için çok önemlidir, borç yiğidin kamçısı olduğu kadar namusu ve şerefidir”

 
Ağustos ayının 27’si Pazartesi günüydü. Saat 07.30’da İzmir’in Gaziemir Sanayi Sitesine girip esnaf arkadaşlara hayırlı işler dileyerek saat 07.45’te kayınbiraderimin parçacı dükkânını besmeleyle açıp çalışmaya başladım.
Saatler hayli ilerlemişti. Saat 13.45’i gösteriyordu. Cebimde ekmek parası hazır ederek, ekmek almak için komşu büfeye gittim. Ne yazık ki büfe o an kapalıydı. Camekânlı ekmek dolabı ise dışarıdaydı; geçtim karşısına başladım düşünmeye. Neyse açtım camekânı, bir adet ekmek aldım. Param cebimde ama ödeme yapamadığım için de çok üzgün ve bitap durumdaydım.
Döndüm geldim dükkâna. Oturup yarım ekmekle nevalemi yedim… Aradan on beş dakika geçti, ben hâlâ ekmek borcumu düşünüyorum. Hem toprağın altını hem kul hakkını, kulluk borcunu düşünüyorum…
Gittim büfeye, şükür sahibi bir müşteriyle oturuyordu. Selam verdim. Selamımı aldılar:
“Bir ekmek almıştım da parasını ödemek istiyorum” dedim.
Kendisine iki lira uzattım. Ekmek 1.25 yazıyordu. Büfeci de bana geri 1 lira verdi.
Parayı cebime koyarken müşterinin gülümsemesini gördüm:
“Muhterem ver bakalım elini” dedi. Elimi uzattım. Tokalaşırken göz göze geldik. Başladı gülümsemeye ve düşünmeye… Söylemek istemiyordu.
“İsterseniz ben söyleyeyim, bu tebessüm sünnettir” dedim.
Gerçekten de tebessüm bedavaydı. Alanı mutlu eder, vereni üzmezdi. Huzurun anahtarıydı. Gülümsemesini bilmek, iki cihan mutluluğuna sebep olurdu. Güzel dinimiz de sevgi, güler yüz, tatlı söz, dürüstlük ve iyilik dini değil miydi? Dostlara doğru söylemek, düşmanları güler yüzle ve tatlı dil ile idare etmek de tebessümle olmuyor muydu? Başarının sırrı, güler yüz, tatlı dil ve güzel siyaset değil miydi? Karşımdaki şahıs dedi ki:
“Bir kişiye selam verdim, benimle alay etmediği kaldı. Ne zamandır senin gibi iyi niyetli inanlara rastlamıyorum da...”
Geri geldim dükkâna, attım elimi cebime, cebimde 1 lira var… Tekrar gittim büfeye:
“Komşu benim sana 25 kuruş daha borcum var, ekmek 1.25’ti sen 1 lira almışsın” dedim.
“Önemli değil komşu” diyerek aldı.
"Sizin için önemli olmasa da benim için çok önemlidir, borç yiğidin kamçısı olduğu kadar namusu ve şerefidir” dedim. Allah hayırlı ve kazançlı işler versin, diyerek ayrıldım...
          İsmail Öz-Em. Sağ. Memuru/İzmir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.