Çaltılıçukurlu Paşa Dayı

A -
A +
“Hakkında -iyi ya da kötü- bir not vermeden önce, sözüne değil davranışına bakarım; ben insanların...”
 
Çocukluğumda çikolata yemedim hiç. Bırakın yemeyi, adını bile duymadım.
Yalnız çikolata mı? Pasta da yemedim. Baklava, kazandibi, keşkül gibi tatlıların da hiçbirini…
Niçin mi?
Şekerle yapılır çünkü bu tatlılar. Şeker ne gezerdi; 1940’lı yıllarda? Hele hele köylerde...
Evet, çok sevdiğim hâlde helva da yiyemedim doya doya, şekerleme de.
Yalnız ben mi? Üç aşağı beş yukarı, aynı yaşlardaki arkadaşlarım ve akranlarım da...
Evet, yukarıda saydığım tatlıları yiyemedik ama Akseki’nin Gödene (Menteşbey) köyündeki çocuklar olarak biz şanslıydık yine de.
Şanslıydık; çünkü bol bol dut yedik, incir yedik, üzüm yedik. Böylece vücudumuz için gerekli şekeri ve enerjiyi hem de en doğal hâliyle bu tür meyvelerden aldık.
Siz, bu meyvelerden uzak köy çocuklarını düşünün bir de! Yüce Allah yaşamamız için gerekli olan şekeri meyvelerin ve sebzelerin içinde vermiş. Şekerin pancardan üretildiğini unutmuyoruz elbet.
Çocukluğunda benim gibi doya doya şeker yiyememiş akranlarımdan biri de Akseki’nin Güzelsu bucağının Çaltılıçukur köyünden toplumbilimci hemşehrim Osman Nuri Yıldırım.
Sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemeyen bu bilim insanımızı da kitabı sayesinde tanıdım. O’nun “Ömür Böyle Geçti” adlı kitabında anlattığı Paşa Dayı’yı da...
Hakkında -iyi ya da kötü- bir not vermeden önce, sözlerine değil, davranışlarına bakarım; ben insanların. Paşa Dayı’yı bir anlatayım da notunu siz verin:
Paşa Dayı, Çaltılıçukur köyünde yaşar. Güzelsu bucağındaki çok yakın bir arkadaşına bir öküz satar ve parasını alır. Ama öküzle birkaç gün çift sürmesi gerekiyordur. Öküzü dört-beş gün sonra almasını rica eder arkadaşından. O da “Hay hay, lafı mı olur. Elbette…” der.
Aksilik bu ya, bu arada öküz hastalanıp ölmesin mi? Paşa Dayı’nın arkadaşı bir hafta sonra öküzü almaya geldiğinde, öküzün öldüğünü öğrenir.
Siz tutun parasını verin. İki üç gün sonra alacağınızı düşündüğünüz öküzün öldüğünü öğrenin. Bu işte bir kasıt yok mudur sizce? Ya da nasıl bir kasıt olabilir? Ne de olsa öküz de bir canlı değil midir?
Eyvah! Ne olacak şimdi? İki arkadaş kavga mı edecek? Birbirleriyle kavga edip mahkemeye mi düşecekler?  Yoksa daha kötü şeyler mi olacak?.. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.