“Ne umdum ne buldum?”

“O anda evlat acısından başka insanın hatırına bir şey gelir mi? Gelmez elbette..."

 

 

Ve dediği gibi yapıyor Yüksel Amca... Beş katlı apartmanın tamamını küçük oğlunun üzerine devrediyor… Artık gözü arkada kalmayacaktır… Ölene kadar çocuklarının yanında kalacaktır.

Ama o Yüksel Amca’nın düşüncesidir. Onun kendine göre aldığı tedbirdir… Hani derler ya, "Takdir, tedbire galiptir…" Yani siz kul olarak ne hesap yaparsanız yapın Allah’ın da bir takdiri vardır…

Aradan iki sene geçiyor. Küçük oğlu bir iş seyahatinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybediyor. Hanımdan sonra evlat acısı yüreğini kor gibi yakıyor Yüksel Amcanın… Fakat Yüksel Beye ve çocuklarına yâr olmayan o dairelere gelinin gözü düşüyor… Daha doğrusu zaten miras olarak hepsi kendisine kalıyor ama tamahkârlıkta gözü doymuyor zavallının…

Kendisine herhangi bir hesap soracak kimse olmayınca Yüksel Amcaya yani kayınpederine hizmet etmek istemiyor. Demek ki daha öncekiler Allah rızası için değil, kocasının hatırı, ya da korkusu her ne ise o sebeptenmiş…

Önce çamaşır yıkamayı terk ediyor, sonra evde olmadığı gerekçesiyle yemek yapmayı terk ediyor. Ve artık Yüksel Bey apartmanda gelinine pek rastlamaz oluyor… Ama onun hakkında en ufak bir suizanda bulunmuyor. Zavallının genç yaşta kocası öldü. Trafik kazasında can verdi kolay değil alışması diyerek gelinine uzaktan acıyıp dua ediyor… Ama ne olacağını bilemeyen herkes gibi Yüksel Amca da bir gün kapıya gelen tebligatla şoke oluyor…

“Tapulu mülkümü terk etmeniz, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı..." filan...

Kimi kimin mülkünden kovuyor bu kadın diyeceksiniz belki ama kanun öyle demiyor işte…

Neydim ne oldum ne olacağım? Var mı yarın için garantimiz? Onca malımız mülkümüz, itibarımız, makamımız bizim için gerçekten garanti mi? Neydim ne oldum ne olacağım…

Derken komşuları yardımcı olmaya çalışıyor Yüksel Amcaya. Avukat tutarak bir çözüm yolu arıyorlar. İşte evladına miras bırakırken büyük oğlunu hesaba katmaması, yaşının hayli ilerlemiş olması, akıl sağlığı yerinde mi değil mi belirtilmemesi gibi durumlardan yola çıkarak bu mirasın iptaline ve Yüksel Amcanın evladına verdiği mirasta büyük oğlanın da hakkı olduğuna, o sebeple miras kaçakçılığı durumu olacağına dair hukuki bir süreç başlatıyorlar. Yüksel Amcanın bir dairesini kurtarsalar kâr sayacaklar ama bu dünyada bunca iyiliğe bunca vefasızlık ve nankörlük reva mı?..