Doğru, emîn tüccâr peygamberlerle haşrolur

A -
A +
“Tâcir-i sadûk (doğru, emîn tüccâr), peygamberlerle, sıddîklarla, şehidler ve sâlihlerle haşrolur.” 
 
Şemseddîn Ubeydullah Makdisî hazretleri Hanbelî mezhebi fıkıh ve hadîs âlimlerindendir. 635 (m. 1237)’de doğup, 684 (m. 1285)’de Filistin’de Nablus’un Cemâil köyünde vefât etti. Derslerinde buyurdu ki:
Bir kudsî hadiste şöyle buyuruldu: “Kulumda, iki korkuyu ve iki emniyeti birlikte bulundurmam. Eğer ona dünyâda emniyet verirsem, âhirette korkuturum. Dünyâda korkutursam, âhirette emniyet verir kurtarırım.” 
Allahü teâlânın nûru, bir kulun kalbine gelirse, o kulun zâhit olmasına, dünyâdan yüz çevirmesine ve kıymet vermemesine vesile olur. Bu, kalbden azâlara doğru dağılır. O nûr, göze ulaşınca, göz ibret almaya, kulağa ulaşınca, kulak güzel şeyleri dinlemeye, dile gelince, dil zikretmeye başlar. Böylece bu nur, o kulun himmetini, gayretini, arzularını, dünyâdan âhirete çevirir. Bunun böyle olduğuna delil şu hadîs-i şerîftir: “Bu nur göğüse girince, göğüs münşerih ve münfesih (gönlü açık, geniş, neşeli) olur.” Bunun üzerine; “Yâ Resûlallah! Bunun bir alâmeti var mıdır?” diye soruldu. Resûlullah efendimiz de (sallallahü aleyhi ve sellem); “Dâr-ı gurûr (adı verilen bu dünyâ)’dan cefâ görmek, sıkılmak ve Dâr-ı hulûda (sonsuz hayat yeri olan Cennete) dönmek (hep onu özlemek)tir” buyurdular.
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Tâcir-i sadûk (doğru, emîn tüccâr), peygamberlerle, sıddîklarla, şehidler ve sâlihlerle haşrolur.” 
Makdisî hazretleri buyurdu ki: “Hangi şekilde tâcir-i sadûk, nebilerle, sıddîklarla, şehidler ve sâlihlerle haşrolunur? Peygamberlerin (aleyhimüsselam) sıfatlarından biri de, emâneti eda etmek, nasihatte bulunmaktır, işte tâcir-i sadûkta bu vasıf vardır. Onlar da emâneti yerine verir ve başkalarına nasihat eder. Bu vasfı ile Peygamberlerle beraber hoşrolunur. Tâcir-i sadûkun sıddîklarla beraber haşrolması ise, Sıddîkların vasıflarını taşımasından dolayıdır. Çünkü sıddîklar, zâhirde ve bâtında saf (içi-dışı temiz) hâldedirler. Tâcir-i sadûkun da içi-dışı temiz, emîn ve güvenilir olması hasebiyle, sıddîklarla beraber hoşrolunurlar. Şehidler cihâd etmişlerdir. Tâcir-i sadûk da, nefsi ve şeytanı ile cihâd eder. Bu vasfı sebebiyle, kıyâmet gününde onlarla beraber haşrolunurlar. Sâlihlerle haşrolunmasına gelince, sâlihler, helâli alıp, haramı terk ederler. Tâcir-i sadûk da helâli alır ve haramdan sakınır. Bu vasfı ile, kıyâmet gününde onlarla beraber haşrolunurlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.