AİLE- ÖĞÜT

A -
A +
Terbiyesizce söylenen bir söze asla karşılık verme. Çünkü o sözün sahibinde onun gibi nice terbiyesiz sözler vardır!..     Yaşayan Osmanlı ruhu Vefa -3-   Vefa Bozacısının karşısında 1922 yılında kurulmuş olan, Tarihî Vefa Leblebicisi, taze kavrulmuş leblebi kokusu ile içinizi ısıtırken, leblebinizi alıp, karşıya bozacıya geçiyorsunuz. Âdeta kardeşlik hissini veren birbirinden ayrı düşünülemeyen iki komşu dükkân… Tarçın, sıcak leblebi kokuları birbirine karışıyor, bir tane yiyince gayriihtiyari ikinci bardağa da talip oluyorsunuz. Boza ve leblebi ile de bitmiyor Vefa lezzetleri; genç bir girişimci tarafından vatan sevdası ile kurulmuş olan, İstanbul'un hoş kokuları arasında yerini alan, "Sevda Gazozcusu" 60-70’li yılların çocukluk hatıralarını süsleyen, bize özel, yerli, millî  butik bir üretim, 45 şehirden 130 lezzeti İstanbul Vefa’da meraklılarına sunuyor. Yeşilinden beyazına pembesine her renk, çeşit şişede gazozun sergilendiği ve satışının yapıldığı dükkân büyük ilgi görüyor. Yediden yetmişe huzur arayan, ailece bir tatlı tatil günü geçirmek isteyen herkesin uğraması gereken bir semt Vefa… Leblebisi, bozası, gazozu, tarihî yemek mekânları, konakları, eski binaları, camileri ile müstesna bir semt. Ailece gelen insanları izlerken çocuklar ile çok tatlı muhabbetlere dalıyor, boza tatmamak için ısrarla ben leblebi yerim siz bozanızı yiyin diye çocukları ile cebelleşen annelere şahit oluyor, aile sıcaklığı, mizahi diyalogları ile farklı atmosferlere yolculuk ediyorsunuz. Değerlerimizi, o eski küçük mahalle dükkânlarını yaşatan tüm işletmecilerimize şükran duymak gerekiyor. Bu lezzetleri tadanlara şifa, tatmak isteyenlere de en kısa sürede nasip olsun…                    Hülya Günay       ŞİİR                          Sanma!..   "Bil ki atların önüne inciler serilmez! Mücevherlerden sarraflar anlar ancak, Başkası bilmez. Ne fark eder ki, Kör insan için elmas da bir cam da... Sana bakan bir kör ise Sakın kendini camdan sanma! "                       Hazreti Mevlana         ESKİMEZ KELİMELER   ÜMİTVAR: Farsça sahiplik eki olan “var” ekini alarak tıpkı hüner-var "hünerli", bülbül-vâr "bülbül gibi", bende-vâr "köle gibi, kul gibi" anlamlar kazanan kelimeler gibi ümit -var- kelimesi de ümitli olmak, ümitli olan anlamı kazanan bu kelime TDK’da “umutlu” olarak anlamlandırılmıştır.   BÎBEDEL: Bu kelime de yine Farsa olumsuzluk ön eki olan “bî” ekini alarak bedel, değer kelimesini bedelsiz, değersiz anlamı kazandırmıştır. Bu eklerle yapılan “bî-perva”=pervasız, "bî-namaz”=namazsız gibi kelimeler şairlerin, yazarların dilinde Osmanlıcanın zenginleşmesini sağlamıştır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.