GÜZEL SÖZ

A -
A +
“Haramın temeli olmaz.” Yani haramdan gelende şifa olmaz, huzur olmaz, mutluluk olmaz...
 
 
 
Türkiye kısa zamanda nasıl kalkınır?
 
Fabrika, baraj, yol, köprü muhakkak ki siyasi iktidarların takdire şayan eserleridir. Fakat asıl gayret ve himmet bekleyen insandır. İnsanı kalkındırmadan, onun kafasını, ruhunu, düzenli ve şuurlu bir seviyeye getirmeden yapılan her maddi hamle akamete yani; başarısız olmaya mahkûmdur.
Bu sebeple, memleketin kalkınması için ilk yapılması gereken şey, okullarımızda talebelere iyi bir eğitim vererek, “millî-manevi” kültürümüzü iyi öğretmelidir. Onları kendi kültür kaynakları ile temasa geçirerek, hâlen içerisine düştüğü aşağılık kompleksinden kurtarıp millet olarak büyüklüğüne inanır hâle getirmelidir.  Bunun ehemmiyetini bir misalle açıklayacak olursak,  Almanya iki büyük cihan harbinde iki defa yıkıldı. Fakat köklerine sarılmak suretiyle kendini toparladı.
Bizde ise, Süleymaniye ve Selimiye Camileri, diğer şaheserimiz önünden görmeyen gözle, hissetmeyen gönülle geçip gidiyoruz. Böyle kalmayıp kültür değerlerimizi bir bir yok ederek, onu köklerinden büsbütün kopartarak, kendi değerlerine düşman edilmiş nesiller meydana getiriyoruz. Hiç vakit kaybetmeden din, dil, tarih topyekûn millî şuur, yeniden, hızlıca topluma kazandırılmalıdır. İşe ilk olarak, mekteplerdeki hocalardan başlayıp,  millî şuur aşılayacak seminerler tertip ederek, onları gaflet ve cehaletten bir an önce uyandırma ve kazanma yoluna gidilmelidir.
Bugün İngiliz milletine, Shakespeare’i İngiliz edebiyat ve tarihinden silmek şartıyla, Hindistan’ı tekrar kazanmayı teklif etseler, hiçbir İngiliz vatandaşı milletlerinin gururu olan büyük şairlerini feda edip, yerine altın kaynağı olan Hindistan’ı istemez. Hâlbuki biz evlatlarımıza değil Fuzuli’yi, Nedimi, Bakiyi hatta Yahya Kemal’i, S. Ahmet Arvasi’yi, Necip Fazıl Kısakürek’i, kısır, çorak ve kıraç bir satha iterek her gün biraz daha uçuruma doğru kaydırdık, kaydırıyoruz.
Şu hâlde fırsatı kaçırmadan, devleti kendine adayan değil, kendini devletine, milletine ve onun değerlerini tekrar gün yüzüne çıkarmaya adayan, ilim ve irfan ehli kadrolar yetiştirerek bu ülke kalkınır....
              Mehmet Can
 
 
 
ŞİİR
 
          YOLUNA KURBAN
 
Kurban, malla yapılan en samimi niyettir,
Abdullah’ı kurtaran yüz develik diyettir;
İbrahim’den, Rabbine “gerçek” teslimiyettir
Dileği kabul olan “kul”du, Halil İbrahim…
 
İsmail dedi: “Baba, bağla beni, n’olursun?
Yüz üstü, yere yatır, müteessir olursun.
İnşâallah, oğlunu sabredenden bulursun…”
Bıçağı, İsmail’e çaldı, Halil İbrahim!
 
İbrahim, var gücüyle bıçağını çalmıştı
İsmail’i kesmekten “hepsi” âciz kalmıştı!
Bıçak, Rabbinden: “Kesme!” diye emir almıştı
Yoruldu, ter içinde kaldı; Halil İbrahim.
 
Bıçak der: “İsmail’i kesemem; tövbe, hâşâ!”
İbrahim sinirlenip vurdu bir kara taşa.
Taş, ortadan yarıldı; bir baştan, öbür başa…
Sert kayayı, ikiye böldü Halil İbrahim!
           
“Allah en büyük!” dedi; koçla geldi Cebrâil,
“Vallahi öyle” diye, tasdik etmişti, Halil…
“En büyük-tek Allah’”a hamd ederken İsmail
“Hâbil’in kurbanını” bildi, Halil İbrahim!
 
                         Ahmet Feyzioğlu
 
 
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
YOĞURDUN FAYDALARI
Kemik yapısı için kalsiyum içerir. Bünye için enerji sağlar. Sağlıklı uyku için zemin oluşturur.
Cilt ve saç sağlığına katkı sağlar. Kilo vermeye yardımcı olur. Bünyede bulunan fazla yağları yakar. Kasları kuvvetlendirir. Bağırsak enfeksiyonuna sebep olan zararlı bakterilerin dışarı atılmasına yardımcı olur. Sindirim sistemini kolaylaştırır. Akşam rahatlıkla tüketilebilen hafif besindir. İçerisinde potasyum, fosfor, riboflavin, iyot, çinko ve vitamin B5 (pantotenik asit) barındırır. Kırmızı kan hücrelerini korur. Sinir sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur.
Besinlerin eksikliğinden kaynaklanan açığı kapatmaya yardımcı olur. Kan şekerinin düzenlenmesinde etkendir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.