21. yüzyılda çocuk olmak...

Teknoloji gelişmişken ve her şeyi makineler yaparken 21. yüzyılda çocuk olmak nasıl bir duygudur? Irak’ta, Suriye'de savaşın ortasına kalmak… Kimsesiz, evsiz öylece kalmak…

Bir sabah bomba sesiyle korku içinde uyanıp cesetlerin ortasında gözyaşları içerisinde annesini aramak… Ağlamak ama çığlıklarını kimseye duyuramamak… Allah korusun insan tacirlerinin eline düşmek ya da botlarla mülteciler kafilesinde nereye gittiğini, niçin götürüldüğünü bile bilmeden dalgalar üzerinde ölüme yelken açmak… Denizin ortasında boğulmak… "Aylan Bebek"ler gibi mini minnacık bedenlerinin sahile vurması…

21. yüzyılda çocuk olmak nasıl bir duygudur sizce? Filistin'de toprağını savunamamak… Sapanına koyduğu taşla tanklara karşı gelmek… Onu eline taş vererek ileri sürenlerin kimler olduğunu bile bilemeden, niçin sapanla taş attığını bile anlayamadan seğirtmek…

Acımasızca evlerin yıkılışını izlemek... Ülkesini, toprağını korumaya çalışırken suçlu gibi mermi yemek ve şehadete uçmak…

21. yüzyılda çocuk olmak… Müslüman olduğu için Arakan’da diri diri yakılmak… Çeşitli işkencelere maruz kalıp tüm ailesinin gözlerinin önünde öldürülmek… Müslüman olduğu için vatanından sürülmek... 21. yüzyılda çocuk olmak, yer altı zenginlikleriyle ünlü Somali'de yaşamak ama bir dilim ekmeğe bir yudum suya muhtaç olmak… Şekeri, çikolatayı, pastayı hayatında hiç tadamamak… Yardım kamyonlarının önünde bir avuç un için saatlerce beklemek. Okul, kitap, defter nedir hiç bilmemek... 21. yüzyılda çocuk olmak bir bayram sabahı şeker toplamaya çıkıp eve bir daha geri dönememek. Sonra bir cani tarafından elinde şekerler varken canavarca öldürülmek... 21. yüzyılda çocuk olmak, o yeşil gözleriyle insanın içine içine işleyen Leyla olmak. Ne olduğu belli olmayan dava yüzünden açlıktan ölmek... Ya da öldürülüp bir dereye atılmak… Ekmek almaya gidememek... Biz çocuğuz çekin pis ellerinizi üzerimizden. Temiz bir dünya(!) bırakacaktınız ya bize böyle giderse gerek kalmayacak. Çünkü hepimiz tek tek cennete uçuyoruz...

 

 

 

 

 

Ey çileli kahır yurdu,

Sevenini yutan dünya.

Bir dipsiz kuyuya atıp,

Sonra da unutan dünya.

 

Kaynar için ocak ocak,

Aldatır açarsın kucak.

Kaçmalıyız köşe bucak.

Âşığını yakan dünya.

 

Marifetli bir sihirbaz.

Kanmayanı inan çok az.

Bağırırken avaz avaz,

Boğazını sıkan dünya.

 

Bakarsın bir peri kızı,

Sanırsın Zühre yıldızı.

Ona kanar eri, kızı.

Şehvetleri sunan dünya.

 

Erenlerin seni bildi.

Bize nasihat söyledi.

Duymayanı tökezletti.

Çelmeleri takan dünya.

 

Kara toprak tek yapısı,

Son konağın yek kapısı.

Varırlar sana hepisi.

Gülleri solduran dünya.

 

Bir köprüdür geçilecek.

İmarına etme zahmet.

Gelen gider yoktur ebet.

Lezzetleri yıkan dünya.

 

Takılırsak zorlu sete.

Gireriz türlü mihnete.

Saadet yurdu Cennete,

Kapıları açan dünya.

 

 

 

*Peyniri kolay rendelemek için 15 dakika buzlukta bekletin... *Bisküvileriniz yumuşamışsa onları birkaç dakika fırınlayın... *Çekmeceleri içini boşaltmadan temizlemek istiyorsanız, elektrik süpürgesinin ucuna ince bir çorap geçirin... *Fırında tavuk kızartacağınız zaman üzerine koyduğunuz baharatlardan içine de koyun. Böylece daha lezzetli olur... *Domates salçanız çok ekşi ise içerisine bir havuç rendeleyin. Havuç, salçanızı (sosunuzu) tatlandıracaktır... *Mantarların daha lezzetli olması için pişirmeden önce üzerlerine biraz tuz ve limon suyu koyun, 5 dakika bekletin. Daha sonra pişirin... *Pişirdiğiniz sebzelerin renklerini kaybetmemesi için bir kesme seker ya da limon suyu koyun... *Hazırladığınız omletin tavaya yapışmaması için, önce tavayı ocağa koyup iyice ısıtın sonra yağ döküp kızdırın. Daha sonra karışımı tavaya alın ve ocağın altını kısın. Afiyet olsun...