28 Şubat lafta kalmasın

A -
A +
Durduk yerde mevzu çıksın diye değil… Ülkemin bekası için önemli gördüğümden aylardır yazıyorum. Son gelişmeler, endişemi haklı çıkarır boyutta… Baksanıza, Müslüm Gündüz’ler, şarlatan hocalar yeniden sahnede… Esenboğa Havalimanı’nda zikir çekenlere ne demeli… Bir ay öncesine kadar bunların hiçbiri olmazken, neden hepsi üst üste patlak verdi? Hissiyatımı söyleyeyim… 28 Şubatçılar, ‘son davadan da yırtma’ ümidini kaybetmiş olacaklar ki, yeniden harekete geçti. 20 yıl önce Ankara otogarında zikir çektirenler, bu defa havalimanını organize etti. *** Aylardır 28 Şubat davasının FETÖ projesi olduğuna yargıyı ikna etmeye uğraşan bu yapı… Ergenekon ve Balyoz’u FETÖ’nün sulandırmasından aldıkları beraatlerle belli ki umutlanmıştı. Oysa, Başbakan Yıldırım “Ergenekon ve Balyoz sapına kadar gerçekti, FETÖ’cüler sulandırdı” demişti. Oluşan mağduriyetlerden dolayı bu davaların üstünün kapatılmasını fırsat bilenler, 28 Şubat davasında da aynı beklentiye girdi. “İddianameyi hazırlayan savcı ve hâkimler FETÖ’cüydü” savunmaları, bu defa bekledikleri sonucu vermedi. Tamam öyleydi ama, hepsine el çektirildi. Önemli olan bugün davada görevli hâkim ve savcılar değil mi? Kaldı ki, bu davayı tiyatroya çeviren, zaten o FETÖ’cü hâkimlerdi. *** Boşuna çırpınmayın… 28 Şubat, Ergenekon ve Balyoz gibi ‘kapalı kutu’ değildi. Her şey, 15 Temmuz’da olduğu gibi; milletin gözü önünde, hatta gözümüze soka soka yapılmadı mı? Çevik Bir’in o dönem “Balans ayarı yaptık” açıklamasına rağmen, bugün “Sincan’da yürütülen tanklar eğitim içindi” demeniz kamuoyunu ikna eder mi? Yazıp çizdiklerine bakarsak, o dönem ordudan atılanların hepsi FETÖ’cüymüş… Yuh artık! Gel bunu bir de mağdurların yüzüne söyle de göreyim seni. Madem 28 Şubat’ta FETÖ ile mücadele ettiniz, o dönem FETÖ elebaşının sözlerine attığınız manşetler neydi? FETÖ, 28 Şubat sonrası zayıfladı mı, güçlendi mi? *** Bu hokkabazlıklarla kurtulacağını sananların asıl telaşı; Cumhurbaşkanımızın “Sivil ayak da hesap verecek” sözleri… En büyük korkuları, davanın medya, sermaye, beşli çete denilen STK’lara uzanacak olması. Rahatsızlıklarını anlamak için Başbakan’a ettikleri laflara bakmak bile yeterli… Neymiş, “28 Şubat’ı yapanlar hesap verecek” demiş. Milletin 390 milyarını hortumlayanların hak ettikleri cezayı alacaklarını söylemiş. En çok da içlerine şu cümle oturmuş olmalı; “17/25 Aralık’ı tertip eden, 15 Temmuz’da tanklarla sokakları işgal etmeye çalışan hainlerle 28 Şubat’ı planlayanlar darbe kardeşleridir…” *** Bunları söyledi diye günlerdir Binali Yıldırım hedeflerinde… Vay efendim, yargıya baskı yapılıyormuş, 28 Şubat davasının görüldüğü mahkemeye talimat veriliyormuş, falan filan… Türkiye eski Türkiye olmadığı için, Başbakan Binali Yıldırım, bunların da cevabını layıkıyla verdi. Dedi ki; - Rahatsız olanlar olmuş. Tabii ki olacaksınız. Yaptıklarınızın yanınıza kâr mı kalacağını zannediyorsunuz. Yağma yok… Türkiye hukuk devleti, güçlü iktidar var. Hukuksuz iş yapanlar, darbe yapmaya kalkışanlar hesabını mutlaka verecek. Hiç başka yolu yok. - Hiçbir yargıcımız baskılara, telkinlere kulak asmaz. Bizim hâkimlerimiz kalemleriyle, kararlarıyla, delilleriyle, kanunlarla konuşur. Onun için yargıçlarımıza böyle suçlamalar yapmak ancak ve ancak bu haksızlığı, hukuksuzluğu, darbeyi yapanların marifetlerinin ortaya çıkmasının verdiği bir paniktir, korkudur, telaştır. Korkunun ecele faydası yoktur. - AK Parti milletin partisidir, milletin umududur. Milletimizi hayal kırıklığına uğratmadık, uğratmayacağız. *** Ne diyelim; İnşallah… 21 yıl geçti… Bu defa lafta kalmasın. Kalmasın ki, bir darbeci yapı daha tarihin çukuruna gömülsün.   *******************   Din kültürü ve ahlak bilgisi   Ülkemizdeki Marksist zihniyetin dinle alakası olmaz ama, dindarla derdi bitmez. Sürekli baskı ve aşağılama, çoğunluğu Müslüman bu toplumu, azınlığa yönettirme stratejisidir aslında. Bunun yanında, toplumu dinden uzaklaştırmak için ‘Batılılaşma’ ayağına her türlü pisliği yaymaktan geri durmaz. Filmlerinde papazın elini öptürür, imamları alabildiğine karalar… Kadını devamlı seks objesi olarak sunar, her türlü bozuk neşriyatı yayar… Sonra da döner, ‘toplum bozuldu’ diye başkasına hesap sormaya kalkar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.