Kılıçdaroğlu sokakları karıştırmaya hazırlanıyor

A -
A +
“Parti üyesi, parti militanıdır, nokta.
Dişe diş, göze göz CHP’nin iktidarı için mücadele eden üye istiyorum.
Bunun için tüzüğü değiştirmek istiyorum...”
CHP Genel Başkanı, daha iki gün önce partisinin tüzük kurultayı açılışında yaptı bu konuşmayı…
Niyetini açık açık söyledi, ‘Militan istiyorum’ dedi.
Erdoğan ya da Bahçeli böyle bir cümle kursa kıyamet kopardı…
Kılıçdaroğlu söyleyince kimsenin kılı kıpırdamadı.
               ***
Allah aşkına söyleyin, parti üyesinin eş anlamı ‘militan’ mıdır?
Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne bir kere daha baktım…
Açıklaması şu;
  • Bir düşüncenin, bir görüşün başarı kazanması için savaşan, mücadele eden kimse,
  • Bir siyasal örgütün etkili üyesi,
  • Mücadelesini zor kullanarak ve yasa dışı yollarla yapan taraftar.
Sizce, Kılıçdaroğlu hangisini kastetti?
Bence hepsini…
               ***
Klasik CHP’yi bir kasetle diskalifiye edip, yerine Kılıçdaroğlu'nu getirenlerin bir hesabı varmış demek ki…
Gezi kalkışmasına önayak olan, PKK’ya arka çıkan, FETÖ’yü aklayıp, teröristleri kurtarmaya çalışan Kılıçdaroğlu, kendisine verilen görevi yerine getirememenin mahcubiyetiyle yeni bir hazırlığa girişmiş olacak ki…
Sıra parti teşkilatını ‘militanlaştırmaya’ geldi.
               ***
“Sonra ne yapacak?” derseniz, planı belli…
Referandumdan yarım kalan bir hesabı var…
Parlamenter sisteme veda ettiğimiz referandum öncesi, sandık kurullarında girişecekleri oyunu bir ay öncesinden TGRT Haber’de deşifre etmiştik.
Avukat Cem Kaya, CHP ve HDP’nin sandığı sabote etme hazırlığında olduğunu anlatmıştı.
Nitekim dediği gibi oldu…
Ayarladıkları sandık kurulu başkanları, vatandaşın oyunu kullandığı zarf ve pusulalara bilerek mühür basmadı.
Yenilgi netleşince, Kılıçdaroğlu ‘mühürsüz zarf’ provokasyonuyla milleti sokağa dökmeye çalıştı.
Aslında bu yeni bir Gezi planıydı…
Tutmayınca, parti teşkilatına söylemediğini bırakmayan CHP lideri, bu sebepledir ki İstanbul gibi önemli bir teşkilatın başına ‘militan’ getirdi.
Tüzük kurultayında da, ‘militan sayısını artırmak için’ yetkilerini genişletmeye çalıştı…
Fakat muhalif grubun engeline takıldı.
               ***
Ben şunu bilir, şunu söylerim;
Muharrem İnce gibi eski tüfek CHP’liler engel olmaya çalışsa da Kılıçdaroğlu durmayacak.
2019’da yenileceğini bildiği için, ‘militanlarıyla’ sokakları karıştırmayı daha güçlü bir şekilde deneyecek.
Baksanıza, şimdiden altyapısını hazırlıyor.
“Referandumda yüzde 51.2 ‘Hayır’ çıkmıştı. 2019 için önlem alacağız” diyor.
“Militan istiyorum” sözünü görmezden gelenler, bu yalanı manşetlerine çekiyor.
Adamlar niyetlerini daha nasıl desin yahu!
 
 
 
****************
 
Devlet Bahçeli neyi gösterdi?
 
Ülke tehlikeye girdiğinde, muhalefette de olsanız, siyasi ayrılıkların tamamı bir kenara bırakılabiliyormuş…
Siyaset, sadece iktidarı yıpratmak için yapılmadığında, çok hayırlı sonuçlara yol açıyormuş…
Bir siyasi lider, eğer doğru yolda ilerlerse -muhalefette olsa bile- iktidar kadar etkin olabiliyormuş…
Yüzde 10 oyla bile, ülkede sistemi değiştirecek büyük adımlara imza atılabiliyormuş…
Birlik-beraberlik sağlandığında, ABD’ye bile kafa tutulabiliyormuş…
Samimiyetle el uzatmak, laf olsun diye muhalefet etmekten daha çok puan kazandırabiliyormuş…
İttifaklar, yarın kimsenin kimseye “Benim sayemde buraya geldin” demesine mahal bırakmayacak şekilde formüle edilebiliyormuş…
İktidara alternatif olmak, kader birliği yapılarak da mümkün olabiliyormuş…
 
 
 
*************
 
AKKURT ittifakı
 
Çukur kalkışmasıyla…
15 Temmuz ihanetiyle bizi parçalamak isteyenler öyle büyük bir hayra sebep oldu ki…
Ayrı durmaları zaten anlamsız olan iki kesim, âdeta kenetlendi…
AK Parti’nin ‘Rabia’sı ile MHP’nin ‘Bozkurt’u birleşti…
Cumhurbaşkanımızın dün Mersin’de yaptığı bozkurt işareti de bunun ispatı gibiydi.
Vatandaş ise bir adım öteye gitti…
İttifakın adı her ne kadar ‘cumhur’ olsa da…
Cumhur’un eli meydanlarda ‘Akkurt’ dedi.
Zeki milletiz, vesselam…
 
 
 
**************
 
Bunlar Kadınlar Günü’nü mü kutladı, yoksa…
 
8 Mart bahanesiyle İstiklal Caddesi’nde yürüdüler…
Aralarında CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da vardı.
Açtıkları pankart ve dövizler, okuyanın yüzünü kızarttı.
Her biri, sapıklığın dik alasıydı…
Bir kadını aşağılamak için edilebilecek en ağır küfürler, aşağılamalar, hakaretler, ellerindeki dövizlerde yazılıydı.
Özeti;
Birileri Kadınlar Günü’nü bahane edip, azdı-kudurdu.
Bir sakallı abuk sabuk laflar edince demediğini bırakmayanların…
Bu kepazeliğe gıkı bile çıkmadı.
 
 
 
*************
 
Sahada gazetecilik farkı
 
Afrin operasyonu başladığından bu yana İHA, TGRT Haber ve Türkiye gazetesi ön cephede…
Yarım asırlık tecrübeye sahip İhlas Medya, hem kamuoyunu doğru bilgilendirmek, hem de uluslararası medya şebekesinin kara propagandasını çürütmek için haftalardır büyük çaba harcadı.
Özel haberler şefimiz Osman Sağırlı da bu hafta müthiş haberlere imza attı.
Yıllardır teröristlerin zulmünden kurtarılmayı bekleyen Kürt ve Arapların trajedisine şahitlik etti…
Mehmetçik ve ÖSO’nun aldığı köylerdeki sevinci dünyada milyonlara izletti.
“Kocamı öldürdüler... 5 yıldır neden gelmediniz? Siz gelseydiniz yaşayacaktı” diyen kadıncağızın feryatları…
Kapkaranlık sığınaklarda kurtarılmayı bekleyen, çocuklar, yaşlılar…
Çığlık çığlığa sevinç gözyaşları, milletimizi hem duygulandırdı, hem gururlandırdı.
ÖSO saflarında, köylerini kurtarmak için ölümüne mücadele veren gencecik Suriyelilerin ailelerine kavuşması da bugünkü manşetimizde yer aldı.
               ***
YPG teröristlerinin halka zulmetmediğini iddia eden,
“Afrin’de ne işimiz var?” diyen,
TSK’nın sivilleri katlettiğini öne süren,
ÖSO’ya ‘terörist, it sürüsü’ diye hakaret eden alçaklar…
Hadi şimdi de konuşun da, göreyim!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.