İttifakta son nokta

A -
A +
Boşuna hayal kurmayın dememiş miydik? Sayın Devlet Bahçeli, MHP’nin Kızılcahamam kampı sonrası, “Af tartışması ittifakı bitirecek” beklentisine giren CHP ve avanelerine şu okkalı cevabı verdi: “Kanun teklifimizle ilgili gelişme ve tutumlar Cumhur İttifakı’ndan bağımsızdır.İttifak başka, teklifimiz başkadır.Her mesele kendi mevkiinde analiz edilmelidir.Fitne imaline yeltenenlere aldırmamalıdır.” Nokta… *** Cumhur İttifakı’na taktiksel bakmadıklarını, bu ittifakın bizzat milletin iradesine dayandığını hatırlatan Bahçeli’nin, “Gücünün farkında olmayanlar strateji kuramaz” vurgusu çok önemliydi. Biraz açacak olursak, ‘günübirlik hesap yapanlar, bu ittifakla oluşan uzun vadeli gücün farkında olmayanlardır. Bu birlikteliğin kıymetini bilmezseniz gün gelir yazık ettiğinizi anlarsınız’ mesajıdır bu… Ve son derece haklıdır. *** Peki, MHP’nin Meclis’e sunduğu ceza indirimi teklifi n’olacak derseniz… Geçen perşembe yazmıştık, burada da sürpriz yok. “Biz teklifimizin her yönüyle tartışılmasını istiyoruz” diyor Sayın Bahçeli… Yani, ‘illa şöyle olacak’ çizgisinde değil… Nitekim, AK Parti kanadından gelen bilgiler, teklifin, toplumun hassasiyetlerine göre şekillendirileceği yönünde… Tecavüzcüsünü öldüren kadının, FETÖ hâkimleri tarafından kasıtlı içeri tıkılan hükümlülerin ceza indirimi almasına kim itiraz eder ki? *** Gelelim asıl mevzuya… Mahallî seçimlerde iki parti ortak aday çıkaracak mı? Belli ki, TBMM açılışında Erdoğan-Bahçeli sohbetinin ana gündemi buydu… İki liderin yaptıkları açıklamalardaki netlik de çerçeveyi gösteriyor zaten. MHP, İstanbul konusunda sözünün gereğini yapacak, aday çıkarmayacak. Fakat geriye kalan her yerde iki partinin de adayları olacak. Yani, bölgesinde güçlü olan, iyi aday koyan kazanacak. İttifak, seçime yakın lokal taktikler belirler mi? Bu sorunun cevabını vermek için henüz çok erken… Lakin süreci belirleyecek önemli bir kıstas var. Herkesin dikkatli konuşması, ağzından çıkana dikkat etmesi… Bahçeli, bunun mesajını da verdi zaten... “Bize siyasi güç hatırlatmasına, ikide bir pozisyon açıklaması tebliğine lüzum yoktur.Her şeyin farkında ve bilincindeyiz.MHP kimseye muhtaç ve mecbur değildir.Zafer hırsızı değiliz, başkalarının başarıları üzerine kuluçkaya yatacak acziyete sahip değiliz.” E daha ne desin ki!   **********************   Vah ki, ne vah!   Türkiye kavgalardan, iç-dış çekişmelerinden, olumsuz haberlerden ibaret değil… Bu sebeple gördüğüm iyi şeyleri özellikle yazarım… Geçen hafta da öyle yaptım, Konya’da şahit olduğum güzellikleri kaleme aldım. Aman Allah’ım!... *** Konya, AK Parti’nin en güçlü olduğu şehirlerden biri malum… Muhalefet yok gibi bir şey… AK Partili Meram Belediye Başkanı Fatma Toru’nun yaptığı işleri övünce, AK Partili gibi görünen tiplerin hedefi olacağım kimin aklına gelir!.. Belli ki bunlar ya rantçı veyahut parti içi çekişmelerin tetikçileri… Ve buradan şu dersi çıkardım; Ülkede muhalefet partisi olmasa ortalık günlük güneşlik mi olur? Asla…   **********************   McKinsey mi, IMF mi?   Aslında ortada anlaşılmayacak bir durum yok… Hızlı iyileşme için Türkiye’nin yabancı yatırıma, döviz girdisine ihtiyacı var. Yabancı kredi derecelendirme kuruluşları ülkemize notla operasyon çekerken ne yaparsın? Onların güveneceği bir kuruma “Gel bak, söylendiği gibi değilim. Git bunu anlat” demez misin? Hükûmet de bunu yaptı… Birileri kıyameti kopardı. *** Önce ‘danışmanlık şirketi’ McKinsey’i, IMF ile bir tutmaya kalktılar… Algı operasyonları boşa çıkınca, söylem değişti… Aynı tipler şimdi de “IMF olsa size yanlışlarınızı düzelttirirdi” diyerek, ağızlarındaki asıl baklayı çıkarıyor. Yani diyorlar ki, ‘Türkiye IMF’den para alsın, eskisi gibi memleketi onlar yönetsin.’ Dün “IMF kötü” diyenlerin bugün önerdikleri çözüme bak… Dün McKinsey ile IMF’yi bir tutanların bugün söylediklerine bak. Galiba en iyisi bunların hiçbir sözüne kulak asmamak…   **********************   Tezgâhlara Halk Ekmek çözümü   Ankara’da ekmek zammı geri alındı. İstanbul’da ekmeğe zam olmayacağı açıklandı. Ekmek dışındaki ürünlere ise kimse bir şey yapamadı. *** Ekmeği kontrol etmek kolay, çünkü özellikle büyükşehirlerde Halk Ekmek gibi güçlü bir rakip var. Çok zorda kalırsan, üretimi artırır fırıncının canına okursun… Peki bunu sebzeye, meyveye niye yapmıyoruz? Ürünü tarladan tezgâha getirecek, vatandaşı fırsatçılardan ve stokçulardan koruyacak bir çözümü niye üretmiyoruz? Fırıncının suçu ne ki, herkes zam yağdırırken bir tek onlara ‘dur’ deniliyor…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.