Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Aslında su fakiriyiz

Aslında su fakiriyiz

EKONOMİ Haberleri

Kötü sulama, tasarrufa dikkat edilmemesi ve nüfus artışı sebebiyle su sıkıntısı tehlikesi büyüyor...

Hayat kaynağı olan, canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan su, iklim değişikliği, kötü kullanım ve vahşi sulama sebebiyle azalıyor. Geçmişte dünyanın en temiz sularına sahip olan, su zengini ülkeler arasında yer alan Türkiye, son yıllarda ‘suyu kıt’ ülkeler arasına girdi. Bunun sebepleri arasında hızla artan nüfus, zaman zaman yaşanan kuraklık, vahşi sulama gibi sebeplerle aşırı tüketim yer alıyor. Dünyada  azalan kaynaklara dikkat çekmek için hazırlanan raporlarda, Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere su savaşlarının başlaması için fazla vakit kalmadığı da belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler raporları ise 2025 yılında 1,8 milyar insanın su kıtlığı, dünya nüfusunun üçte ikisinin de su stresi yaşayacağını öngörüyor. Raporda ayrıca Türkiye’de ise su kayıplarının yüzde 50’yi bulduğu belirtiliyor.  Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Kumbur, su kıtlığı indeksine göre 2020 yılında iklim değişikliği, değişen yağış modelleri ve artan nüfusla yükselen su talebi sebebiyle dünya genelindeki ülkelerin 5’te birinde ciddi derecede kuraklık ve su sıkıntısı beklendiğini söyledi. Bunların çoğunun Orta Doğu ülkeleri olduğunu söyleyen Kumbur, Türkiye’nin de bu sıralamada 27’nci olduğuna dikkat çekti. Planlı kullanılmaması hâlinde yakın gelecekte Türkiye’de su sıkıntısı yaşanabileceğini söyleyen Kumbur,  Türkiye’nin suyunun yüzde 75’i sulama, yüzde 14’ü belediyeler, yüzde 11’inin de endüstriyel amaçlar için kullanılıyor. Suyumuz tükeniyor. Yer altı sularını plansız kullanıyoruz. Bilincimizi ve tasarrufu artaralım” dedi.

Avrupa’nın en yüksek barajından 1,6 milyar lira
Devlet Su İşleri Genel Müdürü Mevlût Aydın, Avrupa’nın en yüksek barajı olan Çine Adnan Menderes Barajı’nın hizmete alındığı 2010 yılından bu yana Türkiye ekonomisine 1 milyar 680 milyon liralık katkı sağladığını söyledi. İlk olarak 1869’da Sultan Abdülaziz döneminde gündeme gelen baraj yapımının 5 padişah, 59 hükûmet geçmesinin ardından 141 yıl sonra gerçekleştiğine dikkati çekti. Silindirle sıkıştırılmış beton göde sınıfında inşa edilen ve Avrupa’nın en yüksek barajı unvanını taşıyan baraj, 215 bin 840 dekar alanı suluyor, 91 bin dekar araziyi taşkınlardan koruyor. Barajda ayrıca yıllık 118 milyon kilovatsaat enerji üretilerek 63 bin 68 kişinin elektrik ihtiyacını karşılıyor.

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...