Yatırım ve ihracatla yüksek 'baz'lı büyüme

Düzenleyen:
Yatırım ve ihracatla yüksek 'baz'lı büyüme

EKONOMİ Haberleri

Geçen yıl ikinci çeyrekte salgın kaynaklı yüzde 10,4 küçülme yaşanmıştı. Baz etkisiyle bu yıl yüzde 21,7 gibi bir rekora ulaşıldı. Ancak büyümenin çoğu yatırım ve ihracattan geldi. Reel kalkınmaya işaret eden bu gelişmeler, Türkiye’yi, dünyanın üretim üssü olma yolunda hızlandıracak.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ikinci çeyreğine (nisan-haziran) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Buna göre GSYH, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,7 artış gösterdi. Böylece 1999 yılından itibaren açıklanan yeni serideki en yüksek büyüme oranına ulaşıldı. Ancak bu büyüme rakamında, geçen yılın aynı çeyreğinde oluşan yüzde 10,4’lük küçülmenin baz etkisi kendini gösterdi. Cari fiyatlarla GSYH ise, yüzde 52,4 artarak 1 trilyon 581 milyar lirayı aştı. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri, döviz bazında da 188 milyar 566 milyon dolar oldu.

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde;
Hizmetler yüzde 45,8, sanayi yüzde 40,5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 32,4, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 32,3, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 25,3, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 8,5, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 3,7, inşaat yüzde 3,1 ve tarım, ormancılık, balıkçılık yüzde 2,3 arttı.
Hane halkı nihai tüketim harcamaları yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 22,9 yükseldi.
Devletin nihai tüketim harcamaları artış kaydetti.
Mal ve hizmet ihracatı, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 59,9 arttı.

DEVAMI GELECEK

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan “İkinci çeyrek büyümesinin yüzde 57’si yatırımlar ve net dış talepten geldi. Sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme için düşük enflasyon, kur istikrarı ve öngörülebilirlik kritik öneme sahip. Gelir dağılımı adaletini daha da iyileştirecek bir büyümeyi sürekli kılmanın çabasındayız” değerlendirmesinde bulundu.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş da, büyümenin yarısının mal ve hizmet ihracatı kaynaklı gerçekleştiğini bildirdi. Muş “Mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı 10,8 puan oldu. Bu değer, 1998’den bu yana kaydedilen en yüksek katkıdır. İhracatta ilave destekler, uzak ülke stratejisi ve e-ihracat gibi adımlarla bu katkıyı daha da artıracağız. Yatırım, üretim ve ihracat temelinde büyümeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

İMALAT SEKTÖRÜNDE İYİLEŞME HIZLANDI

Türkiye İmalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) geçen ay 54,1’e yükseldi ve ocak ayından bu yana zirveye ulaştı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan sonuçlara göre; eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen bütün rakamlar, imalat sektörünün performansında güçlü iyileşmeye işaret ediyor. IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker “İmalat sanayi sektörü karşı karşıya olduğu birçok güçlüğe rağmen, müşteri talebindeki iyileşmeye bağlı olarak büyümeyi sürdürdü. Firmalar da istihdamı artırdı. Özellikle ihracata yönelik çabalar başarılı” dedi. 

Yatırım ve ihracatla yüksek 'baz'lı büyüme

İŞ DÜNYASI POZİTİF: CANLANMA KALICI OLACAK

İş dünyası, büyümenin sürmesi için desteklerin devam etmesi gerektiğini vurguladı.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu “Sürdürülebilir büyüme ve yatırımların artması için desteklerin devam etmesi gerekiyor. Daha fazla üretim, yatırım, istihdam, ihracat için kamu ve özel sektör el birliği ve akıl birliği ile daha çok çalışma zamanı” dedi.

TİM Başkanı İsmail Gülle “İhracatın büyümeye katkısı yılın ilk yarısında 10,8 puan oldu. Bu gelişmeler, V tipi toparlanma diye bahsettiğimiz öngörülerimizin gerçekleştiğini hatta üstüne çıktığımızı gösteriyor. İhracatta güçlü yükselişin yıl sonuna kadar devam edeceğini öngörüyoruz” diye konuştu.

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan “Önümüzde bekleyen en önemli konu yüksek enflasyon. Enflasyonun mutlaka orta vadede hatta kısa vadede hayatımızdan çıkması gerekiyor. İhracattaki başarının sürdürülebilmesi için Türkiye’nin yeni yatırımlara ihtiyacı var. Mevcut kapasite ile ancak buraya gelebiliyoruz. Sanayinin finansman ihtiyacı var. Bu sebeple pozitif bir ayrımcılıkla desteklenmesi gerekiyor. Ben bu büyüme performansısın ardından sanayicinin ödülünün bu olması gerektiği kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan “Yüzde 21,7’lik cumhuriyet tarihinin en yüksek üçüncü yıllık çeyrek büyüme oranı olmasının, Türkiye ekonomisinin Covid-19’a karşı gösterdiği direncin ne kadar kuvvetli olduğunun ispatıdır” değerlendirmesini yaptı. Kaan, büyümeye iç talebin yanı sıra net yatırım ve ihracatın da büyük katkı vermesinin, sürdürülebilir büyüme sinyali vermesi bakımından önemine de işaret etti.

FITCH'TEN SONRA MOODY'S DE REVİZE ETTİ

Türkiye’de son açıklanan makro verilere göre; ihracat 200 milyar doları aştı, kapasite kullanım oranı yüzde 80’e doğru ilerliyor, reel sektör güven endeksleri son 3,5 yılın zirvesinde bulunuyor. Pandemide konumuyla dünyanın yeni üretim üssü olarak gösterilmeye başlayan Türkiye ekonomisinin, büyüme performansının da artarak devam etmesi bekleniyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisinin 2021 yılı büyüme tahminini yüzde 5’ten yüzde 6’ya çıkardı. Raporda devam eden küresel ekonomik toparlanma ve aşılama ile, ihracat ve turizmdeki düzelmelerin Türkiye ekonomisindeki büyümeyi desteklediği kaydedildi. Fitch Ratings de Türkiye için bu yıl büyüme beklentisini yüksek baz etkisi ve ekonomik faaliyetlerde devam eden toparlanma sebebiyle yüzde 6,3’ten yüzde 7,9’a yükseltmişti. Dünya Bankası da Türkiye’nin 2021’de yüzde 4,5 büyüyeceği tahminini yapmış, ardından bunu yüzde 5’e revize etmişti.

 

Düzenleyen:  - EKONOMİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...