Skandal provokasyonun ardından Türkiye net şekilde uyardı: Böyle NATO'ya giremezsiniz

Düzenleyen: / Kaynak: İHA
Skandal provokasyonun ardından Türkiye net şekilde uyardı: Böyle NATO'ya giremezsiniz

GÜNDEM Haberleri  / İHA

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İsveç'te hafta içi belediye binası ve Avicii Arena Spor Salonu'na terör örgütünü simgeleyen sembollerin yansıtılmasıyla ilgili açıklamada bulundu. Kalın, iki ülkeyi net bir dille uyararak, bu şekilde NATO'ya girmelerinin mümkün olmadığını söyledi.

Rusya-Ukrayna savaşının ardından İsveç ve Finlandiya, NATO üyeliği için başvuruda bulunmuş ancak ülkelerindeki terör propagandaları nedeniyle Türkiye'nin vetosu ile karşılaşmıştı. Öyle ki; geçtiğimiz günlerde  İsveç'te belediye binası ve Avicii Arena Spor Salonu'na terör örgütünü simgeleyen semboller yansıtılarak Türkiye'nin endişelerinin haksız olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Konuya ilişkin açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın,  "NATO bir güvenlik örgütüdür. Yeni üye olacakların ilkelere riayet etmesi zarurettir. Güvenlik kaygılarımızı giderecek somut adımlar atmalılar. Aksi halde süreç ilerlemez" dedi.

İSVEÇ ÖNCE İZİN VERDİ SONRA PROVOKASYON DEDİ

İsveç'in başkenti Stockholm'de 14 Haziran tarihinde Türkiye'nin tepkilerinde ne kadar haklı olduğunu gösteren bir olay yaşandı. Stockholm belediye binasına ve kentin sembollerinden biri olan Avicii Arena'ya projeksiyonlarla terör örgütünü simgeleyen semboller ve terörist başı Öcalan'ın posteri yansıtıldı. Görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından açıklama yapan İsveç Dışişleri Bakanlığı, konuyla ilgili gerekli önlemlerin alındığı duyurdu.

Açıklamada olayın kötü bir kampanya olduğuna işaret edilerek, "Bu, açık bir şekilde İsveç'in NATO'ya katılımını engellemek amacıyla kasıtlı ve kötü niyetli bir etki kampanyasıdır. İsveç bir terör örgütü olan PKK'yı açıkça kınamıştır ve İsveç terörün her türlüsünü kınamaktadır. Dışişleri Bakanı Ann Linde, hiçbir zaman PKK'ya destek ifadesinde bulunmadı ve manipüle edilmiş videoyu ve PKK'yı şiddetle reddediyor." denildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN TEPKİ

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı bir söyleşinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kalın, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği süreci hakkında Türkiye’nin beklentilerini Ankara’daki toplantıda kendilerine ilettiklerini ve Madrid’teki zirvede de ortaya koyacaklarını vurguladı.

Beklentilerin ne olduğunu kamuoyuyla açık ve net bir şekilde paylaştıklarını belirten Kalın, “Özellikle İsveç ve Finlandiya’da bulundan PKK, PYD, YPG, FETÖ ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin ve bunların paravan örgütlerinin varlıklarına son verilmesi burada para toplanmasının eleman devşirilmesinin Türkiye aleyhinde faaliyet ve propaganda yapılmasının tamamen önlenmesi beklentilerimizin temelini oluşturuyor. Çünkü NATO ittifakı bir güvenlik ittifakıdır. Ekonomik iş birliği örgütü seyahat yahut turizm teşkilatı değildir. Bir güvenlik örgütüdür ve 70 yıldır ortaya koyduğu temel güvenlikle ilgili ilkeler var. Yeni üye olacak ülkelerin bu ilkelere riayet etmesi bir başka mevcut üye ülkenin de güvenlikle ilgili kaygılarını karşılayacak adımları atması bir tercih değil zarurettir. Bunu da biz karşı tarafa açık ve net bir şekilde ifade ettik. Bu yürütülen müzakereler çerçevesinde evvelsi gün Cumhurbaşkanımız NATO Genel Sekreteriyle bir telefon görüşmesi gerçekleştirirdi. Biz de o görüşme çerçevesinde yarın Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Sedat Önal’la birlikte Brüksel'i ziyaret edeceğiz” diye konuştu.

Madrid’deki zirvede NATO Genel Sekterlerinin kabine şefiyle, ardından İsveç ve Finlandiyalı mevkidaşlarıyla bir toplantı gerçekleştireceklerini ifade eden Kalın, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Ortaya koyduğumuz ilkeleri tekrar ifade ettik buradan da tekrar ifade etmek isterim. Özellikle Stockholm’de geçtiğimiz günlerde tekrar ortaya çıkan bazı görüntüler var. Aslında bu görüntüler de PKK terör örgütünün bu ülkede ne kadar konuşlandığın ve ne kadar şımartıldığını en çarpıcı örneklerinden birini teşkil ediyor. Hala bu görüntülere meydan okumalara rağmen İsveç hükümeti bunları tamamen ortadan kaldırmak için adım atmayacaksa o zaman bu müzakerelerin ilerlemesi imkanı ve ihtimali yok. Kendileri bu yönde bir iyi niyetlerinin olduğunu, adım atacağını ifade ediyorlar. Biz bu adımların neler olduğunu somut olarak görmek istiyoruz. Oraya giderken yapacağımız müzakereleri de somut adımların gerçekleşmesi noktasındaki taleplerini tekrar kendilerine ileteceğiz. Dolayısıyla burada bu ülkelerde Türkiye’nin güvenliğine yönelik tehditler ortada kalkmadan sürecin ilerlemeyeceğini bir kez daha ifade etmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanımız de ifade etti. Madrid zirvesi elbette NATO’nun tarihinde son derece önemli bir zirve, çünkü burada hem stratejik konsept kağıdın revize edilmesi hem de Ukrayna savaşı gıda güvenliği, terörle mücadele, siber güvenlik ve diğer konular ele alınacak. Zirve bu anlamda son derece önemli. İsveç ve Finlandiya’nın üyelik süreci açısından Madrid zirvesini bir son tarih yahut bir dönüm noktası olarak görmüyoruz.”

YUNANİSTAN-KUZEY MAKEDONYA ÖRNEĞİ

Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarının karşılanması son derece açık, haklı ve meşru bir beklenti olduğunu hatırlatan Kalın, “Geçmişte hatırlarsanız biz prensipte NATO’nun açık kapı politikasına destek verdik. Ama prensip NATO’nun müktesebatı çerçevesinde adımlar atılmasıyla kayıtlıdır. Bir örnek vermek gerekirse Yunanistan Kuzey Makedonya’nın üyeliğine tam 11 yıl boyunca bir isim meselesinden dolayı itiraz etti ve 11 yıl kapıda bekletmiştir. Makedonya’yla Yunanistan arasında bir savaş, sınır ihtilafı, terör mücadelesi söz konusu değildi sadece bir isim meselesinden dolayı Yunanistan tarafı Makedonya’nın üyeliğini 11 yıl boyunca bekletti. Bu sürenin sonunda Makedonya referandum yaptı anayasasını değiştirdi, ülkenin adını değiştirdi, ondan sonra Yunanistan Makedonya’nın bugünkü adıyla Kuzey Makedonya’nın üyeliğine onay verdi. Bu onay süreci başladıktan sonra Makedonya’nın üyeliğini tam 13 ay sürdü. Dolayısıyla burada 1999 yılında NATO’nun ilan ettiği bir üyelik müktesebatı var, belli şartlar ve ilkeler var. Bunlara uymak suretiyle ancak bir üyeliğin söz konusu olabileceği zaten herkesin malumu. Dolayısıyla bu örnekten hareketle burada Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarının karşılanması son derece açık haklı ve meşru bir beklentidir. Somut adımları atmalarıdır. O adımları ancak gördükten sonra biz sürecin ilerlemesinden bahsedebiliriz. Birtakım temenniler, ucu açık taahhütler, genel ifadelerin bizi tatmin etmesi söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
Kaynak: İHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...