Çocuklarımız ateşte yanmasın!..

A -
A +

Çocuk, ana baba elinde bir emânettir. Çocukların temiz kalbleri kıymetli bir cevher olup, mum gibi, her şekli alabilir. Küçük iken, hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun mahsûlü alınır. Neye meylettirilirse, oraya yönelir. Eğer hayrı âdet eder, öğrenirse hayır üzerine büyür. Çocuklara îmân, Kur'ân ve Allahü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saâdetine ererler. Bu saâdette anaları, babaları ve hocaları da ortak olur. Eğer bunlar öğretilmez ve alıştırılmaz ise, bedbaht olurlar. Yapacakları her fenâlığın günâhı, ana, baba ve hocalarına da verilir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evlerinizde ve emirleriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmelisiniz! Öğretmez iseniz mesul olacaksınız.) (Çok Müslüman evlâdı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir. Çünkü, bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünya işleri arkasında koşup, evlâdlarına Müslümanlığı ve Kur'ân-ı kerîmi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler, Cehenneme gideceklerdir.) Çocuk ibâdet edince... (Çocuklarına Kur'ân-ı kerîm öğretenlere veya Kur'ân-ı kerîm hocasına gönderenlere, öğretilen Kur'ânın her harfi için, on kere Kâbe-i mu'azzama ziyâreti sevâbı verilir ve kıyâmet günü, başına devlet tâcı konur. Bütün insanlar görüp imrenir.) (Bir insanın evlâdı ibâdet edince, kazandığı sevâb kadar, babasına da verilir. Bir kimse, çocuğuna fısk, günâh öğretirse, bu çocuk ne kadar günâh işlerse babasına da, o kadar günâh yazılır.) Kendinin yapması harâm olan şeyi çocuğa yaptıran kimse, harâm işlemiş olur. Çocuklarına içki içiren, kumar oynamaya alıştıran, müstehcen neşriyatı okumasına sebep olan, yalancılık, hırsızlık gibi kötü huylara alıştıran, kıbleye karşı ayak uzatmasına sebep olan kimse, günâh işlemiş olur. Dînimizin temeli, îmânı, farzları ve harâmları öğrenmek ve öğretmektir. Allahü teâlâ, Peygamberleri bunun için göndermiştir. Gençlere bunlar öğretilmediği zaman, İslâmiyet yıkılır, yok olur. Allahü teâlâ, Müslümanlara (Emr-i ma'rûfu) emrediyor. Yâni, benim emirlerimi bildiriniz, öğretiniz buyuruyor. (Nehy-i münkeri) emretmekle de, yasak ettiğini bildirdiği harâmların yapılmasına râzı olmamamızı istiyor. Allahü teâlâ, Tahrîm sûresinin onaltıncı âyetinde buyuruyor ki: (Kendinizi, evlerinizde ve emirlerinizde olanları ateşten koruyunuz!) Kur'ân-ı kerîmde, nefslerimizi ve aile efradımızı, yakıtı insan ve taş olan Cehennem ateşinden korumamız emredilmektedir. Elli-yüz senelik kısa bir hayat için evlâdımızı dünya felâketlerinden korumaya çalıştığımız gibi, ebedî felâkete düçâr olmaması için âhiretini de korumamız lâzımdır. Bir babanın, evlâdını Cehennem ateşinden koruması, dünya ateşinden korumasından daha mühimdir. Cehennem ateşinden korumak da, îmânı, farzları ve harâmları öğretmekle ve ibâdete alıştırmakla ve kötü arkadaşlardan ve zararlı neşriyattan korumakla olur. Bütün fenâlıkların başı, kötü arkadaştır. Kötü arkadaşları, onun, küstah, yalancı, hırsız, saygısız ve korkusuz olmasına sebep olabilir. Senelerce de bu kötü huylardan kurtulamaz... Ne zaman çocukta iyi bir hareket görülürse, onu takdir etmeli, mükâfatlardırmalıdır! Bir kabahat işler veya kötü bir söz söylerse birkaç defa görmezlikten gelmeli, "Onu yapma" dememeli, azarlamamalıdır. Sık sık azarlanan çocuk, cesaretlenir, gizli yaptıklarını açıktan yapmaya başlar. Yaptığı kötü işlerin zararı, kendisine tatlı dil ile anlatılmalı, ikâz edilmelidir! Yapılan iş, dîne aykırı ise işin zararı, fenâlığı ve neticesi anlatılarak, o kötü işe mâni olmalıdır... Sıkıntı kötü huylu yapar! Her gün bir müddet oynamasına izin vermelidir ki, çocuk sıkılmasın. Sıkılmak ve üzülmekten kötü huy hâsıl olur ve kalbi körleşir. Hiç kimseden para istemesine müsaade etmemelidir. Fazla konuşmamasını, yemin etmemesini, büyüklere saygı göstermesini öğretmelidir. İyi insanların güzel hâllerini anlatıp, onlar gibi olmaya, kötü insanların kötülüklerini anlatıp, onlar gibi olmamaya dikkat etmesi öğretilmelidir. Çocuğa her istediğini almak ve lüks içinde yaşatmak uygun değildir. Büyüyünce de her istediğini ele geçirmeye çalışır; fakat bunda muvaffak olamayınca sükûtu hayâle uğrar, isyânkâr olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.