Hükümdar peygamber Davud aleyhisselam

A -
A +

Allahü teâlâ, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden olan Davud aleyhisselama Zebur adlı kitabı verdi.

 

 

 

Hazreti Davud, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerdendir. Hem peygamber hem sultân yâni hükümdârdı. Soy bakımından Yakub aleyhisselamın Yehûda adlı oğluna dayanır. Süleyman aleyhisselamın babasıdır. Kudüs’te doğdu. Orada yaşadı ve orada vefat etti...

 

Allahü teâlâ, Musa aleyhisselamdan sonra, İsrailoğullarına birçok peygamber gönderdi. Bu peygamberler insanları Tevratın hükümleriyle amel etmeye dâvet ettiler. Fakat zaman geçtikçe azgınlaşan İsrailoğulları, Tevratın hükümlerini değiştirdiler, peygamberlerini dinlemediler, ahlâkları tamamen bozuldu. Allahü teâlâ Amâlika kavmi hükümdârı Câlût’u onlara belâ olarak gönderdi. Câlût, İsrailoğullarını vatanlarından sürüp çıkardı. Daha sonra, Talut isimli bir hükümdâr gelerek memleket işlerini ve orduyu düzene koydu. Câlût’un üzerine yürüdü. Talut’un ordusunda bulunan Davud aleyhisselam, Câlût’u öldürdü. Talut’un ölümünden sonra, Davud aleyhisselam İsrailoğullarının hükümdârı oldu.

 

Bir müddet sonra Allahü teâlâ kendisine peygamberlik vazîfesi ve Zebur adlı kitabı verdi. İnsanları Allahü teâlânın dînine dâvet etti ve adâletle hükmetti. Filistin, Sûriye ve Arap Yarımadasının bir kısmını fethederek memleketi genişletti. Kudüs’ü başkent yaptı. Ayrıca Amman, Haleb, Nusaybin ve Ermenistan’ı da fethetti.
Mescid-i Aksa adıyla Kur’ân-ı kerîmde bildirilen büyük bir mescidin inşâsını başlattı. Mescidin yapılıp bitirilmesi işini oğlu Süleyman aleyhisselama vasiyet etti...

 

Davud aleyhisselamın çok güzel ve tesirli sesi vardı. Kendisine İbrânî dilinde Zebur kitabı geldi. Bu kitap, manzum şeklinde olup, eski manzum kitapların en meşhurudur. Zebur, meşhur dört ilâhî kitaptan biri olup, Tevrattan sonra gönderilmiştir. Vaaz ve nasîhat şeklinde olup, Tevratı kuvvetlendirdi. Onu açıklayıp onunla amel etmeye çağırdığından, Tevratın hükümlerini yürürlükten kaldırmadı. Davud aleyhisselam, hazret-i Musa’nın getirdiği dîni kuvvetlendirdiğinden resûl olmayıp, Benî İsrail’e gönderilen nebîlerden biridir.
Davud aleyhisselam çok ağlar, çok ibâdet ederdi. Gündüzü oruçla, geceyi namaz kılarak ibâdetle geçirirdi. Bir gün oruç tutar, öbür gün tutmazdı.

 

Allahü teâlâ mucize olarak dağları, taşları, kuşları onun emrine vermişti. Yanık sesiyle Zeburu okumaya başlayınca, kuşlar havadan ağaçlara iner, hep birlikte, okunan Zeburu tekrar ederlerdi.

 

Allahü teâlâ Davud aleyhisselama demiri ateşe sokmadan ve dövmeden istediği şekli verebilme mucizesi vermişti. Demirden zırh yapar, elinin emeğiyle geçinir, devlet hazînesinden bir şey almazdı. Yırtıcı hayvanlar, hazret-i Davud’un huzûruna gelip, ona tam bir bağlılıkla hizmet ederlerdi.

 

Davud aleyhisselam yüz yaşında vefat etti. Kabrinin Kudüs surlarının dışında olduğu rivâyet edilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.