İki ağabeyimi kaybedince kolum kanadım kırıldı

A -
A +

“Selamün aleyküm Feridun Ağabeyim, öncelikle Allah’ın selamı kelamı bereketi bizlerin üzerine olsun inşallah. Her daim iyi ve de sağlıklı olmanızı bizleri yaratan cenab-ı Allah’tan niyaz ederim. Geçmiş Ramazan Bayramınızı tebrik eder hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.

 

Kıymetli Feridun Ağabeyim, 2016 yılında sana mektup yazmıştım. Mektubumu karşılıksız bırakmadın. Bir de Samsun E Tipi Cezaevinden yazmıştım 2017 yılında, değerli Feridun Ağabeyim sen beni yine sevindirdin ihtiyaçlarıma yardım ulaşmasını sağladın. Cenab-ı Allah da seni sevindirsin ve ummadığın yerden sana ve de arkadaşlarına bol bereketli rızıklar nasip eylesin inşallah. Yüce Mevlâ’m seni ve de tüm sevdiklerini zorda ve darda bırakmasın inşallah. Yapmış olduğunuz bütün hayır ve hasenatları Yüce Mevlâ’m dergâh-ı izzetinde makbul ve kabul eylesin...

 

Değerli Feridun Ağabeyim her gün Yasin-i şerif okuyorum. Hamdolsun, ezberden okumaya başladım.

 

Daha önce de sana yazmıştım. Annem, babam, amcalarım, halam ve dayılarım rahmetli oldu. Pandemi sürecinde de iki ağabeyimi kaybettim.  Kolum kanadım iyiden iyiye kırıldı. Abilerim az da olsa beni harçlıksız bırakmıyorlardı. Onlar da köyde yaşıyorlardı. Cenab-ı Allah mekânlarını cennet bahçesi eylesin. Feridun Ağabey ölmüşlerime dua ederken sana ve bütün ölmüşlerine de dua ediyorum. Rabbim bütün dua isteyen mümin kulların dualarını kabul eylesin, ölmüşlerine rahmet eylesin...

 

Abiciğim senden birkaç isteğim olacak. İki yıl oldu bu cezaevine nakledileli. Daha önceden size mektup yazacaktım ama adresinizin olduğu defterim Trabzon E Tipi cezaevinde kalmıştı. Arkadaşlara mektup yazıp o defteri istedim ama bulamamışlar. Canları sağ olsun. En son Ünye M. Tipi Cezaevine dilekçe yazarak göndermiş olduğum mektuplarımın adreslerini ve şahıs isimlerini talep ettim. 15. günde adresiniz geldi. Araya bayram girdi Ondan sebep yazamadım. APS gönderecektim ama hesabım müsait değildi. Mecburen ucuz olan pullu mektup göndermek zorunda kaldım.

 

Kıymetli Feridun Ağabeyim tekrar saygılarımı iletirim, ellerinden öperim. Allah’a emanet olunuz. Sana değer veren bütün arkadaşlarına saygılarımı ve selamlarımı iletirim. Gününüz hayırlı, kazancınız bol bereketli hayatınız kazasız belasız sağlıklı hayırlı geçsin inşallah.

 

Ağabey 17 yıldır cezaevinde yatıyorum. Aile büyüklerim yıldız gibi birer birer uçtular, Hakkın rahmetine kavuştular. Benim maddi durumum iyi değildir. Allah rızası için bu kardeşinize okuyucularınızdan yardım bekliyorum. Fitre ve zekât olarak hayır hasenat olarak yardım eden olursa sevinirim. Bu sıkıntılı süreçte derdime derman olur inşallah.

 

Mahpushanemde bir mini buzdolabı olsa ne iyi olur. Televizyonumuz da arızalandı. On aydır televizyonumuz yoktur. Elbise ve ayakkabı ihtiyacım vardır. 44 numara normal ve spor ayakkabı. XL Beden Eşofman Takımı, XL beden yazlık tişört, XXL beden yazlık gömlek, XL Beden sorti kapri yazlık, havlu ve bornoz takımım yoktur. Bir de kışlık montum yoktur.

 

Değerli Feridun Ağabey bir de coğrafya kitabı, Mevlid-i şerif kitabı, dinimizi öğrenebileceğimiz eserlerden birkaç tane gönderebilirseniz sevinirim. Bu din kardeşinize elinizi uzatmanızı bekliyorum. Yapacağınız yardımlar için şimdiden çok teşekkür ederim. Rabbim sizleri korusun. Kalem tutan elleriniz dert görmesin. Dualarım siz değerli din kardeşlerim için olsun.

 

Koli ve mektup adresim: Elâzığ 2 No.lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi D: 32

 

     Mehmet Ali Çayıroğlu-Elâzığ

 

 

Tasarruf tedbirleri üzerine...

Son 300 yıldır bilimden, akıldan, fenden üretimden koptuğumuz için üretim-tüketim süreçlerindeki tüm aygıtlar, maddeler için sürekli olarak patent payı da ödüyoruz. 1700’lü yıllardan başlayıp bürokrasi eğlenceye, keyfe, gösterişe, şatafata vb. daha önem vermeye başladı. Batı’nın sadece dış görünüşle ilgili uygulamalarını kopya etti. Fransız gibi Alman gibi, İngiliz gibi yaşarsa ileriye gideceğini sandı.

 

Birinci ve İkinci Dünya Savaşları milleti iyiden iyiye fakir fukara etti...

 

İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra da bir türlü egemen güçlerin tesirinden kurtulamayan ülkelerden olduk. Sürekli bir şekilde para bulup sadece tüketime harcama alışkanlığımızı devam ettirdik veya böyle öğrettiler. Bu itiyat dış borcumuzu sürekli artırdı. Ama üretim için istihdam için gereken konuları Batı'nın büyük markaları yerine getirdiler. Bu hem yerli sanayinin ortaya çıkmasını engelledi ucuz iş gücü ile yüksek kâr elde edildi.

 

Enflasyon sadece fakirleri soymaya yarar. Yani enflasyon fakirlerden alınan en acımasız gizli vergidir. 200 civarındaki ülke arasında enflasyonu en yüksek 5 ülkeden biriyiz. Enflasyonun düşmesi için devletin aldığı tedbirler içinde vergi artışı en son düşünülmelidir. Aksine makam araçlarının, daire başkanlıklarının müdürlerin, danışmanların vb. yarıya düşürülmesi şarttır. Nüfusu 1-10 bin arasında olan ilçelerin belediyeleri derhâl kapatılmalı il sayısı azaltılmalıdır. 20-100 bin nüfuslu 20 kadar il eskisi gibi ilçeye dönüştürülmelidir. Makam araçlarının yüzde 80'i satılmalıdır. Devlet aygıtı Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika, Kanada vb. ülkelerde nasıl ise bizde de öyle olmalıdır.

 

     Ali Özdemir-Eğitimci yazar

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.