Atış serbest!

A -
A +

Her sene ortaya konan film, ligin bitimine 10 hafta kala yeniden vizyona girdi. Şampiyonluk yarışında geride kalan, geride kalma ihtimali olan, faturayı kendi takımına kesmek yerine hakemlere, Federasyon'a, MHK'ya, "şer güçlere" çıkarmaya başladı. Sen onca transfer yanlışlığını, başarısızlığını, kötü yönetimini örtbas etmek için rakipleri, hakemleri, rakip takımları suçlayacaksın, biz de bunu "yiyeceğiz!" Ayağına basılanın bağırmaya başladığı, "Biz torpil değil, adalet istiyoruz" yalanlarının havada uçuştuğu, hatalar başka takımların aleyhine olduğunda da önde olanların suspus olduğu bir ülkede futbolun ilerlemesinden bahsedilebilir mi? Bugün için Fenerbahçe önde ve sesi çıkmayan tek kulüp o. Yarın başka bir takım öne geçsin en çok gürültüyü koparacak kulüp de o. Ki bunu ilk yarıda geriye düştüğü haftalarda gayet güzel bir şekilde uygulamaya koydu. Bu, geçmişte de böyleydi, bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Lig her sene "şaibe" söylentilerinin gölgesinde bitecek. Ama nedense, "Filanca hakem bariz hatalar yaptı, düdüğünü assın" diye utanmadan sıkılmadan yüksek perdeden konuşan kulüp başkanları, yönettikleri kulübü batırdıklarını, zarara uğrattıklarını, prestij ve para kaybına sebep olduklarını bir türlü kabullenmez ve yapıştıkları koltukları bırakmayı akıllarından bile geçirmez. Bu nasıl bir marka değeridir ki, kendimiz çalıp kendimiz oynadığımız bir ligden hemen her sene "Avrupa'dan kupa getirmeyi kafaya takmış" takımlar çıkarıyoruz. Sonra da yarış başlayınca sapır sapır dökülüyoruz orta yere. Eee ne de olsa bize ne öğrettiler daha ilkokul yıllarında, "Önemli olan kazanmak değil, katılmak!" Büyüklere masallar dinlediniz, hepimize iyi uykular!.. Şu futbol dedikleri Futbolcuların parasını alamadığında idmana çıkmama eylemi yaptığını çok duyduk. Ancak İspanya'da Levante takımı bir dönem bu protestoyu maçta sergileyince ortaya ilginç görüntüler çıkmıştı. Daha önce de idmanları boykot eden Levanteli futbolcular, bir türlü çözüm bulunamayınca sıkıntıları aşamamışlardı. Deportivo maçına "Çözüm ya da ayrılık" yazılı tişörtlerle çıkan futbolcuların protestosunun burada kalacağı düşünülüyordu. Ancak beklenen olmadı. Başlama düdüğünün ardından bütün Levanteli futbolcular, orta sahada toplanınca Riazor Stadı'ndaki herkes şoke oldu. Levantelilerin saygı duruşunu andıran protestosu sırasında top ayağında olan Sergio Gonzalez, bir anda boş kaleyle karşı karşıya kaldı. İspanyol futbolcu kısa süren şaşkınlığın ardından topu boş kale yerine dışarı gönderdi. Deportivo bu maçı 88'de Riki'nin attığı golle kazandı ama akıllarda Levanteli futbolcuların protestosu kaldı. Unutulmaz sözler... "İnsanlar bana ribaunt tekniğini soruyorlar. Teknik şu; Şu kahrolası topu al!" Charles Barkley

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.